twelve.

14 1 0
                                    

"Yapma baba. Bugün kaçıncı bu? Başım ağrıyor artık."  Dedi genç adam taktsiz düşmüştü.

"Ben seni niye büyütüyorum?! Bana yük ol diye mi?!!" Babası olacak adam tükürürcesine konuştu.

"Ben, ben sana yük müyüm?" Genç adam şaşkın ifadeyle öylece kaldı.

"Tabii. Ne bekliyordun? Annen sevdi seni o da öldü gitti." Biliyordu. Adam biliyordu ki annesini özlüyor babası. Çünkü annesi hayattayken severdi oğlunu. Okşardı saçlarını bir-bir. Sonra gitti annesi. Bıraktı kendisine muhtaç iki adamı.

İşte o günden sonra olanlar oldu. Babası okşadığı her telin acısını çıkarırcasına dövdü genci. Bayıltıp kaç tane iğne vurdu kendisi bile bilmiyor.

"İğne mi?" Dedi Pera bıkkınlıkla.

"Evet. Bir iğne iki ilaç. Etkisi gösterene kadar bekle. Kanını da temizletme. Çünkü öldürüyor mu yoksa sadece kafa yapıyor mu bilmeliyiz!" Sert sesle sanki düşmanıyla konuşurcasına konuştu adamın babası iğneyi çekerken.

" Nasıl yapıyorsun?" Pera damarlarını ortaya çıkarmaya çalışırken konuştu.

"Neyi?!"

"Kendi oğlun-" Pera sözünü tamamlamadan babası iğneyi oğlunun damarına geçirdi. Oğlu gözünün önünde acıyla inlerken adam sanki bundan zevk alıyordu.

Ama içten-içe oğlunun o son üç gün kalan ölümüne kadar gün-gün nasıl eridiğini, nasıl öldüğünü, nasıl yok olduğunu izlerken geceleri yastığı sıkıp ağladığını kendine yediremiyordu.

Gece her on dakikadan bir oğlunun yastığının altına yerleştirdiği mikrafondan nefes seslerini dinliyordu. Bazen Pera acıyla inlerken, anne diye yalvarırken gidip sarılmışlığı, saçlarının her telini ayrı okşamışlığı var.

Kendisi biliyordu ya oğlu gün-gün erirken kendisi içinde nasıl acılar çekiyor.

Kendisi biliyordu ya bir sarılmaya bütün kalan ömrünü, bir öpücüğe bütün herşeyini verir. Gerçi onun herşeyi şuan ayağının altında acıyla kıvranan oğluydu.

Adamın ayağının altında, yerde acıyla inleyip, babasına yalvaran bir oğlundan başka hiç bir şeyi yoktu bu acımasız adamın.

Adamın içinde fırtınalar koparken dudaklarından sadece şu sözcükler döküldü.

"Çocuk olma Pera. İlk değil bu."

Bu Nasıl Sevda? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin