"Son gördüğümden daha kötü gözüküyorsun." gözlerine gelen kahküller görmesini engellediği için hızla yukarı doğru taradı eliyle.
Yatağında yatan yarı baygın kıza göz gezdirdi.Sırt çantasını açmadan önce seslendi, "Jennie-ah, beni duyuyor musun?" zorlukla salladı başını, gözleri kapalıydı ama onu duyabiliyordu.
Lalisa, sırt çantasının gizli cebinden küçük, şeffaf bir naylon torba çıkardı. İçindeki bembeyaz toz şeklindeki maddeye göz gezdirdi. Uyuşturucu olduğunu bilmeseydi, un sanacağından emindi.
Küçük bir ezme aparatifi çıkardı önce çantasından. Sonra şeffaf bir sıvı ve tek kullanımlık bir şırınga. Aparatife biraz o maddeden döktü. Toz gibiydi ama tanecikli bir katı maddeyi de andırmıyor değildi. İlk önce ezdi sonra sıvıya bir miktar döktü. Son olarak şırıngayla olabildiğince yavaşca çekti. "Şimdi enjekte edeceğim, hareket etme."
Son uyarısını da yapınca nazikçe kolunu kavradı. İçi bir kötüde olsa, o ucu iğneli şırıngayı ona enjekte edeceğini biliyordu. Sessiz ve sakin bir halde yavaşca iğneyi batırdı tenine. İçindeki o zehirli sıvıyı vücuduna enjekte etti. O zehirli sıvıya ihtiyacı vardı.
Aradan beş dakika geçtiğinde daha iyi nefesler almaya başladığını duydu. Biraz yaklaştı ve aralarında birkaç santimetre kala nefeslerini dinledi. İyi gibiydi.Mutfağa ilerledi ve küçük bir naylon torba aradı. Dolapları karıştıra karıştıra sonunda bir tane bulabildi. Kendi torbasında ki maddeden biraz aktardı ve diğer torbanın ağzını sıkıca bağladı.
Tekrar onun odasına gittiğinde, terastan getirdiği küçük masanın üstündeki malzemeleri bir diğer orta boylu poşete koydu. Poşeti ve torbayı çantasına koymadan önce, Jennie'ye ayırdığı, diğer torbadaki maddeyi masanın üstüne koydu.
Gitmeden önce biraz daha baktı ona. Eğer ona karşı bir şeyler hissetmiyor olsaydı buraya gelmeyeceğine adı kadar emindi. Tekrar ona karşı hissettiği duygulara lanet etti. Evden çıkmak üzere kapıyı araladığında, içinde kalan şeyi yapmak istediğini farketti.
Hızlı adımlarla yarı baygın kızın yanına gelip, yanağına minik bir öpücük kondurdu. Utançtan ve birazda ne yapacağını bilememe korkusundan koşarak evin kapısını tekrar aralayıp evden ayrıldı.
"Sana yalan söylemekle kötü yaptım sanırım, Jennie-ah"