Gökyüzüm Sensin

🍁6.BÖLÜM🍁

#Sana bakışları,sanki önüne geçip de senin için kurşun yiyecek gibi#

Gözlerimi zorlukla açarak başucumda duran komodinden telefonu alıp saate baktım.Saatin 10.00 olduğunu gördüm.Bayağı zaman geçmişti.Mert'in odasının yanındaki banyoya girdim oldukça sessiz adım atmaya çalışarak.

Rutin işlerimi halledip odama hemencecik gittim ve kıyafetlerimi giymeye başladım.

Saçımı atkuyruğu yaptım ve hafif makyajla yüzümü güzelleştirdim.Mert'in odasının kapısını açtığımda tatlı tatlı uyuyordu.Bay odun  uyurken bile kaşları çatıktı ne tuhaf insan.Mert'in yattığı yatağa geldim ve şimdi nasıl uyandıracağımı düşünüyorum.Acaba  dokundurarak mı yapsam ama yanlış anlar en iyisi kulağına doğru eğilip uyanmasını söylemek.Bu da pek güzel değil ama neyse.
Mert'in kulağına doğru eğilip konuşmaya başladım.
"Mert Karaman "dedim hafif  yüksek sesle konuşarak.Bu nasıl bir uyku, herhalde bozayı gibi  kış uykusuna yatmış.

Beş dakika ayakta bekledim hâlâ uyuyor beyefendi."Bay Odun  uyan yaaa maça geç kalacağız "dedim biraz daha  sesimi yükselterek.En sonunda kehribar gözlerini öfkeyle açtı.
Mert yüzüme öfkeyle bakmayı sürdürdü,aha şimdi ne yaptım.Mert yataktan kalktı ve yavaş yavaş yanıma geldi."Daha düzgün uyandırabilirsin küçük hanım.Niye kulağım dibinde bağırıyorsun"dedi öfkeli sesini yükselterek.Ufaklık çok güzelmiş gibi bir de  küçük hanım  diyor.Uykusu ne değerliymiş.

"Ben seni insanca uyandırdım ama ne yapabilirim kış uykusuna yatmış gibi uyanmadın" dedim  sakin ses tonumla bağırarak ve kollarımı göğsümde birleştirdim."Bana bağırma küçük hanım" dedi dudaklarını birbirine bastırarak."Bana bağırma bay odun"dedim tek kaşımı kaldırarak.Mert daha fazla sinirlendiği için susmayı denedi.Dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı"Çık odadan kıyafetlerimi giyeceğim!"dedi sinirli sesiyle ve resmen beni kovdu.

Ne olacak işte odun hem de en kalitelisinden.Daha fazla sinirlendirmemek için kapıya doğru yürüdüm ve hızlıca kapıyı çarpıp çıktım.Kapının kapılma sesi koca evde yankılandı.Biraz daha sertçe kapıyı çarpsaydım kesinlikle kıracaktım.Odaya girince telefonumdan bildirim sesi geldi ve telefonu elime aldığımda Meltem'den mesajın geldiğini gördüm.

Gönderen:

Biricik Dostum:Saat 12 de spor salonunda buluşalım.İfadeni de alacağım unuttuğumu sanma.Öpüyorum bal yanaklarından.

Mesajı okuduktan sonra ben de  yazmaya başladım.

Gönderilen:

Biricik Dostum:Tamam Meltem.Görüşürüz canım benim ,bende seni öpüyorum.

Telefonumu arka cebime koyarak anlamsızca sırıtmaya başladım.Bazen tebessüm ettiğimizde bir sebep olmuyor ya ha işte ondan.Kapı bir anda açılınca bakışlarımı kehribar gözlere diktim. İnsan bir kapıyı çalar.Belki müsait değiliz.

Her zaman ki gibi yüzüne ifadesiz ve ciddi duran maskeyi takmıştı.Daha fazla yüzüne bakmayarak arkama döndüm ve koltuktan çantamı alarak yüzüne bakmadan konuşmaya başladım."Ben çıkıyorum.Her şey için sağ ol"dedim mırıldanarak ve yüzündeki ölümcül bakışlarını görmemle sessiz bir şekilde yutkunmaya başladım.Ve ekledim "Mağazadan birkaç bir şey alacağım sonra da spor salonuna geçeceğim"diyerek konuşmamı bitirdim.

Çatık olan kaşlarını daha çatarak konuşmaya başladı."Beraber kahvaltı yaptıktan sonra mağazaya gidip ihtiyaçlarını alırız sonra da spor salonuna geçeriz küçük hanım"dedi sakin ama bıçak kadar keskin ses tonuyla."Gerek y-"diyecektim ki otoriter sesi lafımı böldü "Selin!"dedi ismimi ciddiyetle vurgulayarak.