7. Ağlara Sarınmış Ares

46 2 10
                                    

Önceki Bölümde

 " Kızı hava alanında nasıl terk ettiysen aylarca kendisine gelemedi. Üstelik bir ilişkin var ve hatırlamadığın başka bir ilişkinden de çocuğun var. Bence artık Sednayı sormayı bırak." Herkes şaşkınlıkla birbirine bakarken Valerie kalktı.

*

"Bebek onun olabilir mi?"diye mırıldandı Colin. Harrison bir başka şaşkınlıkla karşı karşıya kalmıştı.

*

"Sadece seni korumaya çalışıyorum."

"Senden bunu istemedim ki! Özel hayatıma burnunu sokma yeter."

Laura çantasına evrakları toparlamış çıkıyordu ki Mason isimli polis koşarak geldi. Koşmaktan nefesi kesilmiş gibi kelimeleri zar zor söyleyebildi.

"Smith! Romero! Sanat...Müzesinde...Üçüncü...Cinayet..." 

Yeni Bölüm

Moore Sanat Merkezi, sadece Green Valley'in değil aynı zamanda ülkenin en gelişmiş sanat müzelerinden biriydi. İki katlı bir alışveriş merkezini andıran geniş müze, farklı kültürleri ahenk ile birleştirmeyi amaçlıyordu. Ve hatta tamda bu nedenle ilk açıldığı 1940'lı yıllarda bir çok sanat kuruluşunun tepkisini çekmiş, 'Sanat Katili' , 'Cahil Müze' gibi başlıklar ve daha niceleriyle kötü  karalama kampanyalarına maruz kalmışlardı.

Sanat Merkezinin kurucusu olan Benjamin Moore' a göre ise yaptıkları şey sanatı ırklardan arındırmaktı. Tamda bu nedenle sembolik Roma tapınağında bir Yunan heykeliyle karşılaşabilir, dahası tavanda rönesans esintilerinin el çizmesini görebilirdiniz. Kısacası bu müzenin ziyaretçileri değişik eserler görmeye alışkındı. Fakat ceset bunlardan biri değildi.

Müzenin giriş katındaki ortak salonda bulunan ve dünya tarihindeki gelmiş geçmiş tüm uygarlıkları simgeleyen tahtın çevresi şimdi polis merkezinden insanlarla dolmuştu. Polis önlem olarak tüm müzenin inceleme bitinceye kadar kapalı kalmasına karar vermişti. Temizlik görevlisinden bekçiye, rehberden müzenin sahibine kadar herkes sorgulanıyordu. Sorgudan kaçabilen ve en çok bilgiye sahip olan kişi ise müze müdürü JJ'ydi. Asıl ismi James Jackson olan müze müdürü, kırklı yaşlarında bekar bir adamdı. Çapkınlığı ile ünlü olan JJ, sanat dünyasının oldukça bilinen popüler isimlerinden biri olmasına rağmen, düşünüldüğü kadar zengin bir adam değildi. Yine de karizmatik yüzü, kırlaşmış siyah saçları ile birçok aşığı olduğu biliniyordu. Sorgulanamamasının asıl nedeni ise JJ'nin şu an Dünya Tahtı'nda çırılçıplak bir şekilde ölü olarak poz vermiş olmasıydı. Göğsünde, onu vuran okla birlikte balıkçı ağlarına sarınmıştı. 

Dedektif Romero, şimdi, Dünya Tahtı'nın önünde duruyor ve ürpertici cinayet eserine bakıyordu. Yanına yaklaşan Griffin'i fark etse de kıpırdamamayı seçti. Birkaç saat önce tartışmış olmalarına rağmen şu an tüm mesleki profesyonelliği ile aralarındaki gerilimi ortamdan uzak tutmaya çalışıyordu.

"Durum nedir?"diye mırıldandı, Griffin Smith onu duyabilecek kadar yakınına geldiğinde. "Mason, Lili ve Jimmy'i detaylı sorgulama ile görevlendirdim. Ama bir şey çıkacağını düşünmüyorum." Griffin bunu söylerken sesinden canının sıkıldığı belli oluyordu. Laura kaşlarını çatarak belki de en ürkütücü bakışıyla ona döndü. "Bu da ne demek oluyor, dedektif?"

"Temizlik  görevlileri müze kapandıktan sonra 17.00 ile 19.00 arasında mesai yapıyorlarmış. Ölüm saati ise tahmini olarak 21:00 ile 23:00 arasında belirlendi. Kesin bilgi henüz çıkmadı. Bekçinin ifadesine göre JJ, saat 20:00 de giriş yapmış ve yalnızmış. Müze sahibi aylardır Doğu Yakasındaki villasında ve bunu kanıtlayacak insanları var... Bilemiyorum, Laura." Griffin cümlesi bitince derin bir iç çekti. "Bekçi'nin üzerine gideceğim ama şu an burada bunu yapamam." Laura, kollarını göğsünde birleştirerek gözlerini meslektaşına dikti. "Öyleyse yapabileceğin bir yere git, dedektif."

LockhartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin