MÜDÜRCÜM

91 38 12
                                    

Hani bir sessizlik vardır. Şu fırtına öncesi olan. Hah işte şu an onu tam olarak onu yaşıyoruz. Biz 6 kişi olarak bir tarafa dizildik onlar 3 kişi olarak tam karşımıza. Ve her iki tarafta birbirine atabileceği en kötü bakışı atıyor. Müdürcüm masasından kalkıp sinirli bir şekilde önce bizim önümüzden sonra da onların önünden geçti. Sonra da tam iki tarafın ortasında durup onlara bakarak konuşmaya başladı.

"Evladım siz daha sabah gelip kayıt işlemlerini başlatmadınız mı? Daha ilk günden karşımdasınız. Hadi bunlar yaramaz. Siz de mi oylesiniz? Eğer öyleyse hemen kaydınızı aldırın. Bana bunlar yetiyor."dedi. Demek yeni öğrenciler.
Alp ve Selim
"Bence de aldırın."dediler aynı anda. Mete de kafasını salladı onaylarca. Çağrı neyse ya Çağrı'yı boşverin. Şu an ne yaptığını söylemek istemiyorum.
Müdürcüm bizim yanımıza yaklaştı bu seferde
"Ya siz? Yavrum ben sizi kaç defa uyardım. Bu okula vermediğiniz zarar kalmadı. Ne istiyorsunuz anlamıyorum ki? Yahu sizden tek isteğim sadece okul sınırları içerisinde düzgün olun. Ondan sonra napıyorsanız yapın banane!" Bizi savunmak için ağzımı açmıştım ki müdürcüm arkasını döndü.
"Şimdi anlatın bakayım niye ders saati koridordasınız ve ben neden sizi o halde buldum?"dedi. Hepimiz birden konuşma çabasına girişince
"Tamam! Ben söyleyeceğim kimin konuşacağını!" Deyip onların önüne gitti.
"Anlatın bakayım oğlum ne yapıyordunuz orada?" En baştaki kaslı çocuk konuşmaya başladı.
"Hocam biz kayıt için gerekli evrakları dolduruyorduk. Bunlar bize  sataştılar" dedi bizi göstererek. Diğerleri de onu onayladı. Müdürcüm bir şey demeden bizim yanımıza geldi. Bir dakika ya niye onların sorgusu kısa sürdü. Bakın şimdi bize neler yapacak.
"Şimdi tek tek anlatacaksınız! Benim konuş dediğim kişi konuşacak kargaşa istemiyorum!" Dedi. Adam tanıyor bizi. En başta ben vardım karşıma geçip
"Anlat bakayım Afra hanım!" Dedi. Önce bizimkilere baktım sonra müdüre.
" Hocam benim midem bozulmuştu lavaboya gittim. Lavabodan çıkınca da dalmışım bir baktım aha bunlar var karşımda"dedim. inanmadığını belli ederek Mete'nin önüne geçti.o sormadan Mete anlatmaya başladı.
"Hocam bizim yan sınıftaki Emre'yle bir ödev konumuz vardı. Ben onu konuşmak için çıktım sınıftan sonra dalmışım bir baktım Afra'nın yanındayım." Dedi. Müdürcüm bana attığı bakışı Mete'ye de atıp Leyla'nın önüne geçti. 
"Anlat kızım!" Leyla elini kolunu sallayarak konuşmaya başladı. Heyecanlanınca hep böyle yapardı.
"Hocam benim çorabım kaçmıştı. E tahmin edersiniz ki bu bir kız için çok kötü bir şey. Ben de hemen ojemi alıp tuvalete gittim. Ordan çıkınca da dalmışım bir baktım ben de Afra'nın yanındayım." Dedi. Müdürcüm aynı bakışlarla Alp'in önüne geçti. Alp uzatmadan kısaca anlattı. " Hocam arkadaşlarımız gidip de gelmeyince biz de Selim'le merak edip peşlerinden gittik. Sonra da o hale geldik işte." Dedi Selim de onu onayladı. Müdürcüm en sona yani Çağrı'nın önüne geçti. Çağrı konuşmadan müdür konuşmaya başladı.
"Dur tahmin edeyim sen de bunlar gibi bir sebeple sınıftan çıktın sonra daldın ve bir baktın onların yanındasın." Dedi. Çağrı eğilip bize baktı sonra önüne dönüp
"Yok hocam. Ben bunların peşinden gitmem. Şimdi ben sabah erkenden uyanıp okula koştum. Sınıfıma girip kitabımı açtım ve ders çalışmaya başladım. Tabi çok zeki ve çalışkan bir öğrenci olduğumu siz de biliyorsunuz. Sonra yüzüm kaşındı. elim yüzüme gitti"
Mete kulağıma eğilip Erzurumlu Niloya'nın şarkısını söyledi.
"Elim burnuma gitti de burnumdan sümük geldi" kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Müdürcüm ün bağırmasıyla sustuk. Çağrı anlatmaya devam etti.
"Sonra bir farkettim sakalım çıkmış. Hemen ayağa kalktım. Çağrı sen resmi bir daireye nasıl böyle gelirsin deyip Afra'nın yanına koştum."
"Oğlum sakalın çıktıysa niye Afra'nın yanına gidiyorsun?"
Ben de öne doğru eğilip Çağrı'ya baktım
"Cidden kanka. Sakalın çıktıysa niye bana geliyon?" Dedim.o da benim gibi eğilip
"Kanka şimdi sen ağdayı sevmiyon ya?" Dedi. Bu burada söylenecek şey mi? Yanaklarımın kızardığını hissettim. Devam et der gibi kafamı salladım.
" İşte bende dedim ağda kullanmıyorsa jilet kullanıyordur. bıyığın yok sonuçta." Gözlerini kısarak dikkatlice yüzüme baktı
" Vallaha yok. O yüzden de sana koştum. Yoksa sen cımbız mı kullanıyorsun. Çok acıtıyor kız o! Geçen berberde adam denedi de küfrede ede dilim damağım kurudu. En son adam dayanamayıp ağzımın üstüne ağda yapıştırdı. Onu da ağzım aralıkken sürmüş. Baktım tadı güzel. Organik kullanıyormuş. adam benim ağdayı yediğimi görünce dayanamayıp beni berberden kovdu. Kendimi zar zor eve attım da Boncuğum çıkardı. O da acıtıyormuş. En iyisi.." biz çağrı ya gülerken müdürcüm aniden bağırınca irkilip öne doğru eğildiğim için sendeledim. Düşecekken Mete yakaladı.
 
"Evladım siz napıyorsunuz? Beni mi çıldırtacaksınız? Defolun çabuk odamdan. Bir daha karşıma çıkarsanız affetmem hepinizi disipline veririm." Diyerek bizi odasından kovdu. Önce biz çıktık ardımızdan onlar. Yine karşı karşıyaydık. Kaslı çocuk sırıtıp
"Akıllanmadınız mı siz daha?"dedi. Mete bir adım öne çıkıp
"Bana bakın bir daha bizim çevremizde dolanmayacaksınız. Özellikle de sen." Diyerek uzun boylu yaratık'ı gösterdi. Ardından Alp konuşmaya başladı.
" Bizim çevremizde + Afra'nın çevresinde" sonra Selim
" Her zaman yan yana olmayabiliriz ama birimiz yanında yokken diğerinin neler yaptığını hepimiz biliriz."dedi . En son çağrı yaklaştı onlara
" Ve son olarak gençler sizi kibarca uyarıyoruz. Bizi gördüğünüz an o ortamdan defolun!!"
Ben hala şaşkınca onlara bakarken Selim'in kolumdan tutup çekiştirmesiyle yürümeye başladım. İşte şimdi asıl hesaplaşma vakti geliyor.

Pişşt! Okumadan geçme! Bir bölüm daha geliyor! Ardından da karakter tanıtımı. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayacağını biliyorum. 

SAÇMALIK(düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin