5.bölüm "Meryem"

12.1K 1K 134
                                    


GÜNÜN SÖZÜ: Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür. BALZAC


Öğle yemeğini, bir gün önceki dönercinin dükkânında yedi. Adam, daha önceki korkutucu görüntüsünün aksine, çok sakindi. Dönercinin, zaman zaman müşterilerine espri yapıp onlarla gülmesini ilgiyle izleyen Zafer, yemeğini yedikten sonra, saatine baktı. 14.30 olmak üzereydi. Bir an önce kalkıp sıradaki evi ziyarete gitmeliydi.

Üçüncü ev, geniş bahçeli bir evdi. Bahçe kapısından içeriye girdiğinde, ağacın altında evcilik oynayan, üç küçük çocuk gördü. Biri erkek, diğer ikisi kız olan çocukların yaşları, beş ile on arası gibiydi. Onlar oynarken, diğer ağacın altında anneleri olduğunu düşündüğü kadın, masanın başında örgü örüyordu. Kadın onu fark eder etmez, ayağa kalktı. "Kimi aramıştınız?"

Zafer kendini tanıttığında, meraklanan kadın, onu masasına davet etti. Çocuklar, sanki o yokmuş gibi davranarak oyunlarına devam ederken, kısaca kentsel dönüşüm projesinden bahsetti. Kadın kısa bir süre düşündü ve anlatmaya başladı. "Bakın, ben eşimi geçen yıl kaybettim. Eşimden kalan maaşla, üç çocukla zorlukla geçiniyorum. Elimde bir tek, ailemden kalan bu ev var. Anlattıklarınız çok güzel ama yanlış karar vermekten korkuyorum."

Hayatta üç çocukla yapayalnız kalan kadın, haklıydı. Çünkü zaman dolandırıcıların devriydi. İnsanların birbirine güveni kalmamıştı. Onun korkularını haklı bulan Zafer, kadını ikna etmeye çalıştı. "Sizi anlıyorum. Fakat bu teklif sizin için çok kârlı. Arsanız altı yüz metre kare. Bizim yapacağımız daireler ise yüz elli metre kare. Yani size, kabul etmeniz halinde iki daire düşüyor. Biz güçlü bir şirketiz. Dilerseniz araştırabilirsiniz."

Kadın tam pazarlık etmek için, "Üç daire olmaz mı?" diyerek çocuklarına bakarken, bir anda çığlık attı. "Siz orada ne yapıyorsunuz?"

Çocuklardan büyük olanı, küçük olanın üzerine elindeki çeyrek altını takarken, "Gelinin dayısının karısından, bir tane çeyrek," diyordu.

Çocuklar, annelerinin altın günleri sayesinde biriktirdiği çeyrekleri bularak, oyunlarına dahil etmişlerdi. Kadının koşarak çocuklarının yanına gitmesini ilgiyle izleyen Zafer, gülmemek için kendini zor tuttu.

Ortalığa saçılan on altını sayarak toplayan kadın, tekrar kadife kesesine koyup Zaferin yanına geldi. "Benim üç çocuğum var, her birine bir daire istiyorum."

Genç adam kısa bir süre düşündü. "Siz sunum için toplantıya gelin yeter," dedi. Hiç umudu olmasada belki üç daire için babasını ikna edebilirdi.

Ziyaret edeceği, günün son dairesinin ziline bastığında, geriye kalan evleri düşünüyordu. İkinci katta oturan orta yaşlı adam, onu gülümseyerek karşıladı. "Buyur evladım."

Hemen kendini tanıtıp, adamın davetiyle içeriye girdi. Birkaç dakika sonra geniş salonda dört kişiydiler. Ev sahibi kadın ve adam, bir de yanlarındaki oğulları. Sıcaklık yüzünden kravatını gevşeterek, onlara kentsel dönüşüm projesinden bahsederken, duvardaki fotoğraf dikkatini çekti. O an konuşmayı unutarak, gözleri duvarı süsleyen kızın suretine daldı.

Hayatında bu kadar güzel, bu kadar masum bakan, bu kadar duru bir güzellik görmediğine yemin edebilirdi. Odadaki herkes aynı anda onun baktığı yere bakarken, ev sahibi adam durumdan rahatsız olarak, genzini temizledi. "Evladım beş blokluk bir siteden bahsediyordun."

Zafer hemen bakışlarını adama çevirdi. Tebessüm etmeye çalışarak, anlatmaya devam etti. "Evet İlhami Bey. Her blok yirmi kat olacak."

Tekrar kaldığı yerden devam eden genç adamın, gözleri ara ara duvardaki fotoğrafa kaysada, ev ahalisinin dikkatini çekmek, isteyebileceği son şeydi.

SENİN İÇİN (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin