Bölüm 28

4.6K 398 102
                                    

Elgiz eve geldiğinde artık rutine bağlanmış Eren ve çocukların seslerini duydu...

"heeeeey anneniz geldi...."

"anne sen Eren amcamın annesi değilsin ki"  dedi Kerem .

"evet onun en iyi arkadaşıyam  ben."
Eren içtenlikle gülümsedi Elgiz e.

"çok geciktim Marşa nerede .yemek yediniz mi?"

"Marşayı ben gelince gönderdim.evet yemek yedik."

"kızım enginarı senin gibi yapanı görmedim nasıl yapıyorsun lokum gbiydi."

"aaa hiç mütevazı olmayacağım kendimden iyi yapanına rastlamadım şu ana kadar."

"çocuklar meyve istermisiniz "diye mutfak kapısından seslendi.
Eren kendisine kahve makinesinden bir kupa daha doldurdu. "kahve taze istermisin ?"diye sordu.

"yok açlıktan midem bulanıyor.bir şeyler atıştırayım öyle içerim."

"heeeey size soruyorum jediler meyve ister misisniz.?"

"isteriiiiiizzzzzzzzzzz" diyen koro karşısında Elgiz

"bahçeye mi çıktı onlar."

"evet seni görünce kurtuldular .bahçeye cıkma cezası vermiştim."

"niye "
" Murat  bey ın benden iyi basket  oynuyormuş....."

"bir imamı sezinliyorum?"

"yooo ima değil direk soruyorum kim bu herif..."

"anlatım ya ..."

"çocukları tanıştıracak kadar içimize mi  soktun...ne iş."

"Eren sen bana hesap mı soruyorsu.?"

"hesap değil ....ama anlamaya çalışıyorum sınırı aştıysam üzgünüm.."
"Affedebilirim...meyve tabaklarını bahçeye götürürsen "

Eren Elgizden bir bilgi alamayacağını anlamış olmasına rağmen yinede şansını zorladı.

"Ferit nasıl ?"
"Iyi canım...cok selamları var...tabaklar Eren ?"
Üfff tamam peki "sorgulamıyorum artık."
Sen çık  bende geliyorum dedi Elgiz"

Çocuklar meyvelerini yemiş Elgiz de kendisi icin hazırladığı tepsidekileri bitirmişti ki Eren bir kupa kahveyi Elgiz in Onu ne koymuş genç kadının  önündeki tepsiyi kenara çekmişti.
Çocuklar bahçede top oynuyorlardı.
Eren dikkatle Elgizin suratına bakıyordu.

"Ne ?" Diye sordu Elgiz.
"Anlat artık Elgiz neler oluyor"
Peki anlatacağım ancak çocukları yatıralım zamanın varsa köyü bir sohpet bizi bekliyor "
" Bu gece buradayım o zaman"
Eren "Hadi kızlar yatma zamanı "diye çocuklara seslendi .
Eren amca biz kız değiliz diye hamurdandı Atlas....
"Hadi banyoya..... nazlanmayın."
Of ya küçük olmaktan nefret ediyorum dedi Kerem "

Masadaki tepsiyi elime alan Elgiz çocukların boşalan tabaklarını da yerleştirdikten sonra mutfaga geçti.yuzunde mutlu bir ifadeyle "çocuklar sende Eren "dedi.
Eren ikizleri banyoya yolladıktan sonra çocukların odasındaki berjere oturdu.Sifoniyerin üzerideki fotoğrafı eline aldı bu fotoğrafı kendisi çekmişti ikizler 5 yaşındaydı Elgiz iki çocuğun arasına çömelmiş tatlı bir tebessümle objektife bakmıştı.
O sırada odaya Elgiz girmiş fotoğrafı işaret ederek o günü hatırlıyor musun diye sordu
"Evet ....Naci Yalkın ı alt ettigin gündü "
"Altetmek değildi benim amacım.sadece kendi çocuklarımın okulunu ben seçerim dedim"
"Ve ben öderim dedin"
"Neyse ne işte...."
"Sana saygı duyuyor biliyorsun degilmi "
"Biliyorum....ama sizin kadar ihtiyaç duymuyorum saygisina"
"Ona kızgın mısın hala?"
"Anladım bu gün geçmiş defterleri açmak istiyorsun ...cocuklari yatıralım devam ederiz ne dersin."
Çocukları yatırıp aşağı indiler.
Elgiz bir sise  şarap ve iki kadehle terasa çıktı.
Kadehlere kırmızı şarabı koyup birini Eren 'in
Önüne itti.
"Dökül bakalim neden soruşturma actin."
"Tolga benden yardım istedi...ve benden özür diledi"
"Büyük gelişme Tolga Yalkın yardım istedi demek ...sanirim konu benimle ilgili"
"Evet...."
"Sen de yardim mi ediyorsun simdi"
"Elgiz öyle olmadığını biliyorsun...o sanırım degismis"
"Hepimiz değiştik Tolga "
"Ona sen istersen yardım edeceğimi söyledim."
"Iyiymis.......benden ne istiyorsun...."
"Çocuklar için ona bir şans veremezmisin"
"Çocuklar için ona bir şans veriyorum zaten...beni yorsa da ilişki kurmaları icin elimden geleni yapıyorum."
"Elgiz lafazanlık yapma onu kastedmedigimi biliyorsun.Hem şu Murat Arslanoğlu sinirimi bozuyor"
"Neden Ferit e hiç karşı değildin....hatta destekliyordun"
"Elgiz Ferit net bir adam seni düşünen aşırı uçları olmayan seni asla üzmeyecek biri.
Murat Arslanoğlu  Tolga nin bir versiyonu gibi tekrar üzülmeni istemiyorum."
Elgiz küçük bir kahkaha atti" inanamıyorum adam şu konuşmayı duysa şaşkınlıktan küçük dilini yutardı.Ben adamla iş yapıyorum. Sohbetinden hoşlanıyorum.ve evet geçmişimde yer almış   minnet ve saygı  duyduğum biri .senin anladığın manada bir şey yok aramizda"
"Onunda senin gibi dusundugunden emin misin Elgiz"
Elgiz gülümsedi "Eren babam gibi konuştun şimdi "
E seni bana emanet etti ihtiyar.."
Elgizin gözleri bugulandi "Kadem Kadriden en beklenilmeyecek davranış beni bir Yalkina emanet etti"
"Bana çakma Yalkın diyordu biliyorsun" dedi.
"Elgiz in gözünden bir damla yaş firar etti."onu çok ozluyorum .en çok ta sarılmasını saçlarımı koklamasini.o geceden sonra bana hiç satılmadı "
"Hey buraya sana acıları hatırlatmaya gelmedim."
"Farkındayım Tolga nin elçisi olarak burdasın "yüzünde tatlı bir tebessüm oluşmuştu.
"Eren ikizlerin onu kabullenmesi icin elimden geleni yapacagim.ama sadece bu kadar.Ben yasadiklarimi unutamam .geçerli geçersiz tüm sebepler benim içimi soğutmuyor.O kadının kollarında gördüğüm
adamın açtığı yaraları ben senin ve Ferit 'in yardımlarıyla iylestirdim.bir daha yara alacak bir Elgiz yok  "
"Seni anlıyorum...ne desem boş. Ama Murat Arslanoğlu 'na dikkat et sadece isteğim bu senden."
"Israrcısin ... yani adamın benimle ilgilendiğine eminsin."
"Eminim Elgiz ...seni kimsenin üzmesini istemiyorum"
"Merak etme Eren im beni artık kimsenin uzmesine izin vermem.Naci Yakın in bile saygı duyduğu Elgiz im ben naber"diyip göz kırptı.
"Eeeee senin şu kızdan ne haber  ....ne zaman tanisiyoruz"
"Elgiz .....daha degil"
"Peki .....ama çok merak ediyorum bunu bil"
O dakikadan sonra sohpet daha zararsız konulara yöneldi...Eren saat 12 ye gelirken kalktı.
Ertesi sabah Elgiz daha enerjik kalktı ikizlerle kahvaltı edip onları okula bıraktı  .
Ortaylı Mimarlığın kapısından nefes nefese girdiğinde temponun hızına rağmen mutlu Elgiz e asansörde göz kırptı.
Odasına geçerken kahve makinesinden bir bardak kahve aldı. Masasına oturdu saçını bir kalem yardımıyla topladı ve çizimlerine gömüldü. Öğle yemeninden sonra Arslanoğlu holdinge doğru yola çıktı . Tam ikiye 10 kala Murat Arslanoglunu n odasının kapisindaydi.sekreter Elgiz in geldiğini içeriye haber verdiğinde etrafı inceliyordu.Cok sık ve elit bir zevki yansıtan bir dekorasyon vardı.
Kapı açıldığında omuzlarını diklestirdi ve Julideyle karşılaştı iki eski dost içten bir şekild e kucaklaştı.
"Elgizcim çok ozlemisim seni "
Jülide hanım bende  .ne iyi oldu sizi görmek gerçekten çok guzel"
"offf Istanbul şartları  tatlim hiç görüşemiyoruz. Ama bu böyle olmaz tabiki .Dora nin. Doğumgününe geliyorsun .mutlaka mazeret istemiyorum.bu görüşme sayılmaz yahu tadı damağımda kaldı. "
"Sen Muratla görüşeceksin sanırım.aaa bunuda konusalim ne tesadüf degilmi? Tatlim çok acelem var doğumgününde görüşmek üzere ben kaçıyorum diyip Elgiz in bir şey soylemesine firsat vermeden iki yanağından öpüp adeta bir kasırga gibi esip geçmişti.
Elgiz Julidenin arkasından bakmış yönünü Muratın odasına doğru çevirdiğinde kapı pervazına yaşlanmış bir adet Muratla karşılaşmıştı.
Murat "enerjisine hayran olduğum nadir kişilik. Az once bana bir arabaya malodu"dedi.
Elgiz "o zaman ucuz kurtuldum diyecegim"
"Gelsene.."
Elgiz odaya doğru yürürken
"Ne içersin "diye sordu
"Soğuk bir su  lütfen "derken odayı incelemiş toplantı masasındaki bilgisayar bağlantılarını hızlıca gözden geçirip laptop unu masaya koyup bağlantıları yapmaya başlamıştı.
"Güzel ve akilli mimarımız bir dakikasını bile boşa harcanıyor demekki "
"Zaman benim en kıymetlim."
Elgiz in yüzündeki tatlı tebessüm Murat 'ın kalbini esir almıştı.
Ekrana yansıtılan çizimler üzerinden Elgiz yapmak istediği değişimi şevkle anlatıyor Murat tüm dikkati ile genç kadını dinliyordu.
Çıkan sonuca Murat hayretle baktı.Kolonlardaki değişim kapalı alan kullanımını %30 artıracaktı.
"Ne diyorsunuz Murat bey sizce de uygun mu "
"Elgiz inan çok şaşırdım.Bu harika .....Bu tekniği sadece AVM de değil konut kisminda da uygulayabiliriz.Eger musaden olursa tabi ki.ayrica bunun patentini almalısın bence .sanırım dünyada bunun uygulaması yok değil mı? "
"Hayır yok....ayrica Ferit ve Vedat bey benim adına patent başvurusunu başlattılar bile..."
"Çok şanslılar...nasil buldun bunu acayip merak ettim"
"Komik bulacaksın belki ama ikizlerle lego oynamanın faydalari"
Murat Elgiz in cümlesi üzerine kocaman bir kahkaha koyverdi.
"Offf Ferit te seninle aynı tepkileri verdi bugun"
"Elgiz farkındamısın bilmiyorum ama mimari literatür e bir çizgi çektin.Ne diyorsun konutta kullanmamıza müsade var mı.tabi bedeli ödenmek kaydiyla?"
"Bence bir mahsuru yok .Vedat beyle uzlaşırsanız neden olmasin "
"Hımm patent kimin adına alinacak?"
"Ferit benim adına alınması gerektiğini söyledi.kullanim hakkini Ortaylı Mimarlığa kiralayacakmışım."
"Patronların etik çalışıyor buna çok mutlu oldum.yoksa seni onlardan çalmak icin elimden geleni yapardim"
"Abartma istersen. "
Genç adam hayranlık ve sevgi karışımı bir tebessümle "ben Vedat beyle konuşurum konut uygulaması icin...zamanin varsa ve acıktıysan yemeğe ne dersin"
"Ooo saat 6 olmuş birbuçuk  saat yol ikizleri görmeden uymalarını istemiyorum"
"Tamam şöyle yapalım çocuklar yemeklerini yetmediyse onları yarim sate evden alalım yemek sonrası sizi eve bırakırım ne dersin"
"Deli mısın bu trafikte karşıya yarim saatte nasıl gidebiliriz.unuttun galiba ben anadolu yakasında oturuyorum.ucarak ancak gidebiliriz"
Murat o zaman biz de uçalım dedi.
Telefondan Zaferi aradı.
"Zafer helikopteri hazırla Tuzlaya gideceğiz.Elgiz in arabasını evine bıraksın biri."
Elgiz şok olmuş bor vaziyette Konuşmaları dinliyordu.
Murat telefonu kapattıktan sonra" benim organizasyon tamam sıra sende "dedi.
Elgiz Marşayi aradı ikizleri hazırlamasını söyledi.Elgiz
Gökyüzünden Istanbul u izlerken " meslek dışı ilk ucusum  .vay be biz faniler buna kolaylıkla alışabiliriz" dedi .
Murat genç kadının alay etmesi üzerin "e mesleki uçuşlar neydi.bildigim kadarıyla bu ilk mimari projen "
"Staj yaptığımda iki kez arazi incelemesine katıldım.insanlarin bu aleti keyfi kullandığını da hiç düşünmemiştim açıkçası "
"Yoksa sen de şu sıkı cevrecilerdenmisin"
"Çok marjinal olmamakla beraber bu konuda duyarliyım diyelim.bu kez emrivakilere boyun eğdim.ancak bir daha onayımı zor alırsın "dedi.
"Eh şansıma şükrediyorum o zaman....bak sanırım şu kırmızı senin evin . Biraz ileride marinanin oraya iniş yapacağız.  "
"Güzel evim ....ne tatlı gözüküyormuş buradan "
"Hahaaa çocuk gibisin ... su an az önce odamda beni şaşkına çeviren mimar hanımla uzaktan yakından ilgin yok "
"Bu iyi bir şeydir umarim"
"Aklının almayacağı kadar iyi bir şey mimar hanım. Ve ben bu iyi şeyle karşılaştığım icin çok şanslıyım " dedi....

OF KI NE OF.  .....MURAT NE YAPTIN KUZUM....ORANTISIZ GÜÇ KULLANIYORSUN AMA...
ELGIZE SÖKMEZ BUNLAR .
SIZ YORUM YAPTIKÇA BEN YAZMAKTAN ALIKOYAMIYORUM KENDIMI.SEVDIM SIZI🖤🖤







AYRILAN YOLLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin