06 ; chicken saute

107 17 24
                                        

"Efendim Mark?" telefonu hoparlöre alıp tezgâha bıraktım ve tavuğu doğramaya devam ettim.

"Akşam 9'da randevun var hatırlatayım dedim. Kafan bir milyon geziyorsun yine mâlum."

"Tamamen aklımdan çıkmış harbi ya, sağ ol hatırlattığın için. Gelirken almamı istediğin bir şey var mı?"

"Bir kasa biraya fitleşiriz, Sol olsun."

"Hay hay! Ben kaçayım o zaman. Akşam görüşürüz." Onayladığında telefonu kapatıp çalan şarkıyı devam ettirdim. Kavrulmaya başlayan soğanlara doğradığım tavukları ekleyip karıştırmaya başladım.

Geçen gecenin ardından istifamı verip evde takılmaya başlamıştım. Kapı dışarı adım attığım yoktu, videolarımı taslaklardan paylaşıyordum. Daha ilk kez tavayı elime almıştım. Dört günde çökmeyi başarmıştım, gerçi yaşananlardan çok beslenmememle alakası daha fazlaydı muhtemelen. Tavayı iki üç sallayıp tavuklar pişmeye başlayınca sebzelerini de ekledim ve karıştırmaya devam ettim.

Ne yapacağımı asla bilmiyordum. Gece kafamda çok bulanıktı, neyin yaşanıp yaşamadığına emin değildim. O umursamamıştı belki ama ben her bir saniyeyi bile deli gibi umursamıştım. Ocağın altını kapatıp bir bira açtım ve kendimi bar taburesine attım. Şu anonim hesabın hiçbir mesajına bakmamıştım, ısrarla yazıyordu ama bakmayı da düşünmüyordum. Yine de şu an kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. Sohbete girdim.

ty.ish:
üstteki yazdıklarını okumakla
vakit kaybetmeyi hiç istemiyorum.
merak etme, yaşıyorum.
bunu söylemek istedim.
uzaklaşmam gerekiyordu bazı şeylerden.
ben de uzaklaştım.

jbstchvf:
Çalıştığın yerden ayrılmışsın
Çok da memnun olduğunu
sanıyordum neden ayrıldın ki?
Bir sorun mu var?

ty.ish:
hayır.
evet..
bilmiyorum bir şeyler
olmaması gerektiği gibi.

jbstchvf:
Sorun her ne ise altından
kalkabileceğini sanıyorum

ty.ish:
teşekkür ederim.
işlerim var, birazdan markete
gideceğim de ben kaçayım.

jbstchvf:
Hoşça kal.
görüldü

Konuşmadan çıktığım an sohbetler arasındaki Jaehyun'un hesabı dikkatimi çekti, tek bir mesaj dahi yoktu. Umursayacağını ya da en azından bilmiyorum işte, saçma da olda bir şeyler yazacağını düşünmüştüm. Aptal bir düşünceydi.

Yemeği tabaklayıp telefondan açtığım diziyle birlikte atıştırdım. İlk çataldan itibaren midem bulanmaya başlamıştı ama kendimi zorladım. Yaklaşık 15 dakika sonra artık evden çıkmaya karar verdim. Mark'ın yanına biraz erken gitmem sorun olmazdı muhtemelen.

Odama adımlayıp üzerime tişörtümü geçirdim ve anahtarlarımla cüzdanımı pantolonumun ceplerine sıkıştırıp evden çıktım. Arabaya biner binmez dikiz aynasından bakarak dağınık saçlarımı ellerimle düzelttim. Az önceye kıyasla daha düzgün sayılırdı. Arabayı çalıştırıp markete gittim. Ne alacağım kafamda çok da net değildi, önceliğim Mark'ın biralarıydı. Kısa süre içerisinde varıp arabayı park ettim ve markete girdim. Atıştırmalık reyonlarında dolanıp duruyordum. Başıma ne gelecekse bu kararsızlığımdan gelecekti. Kucağıma birkaç cips paketi ve çikolata türevleri doldurduktan sonra arkama hızlıca dönüp alkollerin yanına gidecektim ki adamın tekine çarptım.

elegant ;; jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin