Sarışın oğlanın aklı sertçe kenara itilmesi ile yerine gelirken, şaşkınca yarattığı kargaşaya baktı.
Dışarda sabahlıkları ve telefonları ile yangını kaydeden, itfaiyeyi arayan insanlar ve kendisine bakarak hiç duyulmamış küfürler söyleyen Michael Clifford... Luke için olaylar ağır çekimdeymiş gibiydi, her şeyi yavaşça gözden geçirip ağır ağır düşünüyordu.
Birden her şey yana doğru hızla kaydı ve yanağındaki acı ile Luke bir yumruk yediğini anladı, etraftaki gürültü daha da netleşirken Michael'ın dediklerini daha net anlayabiliyordu.
"Seni adi piç, neden yaptın bunu?"
Luke cevap vermeden, yakasındaki Michael'ın ellerinden sertçe kurtulup biraz gerisindeki kaldırımın ucuna oturup hiçbir şey yapmamış gibi bir sigara yaktı.
"Oturacağım ve içimde başlattığın yangın ile arabanın yanışını izleyeceğim."
Michael iyice sinirden köpürürken, Luke'a doğru bakıp tüm siniri ile çemkirdi.
"Siktiğimin takıntılı ibnesi, bıktım senden duyuyor musun? Takıldık ve bitti!"
Luke dudaklarındaki sigarasını parmaklarına alıp başını geriye atarak gri dumanın oksijene karışmasına izin verdi.
"Ben bitti demeden bitmez."
Michael ellerini saçlarına sinirle atıp ateşin önünde oradan oraya gidip küfür ederken bir deliden başka hiçbir şeye benzemiyordu ama yine de Luke düşündü 'siktir, ateşin ışığında çok güzel görünüyor.'
Uzun süredir görmediği siyah saçlı oğlanı incelemeye koyuldu Luke.
Boynunda dün gece gerçekten eğlendiğini belli eden birkaç morluk vardı göz altılarındaki morluklarla eşleşen. Yeşil gözleri etrafta geziniyordu, eğer Luke'un gözlerini yakalasaydı ateşten daha çok yakabilirdi sarışının kalbini. Üstünde her zaman giydiği siyah tişörtlerinden vardı, bileklikleri bileğindeydi. Siyah saçları dağınık ve bakımsız görünüyordu.
Muhtemelen birkaç sokak öteden gelen itfaiye arabasının sesiyle Luke arkasına yasladı, yarattığı tüm kaos bitecekti.
Yaklaşık 5 dakika içinde gelen itfaiye arabasındaki görevliler inip hızlıca etrafta bir çember olmuş insan grubunu dağıttı, etrafta büyük bir kargaşa ve uğultu yaşanırken Luke gayet sakindi Michael ise fark etmeden Luke'un yanına gelmiş ve telaşlı yüz ifadesi ile arabasını izliyordu.
Ah, Michael'ın güzel kızı, Amanda'sı. 1970 model siyah bir Cadillac'dı. Parlak ve asi görünüyordu, kötü bir sürtük gibi.
Fakat arabasının etrafındaki itfaiyecilerin sıktığı köpük yangın söndürücülerin yarattığı beyaz bulut arabasının üstünden kalktığında maalesef Amanda'nın gerçek yaşı ortaya çıkmış gibiydi, makyajı bozulmuştu.
Michael ortaya çıkan görüntü ile içindeki sinirin tekrar alevlendiğini hissederken sarışına döndü.
"Senin bitti demene fırsat vermeyeceğim çünkü sen bittin Luke."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
burn + muke
Fanfiction"oturacağım ve içimde başlattığın yangın ile arabanın yanışını izleyeceğim." [billie eilish watch şarkısından esinlenilmiştir.]