jennie:
ne yapıyorsun?
lalisa:
bavulumu toplu|
seni seviyorum.
jennie:
huh?
lalisa:
fotoğrafını atsana.
evdesin değil mi?
jennie:
evdeyim.
al.
lalisa:seni çok seviyorum.
jennie:
ben de seni çok seviyorum.
"Hanguk Acil Servis mi? Uyuşturucu ihbarı yapacaktım. Hayır, polislik bir durum değil. Sadece tedaviye ihtiyacı var. Evet, yakınıyım. Çok yakınıyım."
lalisa:woa, birkaç ay önce para gözüyle baktığım kız; hiçbir şeyim iken, her şeyim oldu.
ve fedakarlık yapıp hayatım boyunca yaşamak için kurduğum düzeni, gözümü kırpmadan onun için bozup gidiyorum.
jennie,
öğün atlama,
uyurken üstünü çok açıyorsun, battaniyene benmişim gibi sımsıkı sarıl.kış geliyor, montunu giymeyi unutma.
saçlarını siyaha boyat, sadece siyah rengine bürünsünler.
göz altlarını sakladığın pudraların...
hepsini çöpe at.
eğer hiç gelemezsem, gelemeyeceğim.
tedavinin bittikten sonra benim evime taşın.