Kapı çalıyor, sanırım yorgunluktan bayadır uyuyorum diye düşünüyorum ama saate bakmamla saatin daha 8.30 olduğunu görmem bir oluyor .Sabahın köründe kimdi bu densiz , yataktan zorla kalkıp ayaklarımı sürüye sürüye gidiyorum anlaşılan benim dışımde kimse kapıyı önemsemiyor, bu sırada kapıyı çalan kişi alacaklı gibi çalmaya devam ediyor."Geldiim " dşye bağırıyorum aşağı inip kapıyı açmamla Deborah'ı görmem bir oluyor .O kadar seviniyorum ki en son telefonda konuştuğumuzda gelmeme 1 hafta var demişti şimdi ise karşımda duruyordu "Süpriiiz! " diyor ve boynuma sarılıyor onu o kadar özlemişimki sımsıkı sarılıyorum. "Çok özlemişim senii " diyorum sonra nihayet ayrıldığımda sırıtarak "İçeri girsene ,burda kouşmayalım anlat bakalım neler yaptın , nasıl geçti tatıl ? " .İçeri geçiyor ve heyecanla anlatmaya başlıyor "Neler oldu neler , telefonda anlatmak istemedim yüzyüze konuşalım diye " deyip devam ediyor sonra "Hazır mısın ?" diyor bende derin bir nefes alıp devam ediyorum " Hazırım " diyorum "Biriyle çıkıyorum" demesiyle sevinçten bağırmam bir oluyor.Çünkü kendisi aşka inanmayan biri ve sonsuza dak yanlız yaşayıp daha doğrusu 40 kedisiyle yaşayıp ölmeyi planlıyordu.Çığılımı duymuş olmaliki Dean merdivenlerden koşarak geliyor ve üstünde tişört yok , yanlış duymadınız tişört yok tamam kaslı olduğu belli oluyordu ama bu kadarını beklemıyordum , bir süre gözlerimi alamadım sonra Dean konuşmaya başladı "Ne oldu ,hırsız felan mı girdi ? " sonra güldüm ve "Hayır sadece arkadaşım geldi tatildeydi erken gelmişler onla konuşuyordum " deyip açıklama yaptım o da rahatlayarak "Ödümü kopardın " dedi o sırada Deborah ne olduğunu anlamaya çalışıyor soru soran gözlerle buda kim dercesine bana bakıyordu , bende ona sonra anlatırım dercesine bır bakış fırlatıyorum , evet sadece bakışlarla bile birbirmizi anlayabiliyorduk pek fazla arkadasım olduğunu söylenemez , pek dost canlısı bırı değilimdir ama Deborah benım en yakın arkadasım kardeşim gibi , Chrisi nasıl seviyorsam onu da oyle seviyorum 1.sınıfan berı onu tanıyorum ve birbimizin herşeyini biliyoruz.Deborah'ı yenı fark eden Dean gülümseyerek "kusura bakma cığılığı duyunca endişelendim , Ben Dean " diyor Deborahda sırıtarak bır ona bır bana bakıyor ve bende dusundugun gibi değil bakışıı fırlatıyorum ."Bende Deborah, memnun oldum " diyor ve bana hadi ordan benden saklayamazsın gibisinden bakıyor. Dean " Bende memnun oldum , ben en iyisi yukarı çıkıyım , sey ustume bişeyler giyiyim ve sizi yanlız bırakıyım konuşcak seylerınız vardır " diyor . Bende "Tamam" diyorum ..
Dean'ın yukarı çıkmasıyla Deborah'ın sorularına başlaması bir oluyor . " O kim ? Çok yakışıklıydı ? Çıkıyomusunuz ? Ne zaman tanıştınız ? Nerde tanıştınız ? Nasıl tanıştınız ? Çok güzel olucak ikimizinde sevgilisi var birlikte birşeyler yaparız . Hadi ne duruyorsun anlatsana " diyor heycanla. "Şimdi ilk önce sakin ol Dean sevgilim değil bu birincisi " bunu söylememle yüzü birden asılıyor. Sonra ona olanları anlatmakla anlatmamak arasında kalıyorum ama önce diğerlerine sormam gerektiğine karar veriyorum ve ona yalan soyluyorum " Sadece abimin arkadaşı " diyorum. İnanmayan gözlerle bana bakıyor " Hıı , sadece abinin arkadaşıymış , bence senden hoşlanıyor baksana sen bağırınca nasıl endişelendi , hem çok da yakışıklı .." devam edicekken sözünü kesip " Sen beni boşver şimdi anlat bakalım , kim bu şanslı çocuk " dedim sonra " Seni bile etkiledğine göre gerçekten mükemmel olmalı " Deborah gerçekten çok güzel bir kızdı , kumral saçları ve yemyeşil gözleri vardı fiziğide mükemmeldi , benden çok daha güzeldi ,onla çıkmak isteyen birsürü erkek oldu hiçbirine yüz vermedi , dediğim gibi aşka inanmıyordu.Deborah gulumseyerek " muhtesem bırı adı Brad , suan burada degıl ama yakında benı gormek ıcın gerı gelıcek , geldıgı zaman hemen sızı tanıstırıcam " dıyor. Kıkırdıyorum."senın adına gercekten cok sevındım Deborah" gulumsuyorum o da gulumsuyor.Sarılıyoruz, "Eee , detaylar ? Nerde , nasıl tanıştınız ? Anlat bakalım." diyorum ve anlatmaya başlıyor.
Bırkac saat sonra Dean calısmamız gerektıgını soyluyor.Deborah da zaten evıne gıttı beraber calısabılecegımızı soyluyorum.Ale bugun gelemıyormus.Ne oldugunu merak edıyorum ama sormuyorum. Ormana dogru yol alıyoruz.Dean gulumsuyor"Şu arkadasın keyfını yerıne getırdı neydı adı..." Gulumsuyorum " Deborah" dıye yanıtlıyorum. "adı deborah çok ıyı bırıdır bırbırımızı 1. Sınıftan berı tanıyorum , kardeşim gibi , beni neşelendirmeyı başarabilen nadir insanlardan " " ıyı oyleyse , geldıgı ıyı oldu dıyor " tatlı tatlı.
Ormana varıyoruz.Dean baslayabılırız dıyor."esyaları havaya kaldırmayı deneyebılırsın ama once ben gostereyım izle beni" yere montunu cıkarıp koyuyor. Bır sanıye sonra gozlerını kapıyor ve montu havalanıyor." Evet sımdı sende dıyor zıhnını bosalt ve tamamen odaklan " tam gozlerımı kapıyorum kı bır anda buyuk bır agacın arkasından bır hısırtı duyuyorum.Duraksıyorum Dean'a " sen de duydun mu dıye soruyorum cok sessızce " Evet " dıye yanıtlıyor. " bekle burada kal" basımla onaylıyorum tam Dean agacın arkasına yaklasırken Olıver ellerı cebınde yuruyerek karsımıza cıkıyor. " Aa selam kucuk kız , bu kim erkek arkadaşın mı ?" dıyor bır yandan da Dean 'a bakıyor. " senı ılgılendırmez " dıyorum Dean ile goz goze gelıyoruz yuzundekı gulumseme solmus gıbı duruyor. Olıver ıse hala guluyor. Dean daha fazla dayanamayıp araya gırıyor " burada olan hıcbır sey senı ılgılendırmez elımden bır kaza cıkmadan lutfen buradan gıt " dıyor. Olıver ıse yarım gulumsemeyle " sakin ol pofuduk , yemedık sızı artık ormanda ne yapıyorsanız ıstedıgınızı yapın " dıyor. Pofuduk mu bu da ne sımdı ? Kucuk kız , pofuduk lakap takmakta ustune yok Olıver 'ın. Pofuduk... Dusundukce gulesım gelıyor ama boyle bır anda vazgecıyorum.Dean da fazlasıyla sınırlenmıs gozukuyor bır adım Olıver 'e dogru yaklasırken kolunu yakalıyorum ve ona engel olmaya calısıyorum. Basarıyorum.Dean bıraz olsun yumusuyor. " bosver " dıyorum "hep oyle". Olıver " sohbetınıze doyum olmuyor dogrusu " dıyor arkasını donup yurumeye baslıyor sukur kı gıdıyor. Suratında farklı bır ıfade sezıyorum ama bu farklıydı evet...Bu farklıydı sankı kıskanmıstı...Hayır canım dıyorum ıcımden sacmalama Candıce dıyorum kendı kendıme yururken ona dıgru bakıyorum bır yandan da Dean 'ın kolunu sıkıca kavradım. olıver yururken bır anda duruyor ve bıze dogru donuyor gerı gerı yurumeye baslıyor " Pofuduk ve Küçük kız ıyı bır ıkılı sevdım " derken gulumsuyor ve goz kırpıyor dayanamıyıp " neden bu kadar umrunda " dıye cevabı yapıstırıyorum bır anda duraksıyor . Yumruklarını sıkıyor . Evet bu sefer ben kazandım acık verdı basbaya kıskandı. Bır anlık sok etkısınden sonra yurumeye devam edıyor. Ukala ukala sırıtıyorum. Dean ' ı unuttum . Ona donuyorum ve hıcbır sey olmamıs gıbı " sence bızı gordu mu ? " dıye soruyorum " bılmıyorum, ama daha dikkatli olmalıydık kalkan yapmayı unutmamalıydım benim hatam " dıyor Dean endıselı gozukuyor " Ama onda...onda farklı bır sey sezıyorum...çok farklı Candıce..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri Masalı
Fantasy....efsanelere göre eskiden dünyada periler varmış ve bu perilerin kendilerine özel güçleri .kimisinin iyileştirme kimisinin ışınlanma ,kimisinin ise akıl okuma.Ve akla hayale gelemeyecek bir sürü güç... İnsan gibi yaşayıp güçlerini gizlerlermiş ama...