Multideki parçayı şimdi olmasa bile kendinizle baş başa kaldığınız bir anda dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Leo Finka - Sentimental
///
Hoseok hayâl kırıklığına uğramış hissediyordu.
Ona her şeyi sağlamıştı, yemekten tut uyuyabileceği yatağa kadar.
Peki neden Yoongi ona ihanet etmişti?
Aşkına inanmıyor muydu? Onu mutlu edebileceğini düşünmüyor muydu?
Yoongi'nin korkuyla irkilişini gördüğünde sinirlendi. Ondan korkmaması için onca şey yapmıştı ve hâlâ Yoongi ondan tırsıyor muydu?
Yoongi'ye ulaşan adımları durdu ve Hoseok karşısındaki adamın güzelliğini birkaç saniye izledi.
Yine de, ona olan aşkı bile öfkesinin önüne geçemiyor, Yoongi'yi dağıtma isteğini körüklüyordu.
Hoseok'un ince parmakları Yoongi'nin yüzüne çıkıp okşadı. Yoongi Hoseok'un ne yaptığını anlamamış bir şekilde ona bakıyordu.
Ah, eğer Yoongi kaçmaya çalışmamış ve bir ceza hak ediyor olmasaydı, Hoseok onu öperdi. Dudakları kızarana, daha fazlası için yalvarana kadar onu öperdi.
Hoseok'un parmakları nazikçe Yoongi'nin çene hattından kayarak boynuna indi ve deli gibi atan şah damarına dokundu.
"İşler çok daha farklı olabilirdi ama sen...sen zor yolu seçtin Yoongi. Her zaman yaptığın da bu değil mi zaten? İşi yokuşa sürmek?"
Yoongi gözlerini kırpıştırarak kasılmış vücudunu gevşetti. Büyük ihtimalle Hoseok'un bir şey yapmayacağını düşünmüştü.
Ancak yanılıyordu.
Hoseok'un parmakları boynuna dolandı ve Yoongi'yi dış kapıya yapıştırdı. Öyle bir güç uyguluyordu ki, karşısındaki adamın ona karşı hiçbir şansı yoktu bile. Fakat Yoongi yine de denedi. Gözleri fal taşı gibi açılmış, tırnaklarıyla Hoseok'un elini çiziyor, bırakması için debeleniyordu. Yine de Hoseok bırakmayacaktı, Yoongi'nin bir derse ihtiyacı vardı ve bu dersi Hoseok'tan başka kimse veremezdi.
"Eğleniyor musun Yoongi?"
Yoongi'den ses gelmedi, hâlâ debelenip boğazını sıkan elden kurtulmaya çalışıyordu. Ciğerleri oksijensizlikten yanıyor, gözbebekleri yerlerinden çıkacakmış gibi zonkluyordu.
"SANA EĞLENİYOR MUSUN DİYE SORDUM!"
Hoseok'un bağırışı Yoongi'yi iç organlarına kadar titretse de nefessizlikten hiçbir şey yapamıyordu. Elleri güçsüzleşip iki yanına düşerken göz yaşları akmaya devam etti, bayılması an meselesiydi.
Bayılacağını anlayan Hoseok boynunu serbest bıraktı ve Yoongi bacakları tutmayarak yere düştü, öksürüklere boğuldu.
"...den?" diye fısıldadığında Hoseok anlamamıştı o yüzden ayağıyla dürtüp tekrar etmesini emretti.
Yoongi kafasını kaldırdı, göz yaşlarıyla ıslanmış yüzünü ve parıldayan gözlerini Hoseok'a çevirdi, tekrar etti.
"Neden?" Sesi hâlâ kısık çıkıyordu ve bu tek kelimeyi çıkarabilmek bile onun için zordu. Tekrar öksürüklere boğuldu. Az önce, gerçekten öleceğini sanmıştı ve zangır zangır titriyordu.
Ölebilirdi.
Hoseok cebinden bir dal sigara çıkarıp yaktı, Yoongi'ye yukarıdan bakmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence // Yoonseok
Fiksi Penggemar"Seni hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımı biliyorsun, değil mi Yoongi?" {300818-270719} [Kısa hikaye]