thirteen

2.7K 258 42
                                    

jennie:

senden nefret ediyorum.

lalisa:

bak bu karşılıklı işte.

jennie:

ama seviyorum da.

lalisa:

sanırım bu da karşılıklı.

jennie:

yine de nefretim daha ağır basıyor.

benden saklamaya çalıştığın şeyi gördüm.

jennie:

tanrı aşkına!

bunu bana nasıl yapabilirsin?!

lalisa:

seni aldatıyormuşum gibi konuşma.

ki buna aldatmak pek denemez, aramızda bir şey yok.

aissh, ne diyorum ben?

jennie:

saçmalamayı bırak.

o biletler de neyin nesi hah?!

gitmene izin vereceğimi mi düşünüyorsun?

lalisa:

jennie-ah,

jennie:

ben gayet kendimdeyim.

kendine gelmesi gereken sensin.

kendine gel, lalisa.

hayatı olduğun bir insanı bırakmaktan söz ediyorsun.

lalisa:

henüz gitmiyorum.

biletlerin tarihlerini görmeden konuşma.

hem, sen bir bağımlısın.

ne kadar kendinde olabilirsin ki?!


lalisa:

doğru.

ben, senin hayatınım.


lalisa:

ama bu seni bırakmayacağım anlamına gelmiyor.

biliyorsun, vicdansız biriyim.

benim için zor olmaz.

jennie:

senin için zor olmaz.

ama ben?

ben ne yapacağım?


jennie:

ya da boşversene.

umrumda değilsin.

jennie çevrimdışı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
im, your lifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin