8.Üye mi? ~BTS~

Erken Dönüş

İyi okumalar 💫

bts1park1jimin1 ithaf ediyorum 😊

Daha türkiye'ye geleli 5 gün olmamıştı ve Pd'nim beni çağırıyordu. Comeback'ler başladığı için koreye gidip kareografiyi ezberlemem gerekiyodu. Ve bu akşam saat 18:00'da uçağım vardı. Üyeler için de hediye almıştım. Aslında jimine almayı düşünmüyordum ama almıştım. Valizi mi hazırladıktan sonra ailem ile vedalaşıp uçağıma bindim. Üyelere haber vermemiştim. Bir tek hoseok oppa biliyordu. Tatilimde arada sırada görüntülü konuşuyorduk. Çok eğleniyolardı onlarda.

Uçağım indiğinde kore'de saat 12:42'di. Etrafa baktığımda hoseok oppanın ilerden bana el salladığını görmüştüm. Bavulumu da alıp hızlıca yanına gittim ve sıkıca sarıldık. Onlara aniden alışmam beklenmemişti ama samimilerdi ve abim olarak görüyordum. Yol boyunca hoseok oppayla neler yaptığımızı konuşmuştuk. Üyelere haber vermemişti çünkü ben istememiştim. Özlellikle jimin için. Bavulumu toplarken yanıma gelip "kalmana  sevindim bücür" demişti. Ve bende kavga çıkartmıştım. Ne demek bana bücür demek?! 😂
Evin önüne geldiğimizde ışıklar yanıyodu. Zile bastım ve beklemeye başladım. İlk namjoon oppayı gördüm. "Mi rae!?" namjoon oppanın bağırışı sayesinde üyelerde kapıya gelmişti. Herkesle tek tek sarılmıştım. Jimin'e de. Ama en çok jungkookla sarılmıştım. Onu gerçekten kardeşim olarak görüyordum ve sırlarımı anlatıyordum. Kapıda dikilmekten vazgeçip içeri geçtik. Tae bavulumu odama bıraktı ve tekrar aşağı indi. Sağımda kook solumda tae karşımda namjoon oppa onun yanında jimin diğer yanında da hoseok oppa vardı. Yoongi oppa ve jin oppa beni karşıladıktan sonra uyumaya gitmişti. Diğer üyelerinde gözlerinden uyku akıyodu. "Siz de yatsanıza zaten her günüm sizinle artık yarın konuşuruz. Namjoon oppa ve hoseok oppa beni onaylayarak yukarı çıktılar. Jimin tam gözüme bakıyodu. Omzumda ağırlık hissedince o tarafa baktım tae uyuya kalmıştı. Yüzüne düşen saçları elimle geriye attım ve bende kafamı taenin kafasına koydum. 5 dakika bile geçmeden diğer omzumda da ağırlık hissettim ama gözlerimi açıp bakmadım. Kook'du. Zaten bir süre sonra da uyuya kalmıştım.

Uyandığımda yatağımdaydım. Jungkook yatağında değildi. Ve yatağıda topluydu. Jungkook yatağını toplamazdı ki? Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı hazırlamak için aşağı indim. Salondan geçerken kanepede yatan iki uykucuyu gördüm. Tae ve jungkook. ben uyurken tek başıma gelemiyeceğime göre ve ikisinden biri beni odaya götürmediğine göre. Jimin! Evet o beni odama götürmüştü. Teşekkür etmeliydim. Eğer götürmeseydi boynum ve sırtım tutulabilirdi. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra tek tek üyeleri uyandırdım ve mutfağa gidip bardaklara çayları doldurdum. Türkiye'den çay getirmiştim. Herkes masaya gelince kahvaltıyı yapmaya başladık. Üyelerin hepsi çayı sevmişti. Tae ilk acı bulmuştu çünkü şeker atmamıştı. Şekeri de atınca çok sevmişti. Bugün üyelerle tüm gün evdeydik. Masayı toplayınca jimin'in odasına çıktım. Kapıyı tıklattım. "Gelebilirsin" bu çocuk ne kadar kibardı böyle. Kapıyı açıp içeri girdim. Saçları ıslaktı. Duştan yeni çıkmıştı galiba. "Geldiğin iyi oldu bücür saçımın şeklini bozmadan kurut" göz devirdim. Az önce kibar mı demiştim. Elindeki havluyu alıp saçını karıştırmadan ıslaklığını aldım. "Dün gece için teşekkür ederim" kafasını kaldırınca göz göze geldik. "Neden" ciddi mi diye bir iki saniye durup baktım. "Sence? Odaya götürdüğün için." kafasını salladı. "Önemli değil. Her yerde uyumaktan vazgeç. Seni almasaydım omzun çürüyecekti." havluyla işim bitince sandalyenin arkasına koydum. "Sanmıyorum ya. İkisinin kafası çok ağır değildi." sırıttı. "Eminim öyledir."
Kurutma makinasıyla da kuruttuktan sonra elimle düzelttim. "Bitti" ayağa kalkıp yanıma geldi. "Sağol bücür." göz devirip konuştum. "Ben bücür değilim. Sadece siz çok uzunsunuz." gülmeye başlayınca bende sırıttım. Yanakları çok tatlı olmuştu. Elimi yanaklarına uzatıp mıncırmaya başladım. Ben onu mıncırırken o ellerini ellerimin üzerine koyup çekmeye çalışıyordu. Aniden kapı açılınca irkildim. İki çift göz bize anlamamış gibi bakıyordu.

Sizce gelen kimdi?
Diğer bölümde görüşmek üzere. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...