3.bölüm'ün başı Barlas tarafından anlatılacaktır; zaten belli edeceğim. Baştan bir alıntı vermek istedim çünkü 3.bölüm baya bir uzun olacak yani bugün 2 alıntı gelebilir. 3.bölüm bazı şeyleri çok karıştıracak; bazı olaylar yerlerinden oynayacak. Yani sağ gösterip sol vurabilirim ona göre😉
-
-
-
Zilan ve Şivan beni fark ettiğinde, Şivan direk bana sarıldı. Cidden bu kadar kolaymıydı? Bu kadar kolaymıydı, 8 yıllık yarayı sarmak? Hayır,hayır.. Burada yanlış bir kelime var; 'sarmak' Şivan benim kanayan yaramı sarmadı, tam tersi keskin bir bıçak niyetine: deldi, paramparça etti ve kanattı. Şivan'a karşılık vermek istemiyordum; hele ki olanlardan sonra; zaten içimdeki sevgide 8 yıl arasında kaybolup gitmişti. Şivan ise bıkkınlıkla bana sarılırken ağzından tiksindiğim o laf çıktı; kardeşim... Duyduğum kelime yine kanattı geçmişin soğuk izlerini. Daha fazla dayanamayarak kollarından tutup kendimden uzaklaştırdım; benden bu hareketi beklemiyormuş gibi sendeledi. Daha fazla dayanamayıp bütün kanımın kin ile bürünmesine izin verdim. ''Ne yani? 8 yıl, 8 yıl geçti diye benim acılarım dindi mi sandınız? Ha? Ne sandınız,8 yıl geçti; biz gidelim bu adama yine eskisi gibi olalım mı dediniz? Lan ben size ne dedim, sizin aşkınız, sizin tutkunuz, sizin sevginiz, sizin kokunuz, sizin bedeniniz; bu topraklara haram demedim mi? Hangi yüzle bir daha gelirsiniz siz? Tabi bir karakteriniz varsa...'' Zilan'a bakışlarımı çevirdiğimde gözlerindeki yaşlara anlam veremeyerek baktım. Ne yani bütün suç benim gibi birde ağlıyor muydu? Büyük bir kahkaha attım, bu kahkaha içinde birçok şey barındırıyordu; acı,aşk,ihanet... Zilan ve Şivan ise bana anlamsız bakışlar atıyordu. Sabrımın son noktasına geldiğimde Şivan'ın yüzüne sert bir yumruk attım, Zilan'ın ise bağrış sesleri kulağıma doluştu; eskiyi hatırlattı bana ama tek farkla, ben artık o bağrışları umursamıyordum; tam tersi o bağrışlar için kalbimin en derinliklerinde bile sızı hissetmiyordum. Daha sıkı vurmaya başladım Şivan'a; bana yaşattıkları için, bana ihaneti için... Ona ilk defa vurmuştum, o gün bile eski dostuma kıyamamıştım; ama şimdi öldürme hissi beni yakıp kavuruyordu; 8 yılın acısını almak istercesine...
Bir anda ne olduğunu anlamadım, sadece Zilan'ın ''Barlas, s-sen ne yaptın?'' dediğini duydum. Ve yerdeki küçük beden dikkatimi çekti. İşte o an anladım; gözüm döndüğünü. Her şey bir anda olmuştu. Zilan beni tutmak isteyince, onu ittiğimde zaman durmuştu. Küçük beden ise yerlerde, Zilan ise yanında ağlar bir vaziyette... Hemen şok etkisinden çıkıp, yerdeki küçük bedeni kucağıma aldım; bir kez daha lanet ettim, bir kez daha kendime lanet ettim. Ben ne yapmıştım? Ben sırf nefretim için küçük bebeği hayatından mı etmiştim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haksızlıklar Şehri Mardin
RomanceBu hikaye ne kuma, ne berdel, nede töre hikayesidir. Bu hikaye haksızlığa tahamülü olmayan bir doktorun; aşirete bağlı bir ağanın hikayesidir. Bu hikaye Ahsen Karahanlı'nın ve Barlas Hanedanoğlu'nun hikayesidir. Bu hikayede kadınların ezilmesine...