Gözlerimi açtığımda boş gözlerle önce bir süre tavanı seyrettim.Sanki günlerce uyumuşum ve kendiliğinden uykumu alarak uyanmıştım.sonra ellerimi kaldırıp gerinmek isterken nedense ikisindede bir ağırlık hissettim.Önce sağ elime baktım bir kadın ellerimi tutmuş ve pörtlek gözleriyle bana bakıyordu.Gözlerimi kapattım tekrar açtım ama kadın hâlâ bana bakıyor ve birşeyler söylüyordu.Ağzının hareketlerini görebiliyorum ama ses net değildi gibi.Sonra sol elimdeki ağırlığa döndüm onuda biri tutuyordu.Ama daha büyük ve daha sert bir şekilde tutuyordu bakışlarımı yukarıya doğru kaldırdığımda o yeşil gözleriyle bana bakan bir göz vardı.Böylesinemi güzel bakardı bir insan.Allah'ım aşık oluyorum sanırım diye geçirdim içimden.Ee sonra birden ben zaten aşık olmuştum hemde bu adama dedim.Olaun 2.kez aşık oluyordum.
Aniden olay ve yaşadıklarımız gözlerimin önünden saniyeler içinde geçip gitti.Kaza yaptığımızı o anda fark ettim.Ve aniden yataktan kalkmak için hareket etmek istedim yalnız kalkmak istememle bütün kemiklerimi birinin kırması,yada şöyle söylemek daha doğru olur. hani sabah yataktan kalkmak istersinde senin sanki tonlarca ağırlığında bir yük vardır üstündede hareket edemezsin.Yada biri tutup sen kalkmak istedikçe o arkadan çekiştirip durur ya hani.Aynen böyle birşeydi işte.
"Ahh kalkamıyorum hiçbiryerimi hissetmiyorum "diye inledim birden
Sağ tarafımdaki bayanın sonradan hemşire olduğunu anladım konuşmaya başladı.
"Tatlım merak etme hiç birşeyin yok sadece ağrıların uyandığında çok olmasın diye uyuşturucu iğne yaptık onun etkisindesin hâlâ."
"Bi..bizz kaza yaptık .Allah'ım felç olmak istemiyorum daha çok gencim."dedim ve hemen ardından bakışlarım tekrar ona döndü "Şu yürüyen kütük yüzünden"diyerekte devam ettim.Arabanın içindeki o son kavgamızı hatırlamıştım.
Birden tuttuğu elimi hışımla bıraktı.Hâlâ tutuyordu demek ki.Sonra hemşireyle göz göze geldiler.Hemen sonrasında tekrar daha naif birşekilde ellerimden tuttu.Neler yapıyor bu.Ölüyorum sanırım vicdanını rahatlatmak mı istiyordu.Bu sefer kalbimin hızlı atışını sadece ben değil herkes duyuyor olmalıydı.Birden bir sıcakladım yanaklarımın kızardığını nabzımın düştüğünü farkındaydım.Gözlerine bakamıyordum çünkü bakarsam oracıkta bayılıp kalıcaktım biliyordum.
"Seee..senn iyi iyimisinn Bora"dedim gözlerim tamamen hemşire bayandayken.
Hemşire bayan ismi yaka kartından okuduğum kadarıyla Lale hanım,hafif bir tebessümle önce bana baktı sonrasında Bora'ya döndü.
"Sanırım artık tamamen kendine geldi."
"Sanırım "diyerek yarım bir gülüş attı Lale hanım'a.Bu ikinci gülüşü tam olarak nostalji dükkanındaki gibi güldü aynen ordaki gibi.Giderek yatağa gömülmek utancımdan çarşafı yüzüme kadar çekerek hâyâller kurmak istiyordum.Bir saniye bir saniye.
Hemşire Lale'ye mi gülmüştü bu kütük.
"Hopp hopp bir saniye"demiştim ki.İkisininde aniden gözlerini birbirlerinden alıp bana baktıklarını gördüm.O anda alıp kafalarını birbirine sürtüp kıvılcım çıkartmak vardı ama Bora'cığıma kıyamıyordum.Nasıl da güzel bakıyordu öyle.Hemşire Lale'de gözümün önünde adamıma sulanıyor.Vay seni yelloz seni dip boyası gelmiş çakma sarışın,ayıp ayıp senin işin hayat kurtarmak birini hayatından etmek değil diye düşünüyordum ve bunun gibi nice şeyler geçerken içimden bir doktor içeri giriverdi.
"Muhteşem görünüyorsunuz Güneş hanım" dedi ve samimi bir şekilde gülüyordu.Aynı zamanda Lale'den raporlarımın olduğu dosyayı isteyip Lalenin olduğu yere kendisi geçti.dosyayı inceleyerek bikaç not düşmeye başladı.Bir yandan da benimle konuşmaya devam etti.
"Gayet iyi görünüyorsunuz Güneş hanım ancak bu hafta sizi birkaç kez buraya davet edicem.Diğer darbelerden oluşan eziklerin dışında boynunuzda ufak bir kas zedelenmesi oluşmuş.Bundan dolayı ağrılarınız olabilir.Bir ağrı kesici yazıyorum şu anda buraya.Ama belki bir kaç seans fizik tedavi uygulayabiliriz."
"Bu kas zedelenmesi çene kısmıma vuruyomu doktor bey" dedim.Resmen dışımdan düşünmüştüm.Bütün kafalar bir anda bana döndü .Sonra doktor bey yüzünden hiç gitmeyen o gülücükle sorumu yanıtladı.
"Sanmıyorum Güneş hanım " yüzünde resmen gülücükler açıyordu.
"Oh çok şükür"
"Erken sevinme belli olmaz bu işler" dedi Bora
"Çok üzülüyorsun değil mi ? "
"Ahh kahroluyorum güzelim bir bilsen "
Güzelimmi demişti?? Üstelik 2 kez ard arda uzun bir cümle kurmuştu bu kütük.
"Sizin gibi biri için çok büyük kayıp olurdu oyuzden şanslısınız Güneş hanım" dedi canım doktorcuğum. Ve ekledi" dediğim gibi bu gece kontrol altında hastanemizde ağırlayalım sizi.Yarın evinizde dinlenin sonraki gün mutlaka görüşelim ama "dedikten sonra gelip omzuma dokundu.
"Tamam gelirr..."diyordum ki kütüğüm ordan atlayarak
"Getiririm ben"diyiverdi.Getircekmiydi ? Beni hastaneyemi getircekti tekrar.
"Kazayı beraber yapmışsınız sanırım.Siz de evinize gidip dinlenin isterseniz.Sizin durumunuz Güneş hanıma göre daha hafif.Küçük sıyrıklarla atlatmışsınız.Güneş hanım bu gece misafirimiz olucak."dedikten sonra gözlerime baktı.Aslında genç değildi doktor belki orta yaşlı bile sayılabilirdi.Ama nedense benimle ilgileniyor gibiydi.Yok canım saçma şeyler düşünme lütfen Güneş dedim içimden kendime.Adam doktor sonuçta bulunduğu yaşının yarısını benim gibi hastaları hem fiziksel hemde psikolojik olarak iyileştirmek için okumuştu, tamamen iyi niyetinden söylüyordu bunları yani.
"Onu burda bırakmam"dedi bir ses
"Bu gece gözetimimiz altında kalsa iyi olur"dedi gözlüklerinin üstünden doktor bey ve Bora birden sustu.Bir saniyeliğine gözlerini kapatıp içinden birşeyler mırıldandığını yemin ederim gördüm.
Doktor son olarak kapıya yaklaştıktan sonra
"Şimdi güzelce dinlenmene bak sabah tekrar gelirim"dedi ve Hemşire Lale ile beraber kapıdan çıktılar.Tabi Lale kapıyı kapatmadan önce Bora'ya son bir göz gezdirdi ve kapıyı kapattı.Yolucam o saçlarını diye bağırmak istiyordum tek tek büyük bir zevkle.
"Hadi kalk gidiyoruz"
"Nasıl gidiyoruz? Kalmam gerekiyormuş duydun değil mi"
"Gayet iyi görünüyorsun "derken bir taraftan serum iğnelerini elimin üstünden çıkartıyordu
"Dikkat etsene canımı acıtıyorsun"diyerek bağırdım "Neden çıkıyorum sen gidebilirsin duydun doktoru ben kalıyorum"dedim ve kollarımı karnımda birleştirip gözlerimi Bora'nın gözlerine diktim
"Seni burda bırakamam"dedi ve ben ayakta olsaydım sanırım hemen oraya düşebilirdim.Beni bırakmak istemiyor duyuyorsunuz değil mi ??Bu şekilde davranması öyle hoşuma gitmiştiki bende devam ettirmek istedim
"Doktor bey yarın tekrar gelicek sabah onu gördükten sonra çıkışım yapılacak"
Gözlerinden alevler çıkıyor sandım bir ara.Kendi kendine kurma Güneş diyordum ama öyle olduğunada emindim.Kolumdan tutup beni kaldırdı ve elimden tuttu kapıya doğru sürüklemeye başladı ben o anda önce eli elimde birkaç adım attık diye içimden taklalar atıyordum sonra eşyalarımın ordaki koltuğun üzerinde olduğunu farkedince
"Heyy dur bir saniye" dediğimde Bora'da arkasını dönmüş ve konuşmaya başlamıştı
"Kalmak mı istiyorsun heh doktorunun yarın gelip seni görmesini mi istiyorsun lanet olası "
"Sen ne saçmalıyorsun ? Sanki ben senin Lale hemşireye bakışlarını görmedim mi ? Seni adi kütük herif senin yüzünden bu haldeyiz ve bu durumdayken doktorla oynaşmak düşüneceğim en son şey" derken sözlerimi tamamlamama fırsat vermeden bir anda tek elini yüzüme kavrayıp sıkıca çok sıkıca tutarak beni o hızla duvara itti.O anda önce sırtımda dehşet bir acı hissettim hemde çok acı.Sonrasında gözlerimi gözlerine kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalan Aşk
RomanceSadece aşık olacağı adamın geleceği günü bekleyen Güneş.Biliyordu bir gün kalbini açacağı o adam gelecekti.Şimdiye kadar beklemesinin mükafatını elbette alacaktı. Ancak hesaba katmadığı bir şey vardı. Kızının evlenmesini her şeyden çok isteyen bir a...