Mutimedia'da Marlene var. Bi de çapulcular.
Sanırım bu yazdığım en uzun bölümlerden biri.
Öf, öyle bir yerde kestim ki!!! Hepiniz nefret edeceksiniz...
İşte yine ben ve uzun bölümüm... Ta Da :D:D :D
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Bella sen beni dinliyor musun?" diye sordu Lily yanımdan. Eşyalarımızı toplamış ve ikinci haftanın üçüncü günündeki İksir dersi için yolda yürüyorduk. Lily bana dersle ilgili bir şeyler anlatıyordu ama aklım annemde kalmıştı. Dünyadaki en güçlü büyücüydü bu şekilde kolayca ölemezdi, değil mi?
"Aklındaki nedir bana söyle Bella! Bir haftadır derslerde böylesin. Aklın başka yerlerde, sürekli düşünüyorsun."
"Ben sadece... Lily çok özür dilerim ama daha sana söyleyecek kadar hazır değilim."
"Sorun değil. Sen sadece aklını SBD'lere vermeye çalış. Bunları geçemezsen Seherbaz olamazsın." Dedi ve omuz silkti.
"Ben onları kolayca geçebilirim Lily. Onların Sınavları'nda ne sorulduğunu gayet iyi biliyorum. Hepsini ezberledim." Dedim ve o da gözlerini devirdi. Elindeki not defterini açığa çıkardı ve okumaya başladı.
"Öyle mi? Söyle o zaman... Kilit açmak için kullanılan büyü."
"Alohamora... Lily biz birinci sınıf değiliz!" Dudak kıvırdı ama sonra sırıttı ve okumaya devam etti.
"Pekala. İksirlerden... Amortentia."
"Onu da herkes biliyor. En güçlü aşk iksiri."
"Biliyorsun onlardan ödevlerimiz olacak."
"Altıncı sınıfta." Dedim ve biz sınıfa vardık. "Hatta sınavlar için aşk iksirleri soracaklarını sanmıyorum... Bu çok saçma olur."
Karanlık sınıfa vardığımızda daha sınıfta dört beş kişi civarında vardı. Lily'yle beraber her zamanki yerimize oturduk ve onun bana kafamı nasıl derse vermeliyim laflarını dinledim.
Kısa sürede sınıf öğrencilerle doldu taştı. Dersimiz Ravenclaw'la ortaktı.
Kapıdan üç çapulcu gülerek geçtiler ve bizi görüp arka sıramıza oturdular. Sirius ve James yanyanaydı, Remus'sa öylesine biriyle oturmuştu.
"James, sorabilirsem neden sürekli beni takip ediyorsun?" Diye sordum arkamı dönerek. Gözlerim bir anda Sirius'la biraraya geldi ama hemen ayırdım.
"Ben seni takip falan etmiyorum." dedi ve ellerini masum gibi havaya kaldırdı.
"Öyle mi? Peki niye sürekli bizim oturduğumuz sıranın arkasındakine oturuyorsun?"
"Belki sadece en sevdiğim kız kardeşimle yanyana olmak istiyorum."
"Peki neden bu yıl?"
"Geçerli bir nedeni yok Bella. Sen sadece kendi işine konsantre ol." Dedi James ve ben başımı salladım ama o sırada kafama DANK etti.
"Lily söyledi dimi? Derslere konsantre olamadığımı." Diye fısıldadım.
"Ne? Pfft... Öyle bir şey yok!"
"Ve sende sırf Lils istiyor diye ona uydun." dedim ve o bana şaşırarak baktı.
"Sen nasıl...--"
"Altıncı his Potter."
Şimdi de ne James'le ne de yanımda oturan Lily'yle konuşuyordum. Ders sırası boyunca onlarla konuşmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Hurt Yourself -Sirius Black-
Fanfictionİsabella White namı diğer Bella normal değildi. Bir cadıydı. Küçüklüğünde onları terk eden babasının ardından başka bir adamla evlenen annesi ve evlendiği adamdan dünyaya gelen küçük kardeşiyle İsabella'nın hayatı gayet iyi gidiyordu. Onları çok sev...