bölüm 17

37 9 12
                                    

kaç saattir uyuduk bilmiyorum ama saat 12.38 di çağla hala uyuyordu telefonuma gelen bildirim ile irkildim yavaşça masada duran telefonu aldım bildirim okuldan gelmişti evet 11. sınıfın bir kısmını okumamıştık çağla ile devamsızlık sınırını baya aşmıştık en iyisi yarın okula gitmek olacaktı telefondaki diğer bildirimleri pek umursamadan silerken çağla uyanmıştı bile beni izliyordu telefonu elimden usulca alıp hesaplarıma girdi sakince çağlayı izlemekle yetindim " miniğim şifreleri sende var neden hala karıştırıyorsun anlamıyorum"
çağla tuhaf tuhaf bakarken teslim olmuşcasına ellerimi havaya kaldırdım tekrar telefona dönüp bazı şeylere daha baktı sanki birşey arıyor gibiydi bir süre daha baktıktan sonra telefonu geri verdi 'çağla kahvaltıdan sonra okula gidiyoruz hadi' tamam anlamında kafa sallayıp kalktı evden çıkmamız bir kaç saat almıştı sonunda evden çıkıp okula doğru gidiyorduk okula geldiğimizde ders başlamıştı doğruca müdür odasına çıkıp içeri girdik müdür bu durumumuza alışkın olduğu için pek bişey demedi koltuklara oturup devamsızlığı düşürmek istediğmizi dile getirdik 25 gün devamsızlık 15 güne düştü bunada şükür deyip çağla ile kalıp sınıfa ilerledik ders çoktan başlamıştı bile sınıfa girip hocadan dersi böldüğümüz için özür diledik lan müdürden değil hocadan özür diliyoruz ne tuhaf bişey yerimize geçip oturduk sınıftakiler bize kıskanç bakışlar atarken çağlada onları daha çok kıskandırmak için elimi tuttu gülmemek için kendimi zor tutsam da dayanamayıp güldüm zil çaldı galiba öğle arasıydı çağla iyi kantine ilerlerken koridorun sonundan bağrıma sesi geldi çağlaya dur işareti yaptım "ben şimdi gidip bakacağım sen burda kal"
Hayır anlamında kafa salladı sert bakış atmaya kalmadan çağla ilerlemeye başladı bende ona yetişip tuttum ve önünden ilerledim koridor sonuna baktığımızda ses yangın merdiveninden geldiğini anladık 11. Sınıflardaki Buğra 12. Sınıflardaki alev ile kavga ediyordu ama neden bu okulda bir erkek bir kızla kavga etmezdi garip bişey konuşmaları Arda ile duvar kenarında dinlemeye başladık Buğra Alevi öldürmekle tehdit ediyordu "alev buğrayı sinirlendirecek kadar ne yaptı yine"
Arda'nın sesi ile irkildim
"Yine derken"
"Buğra ve alev uzun süredir birlikteler ve çok Kavga ederler ama Buğra bu kadar ileri gitmedi"
Çağla ile birbirimize kısa bir bakış attık artık burda durmamız gerekmiyordu çağlaya gidelim anlamında bakış attım ve koridor boyunca hızlı hızlı yürüdük kantine girdiğimizde boş yer aradık sadece cam kenarı boş çağla cam tarafına ilerledi bende peşinden gittim iki tane tost isteyip beklemeye başladık yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra geldi yemeye başladığım sırada Arda beni izliyordu ya da pardon ben öyle sandım arkamda oturan kişiyi izliyordu hafifçe arkamı döndüm oturan kişi buğraydı tek başına oturmuş birşeyler düşünüyor gibiydi "neden öyle baktın"?
"Bilmiyorum aklıma takıldı sanki bir şeyler"
Ne gibi anlamında kafa salladım
"Çağla anlam veremiyorum yani Buğra ne zaman Alevle kavga etse tek oturmaz Alevi yanından ayrılmaz onun gönlünü alırdı şimdi noldu da bunlar böyle oldu"?
"İstersen git konuş neyin var diye bir sor"
Biraz düşündü sonra yavaşça kalktı masadan buğraya doğru ilerledi buğranın yanına oturdu bir şeyler konuştular ama duyamadım sandalyenin çekilmesi ile birlikte dikkatim dağıldı...

Arkadaşlar hasta olduğum için bu kadar yazabildim kusura bakmayın ❤

Özlemimsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin