lalisa:
şşt!
aldığın şeyle kafayı sadece evde buluyorsun değil mi?
sokaklarda perişan olmanı istemiyorum.
jennie:
perişan olmak değilde, insanları rahatsız etmemek için evde oluyorum.
lalisa:
bu iyi.
jennie:
bir şeyi merak ediyorum lalisa.
yıllardır her çeşit insana çeşit çeşit uyuşturucular satıyorsun.
ben de dahil.
bu zamana kadar hiç denedin mi?
tadını merak ettin mi?
lalisa:
ilk başladığım zamanlar deli gibi merak ediyordum.
bir kere denersem sonunda ölüme sürükleneceğimi de biliyordum.
yine de buna rağmen denemeye karar verdim.
ne olursa olsun kararlıydım.
bağımlı olacağımı bile bile bir kerecik olsun deneyecektim.
fakat yanımda kalmadığını anlayınca tanrı'nın bir mesajı olduğunu düşündüm ve bir daha hiç merak etmedim.
jennie:
peki, bu işe neden başladın?
lalisa:
para.
herhangi bir kafede, restorantda çalışmak bana göre şeyler değildi.
ben insanlara hizmet etmek istemedim.
ama paraya da ihtiyacım vardı.
bu işe başlamadan önce de sonra da vicdanım hiç sızlamadı.
biliyorsun, ben kötü biriyim.
jennie:biliyor musun?
sarışın ve kötü kızlar tam tipim :)
lalisa:uyuşturucu bağımlısı ve güzel kızlar hiç tipim değil :)
jennie:
ama ben istisnayım?
lalisa:
öylesin.