6. Tesadüfler, aşk için bırakılmış küçük noktalardır.

47 1 8
                                    

Önceki Bölümde

  Camı açmış dışarıdan giren soğuk havanın kendisini ayık tutmasını umut ederken, gözleri uykusuzlukla yanmaya başlamıştı bile. Üstelik far ışıkları gözünü alıyordu. Gözlerini ovuşturmak için sadece birkaç saniye için yoldan ayırması ise arabanın bariyerlerin üzerinden takla atmasına neden oldu. 


Yeni Bölüm  

2016

Harrison, misafir olarak geldiği şehrin ünlü Fransız restoranında otururken, onu görmeyeli ne kadar oldu diye düşünüyordu. Üniversite adı altında Londra'ya gitmesinden hemen önce ayrılmışlardı. Ani, öfkeli ve detayları hatırlanmak istenmeyen bir ayrılıktı. Düşünceleri zihninden yeniden uzaklaştırmak ister gibi başını diğer tarafa çevirdiğinde, büyük gösterişli kapıdan vücudunu saran uzun siyah elbisesiyle Sedna West giriverdi. Lisede omuzlarında olan çilek sarısı küt saçları, şimdi beline kadar uzamıştı. Aynı renk topuklu ayakkabılarıyla Harrison'un olduğu masaya ilerlerken Harrison bir centilmen gibi yerinden kalkmış acıdan buruşmuş yüzüne bir gülümseme koydu. Ceketini hızlı ve kontrollü bir hareketle ilikledi. Sedna'yı sandalyesine oturturken "Çok güzel gözüküyorsun." diye mırıldandı. Telefonda Harrison'un ısrarlı yemek davetine isteksiz cevap vermesine rağmen kendisine oldukça özendiği belliydi. Sedna, teşekkür ettikten sonra yavaşça gülümsedi.

Büyük salında yemek siparişleri gelene kadar nezaketen kurulan cümleler dışında pek konuşmadılar. Yemekler geldiğinde, Harrison yemeğinden büyük bir parça ağzına atarken Sedna onu istemsizce süzdü. Kısa saçları uzamış, birkaç günlük kirli sakal bırakmıştı. Yıllar sonra bile olsa onunla yeniden karşılıklı oturmak içinde saklı tuttuğu, yarım şeyleri hareketlendirmişti. Göz göze geldiklerinde Sedna tebessüm ederek yeniden önüne döndü. Bıraktığı çatal bıçağıyla bifteğini ağır ağır keserken mırıldanmıştı.

"Londraya gittiğini duymuştum." dedi Sedna ona bakmadan konuşuyor ve Harrison ona bakarak susuyordu. Genç adam uzun zamandır, öfke dışında hatırladığı bir başka duygunun yer yüzünde var olduğunu duyuyordu. Sedna, onun sessizliğine cevaben ona baktı. "Yeni mi döndün?" Harrison başını iki yana salladı. "İki sene oldu."

"Annen çok sevinmiştir. Tekrar döneceğini düşünmüyordu." Harrison dudaklarını yavaşça araladı. Söylemek istediği, anlatmak istediği şeyler vardı. Ama tüm bunlar Sedna'yı kendisiyle yanlış olduğunu düşündüğü bir yola sürüklemekten başka bir şey olmazdı. Kendi yolunun yanlış olduğunu düşünmüyordu aslında. Sadece yol, Sedna için engebeli ve mutsuzluk getirecek kadar sert dönüşlüydü. Restoranın ünlü tango açılışı kemanlar eşliğinde yapılırken, Sedna gözlerini hemen sol tarafında dansa başlayan çifte çevirdi. Şimdi salona çöken karanlık, masalarda yanan şamdanlarla aydınlanıyordu. Harrison yavaşça onun baktığı yere baktı. "Dans etmek ister misin?"

Sedna'nın gözleri hafif bir mahcupluk duyguyla ona çevrildi. "Sanırım otursak daha iyi olur." Ve sonra ekledi. "Ne zaman döneceksin?" Gözleri yeniden tango pistindeydi. Açılışı yapan çiftin yanı şimdi diğer çiftlerle dolmuştu.

"Bu gece..." dedi Harrison. "Seni görmeden dönmek...İstemedim."

"Peki burada olduğumu kimden öğrendin?" Gözleri hafifçe karşısında duran adama döndü. Harrison, kaşlarını kaldırmıştı. Beklemediği bir soruydu. "Kardeşin, Ellie... Hala Valerie ile arkadaşlar..." Bu kez genç kadın şaşırmıştı. "Ve sen..." dedi sakince. "Beni ona mı sordun?" Aslında durum Valerie ile Harrison'un bu şehre iş için gelmesinden hemen önce gerçekleştirdiği bir kavgada canını acıtmak için söylenmiş bir silahtı. Eski yaralarının acıyacağını bilerek ve sanki birazda acımasını isteyerek şehre geldiğinde Sedna'yı aramıştı. Oysa şimdi yaraları acımıyor, iyileşiyor gibiydi.

LockhartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin