Bu hikaye Unbreakable Red Riot'a aittir, ben sadece çevirisini yapıyorum. Hikayenin orjinaline onun hesabından ulaşabilirsiniz. İyi okumalar.
Bütün o saçmalıklar sıkıcı bir çarşamba öğleden sonrası başladı. Üstel ifadeler üzerine bir cebir sınavı olacaklardı ve sınava çalışmak için gereken materyaller Katsuki'ye yetiyordu ama belli ki aptal Kızılkafa için daha fazlası gerekiyordu. Surat asmayı hiç beceremeyen ve istediği şeye sahip olabilmek için karşısındakine her tür yavşaklığı yapmaktan çekinmeyen bir Kızılkafa. Katsuki kendisini Kirishima Eijirou ile yeni bir derste buldu.
"Hayır, hayır, dur," Katsuki sabırsızca çalışma kâğıdındaki denklemleri gösterdi. "Bak, bu üslü sayının işareti negatif."
"Anladım..." Kirishima durakladı. Kaleminin arkasıyla dudaklarına vurdu ama bu birden zekileşmesini filan sağlamıyordu. Sadece fazla dikkat dağıtıcıydı. "Uhmmm, bu ne anlama geliyordu?"
"İfadeyi ters çevirip parantez içine almalısın."
"Doğru, evet, bunu biliyordum. Sadece emin olmak istedim."
Son bir saat tam olarak böyle geçmişti. Açıkçası durum çok daha kötü olabilirdi. Kirishima'ya ders çalıştırmak Katsuki'nin boş zamanında yaptığı en berbat şey değildi, ayrıca Kirishima salak da değildi. Adamın temeli zayıftı ama bir şeyler öğrenmekten zevk alıyordu. Sorun matematikteydi, bütün aşamalar birleşince Kirishima matematiğin altında boğuluyordu. Öyle olunca da ne yapacağını bulmaya çalışırken bocalıyor, kaybolmuş ve kafası karışmış gözüküyordu çünkü nereden başlayacağına karar veremiyordu. Bu durum ne zaman gerçekleşse Katsuki kendisini kafasını duvarlara vurmak isterken buluyordu. Kızılkafanın kalemi hızla kâğıtta dolaştı, kaşları düşüncelerle çatılmıştı ve sivri dişiyle alt dudağını ısırıyordu. Kısa bir an için Katsuki nasıl günah işlemediğini merak etti. Kirishima çalışıyordu, hızla yazıyordu ve silgisi kâğıdın üstünde uçuşuyordu.
Birkaç dakika sonra Kirishima kalemini bıraktı, başını kaldırdı ve özür diler gibi baktı. "Sanırım bu sefer yaptım?" Sesinin tonundan emin olmadığı belliydi. Çalışma kağıdını Katsuki'nin önüne koydu. "Hatırlamam gereken çok fazla kural var ve ben her zaman kendi kafamı karıştırıyorum."
"Matematikte kötüysen kıçını devirip çalışacaksın." Katsuki kâğıdı alıp karalamalara göz gezdirdi. "Doğru yapmışsın bu arada."
"Tanrıya şükür," Kirishima derin bir nefes alıp başını eline yasladı. "Crimson Riot'ın dediği gibi: Azim zaferi getirir!"
"Getirse iyi olur." Katsuki mırıldandı, bu durumda zafer konusunda pek de emin değildi.
"Sana daha erken gelmeliydim, matematik dahisisin!" Kirishima adeta ışık saçıyordu ve Katsuki'nin kalbi hızla atmaya başladı. Ne zaman Kirishima'nın gülüşünü görse kalbi resmen depar atıyordu. "Cidden kanka, hayatımı kurtardın. Fazla gergindim."
"Hiç de belli olmuyordu." Ne ima ettiği fazlasıyla belliydi.
'Stres' son yüzyılın en büyük problemlerinden biriydi ve Kirishima tam bir stres topuna dönüşebiliyordu. Yurdun ortak salonunda adeta dizlerine kapanmış ve yardım etmesi için ona yalvarmıştı. Katsuki hâlâ neden ona evet dediğini bilmiyordu; belki de herifin çaresiz ısrarından dolayıydı, sonuçta Katsuki kendisini kaderin belirsiz ellerine bırakmıştı.
"Belki de sıradakini denemeliyim?"
Lanet olası Boksaçlı her konuda çok ısrarcıydı ve fazlasıyla da kararlıydı. Denemek demek başarısız olmak anlamına gelebilirdi ama Kirishima başarısız olmayı umursamıyordu. Belki de Katsuki'nin onda en taktir ettiği özelliği de buydu. Omuz silkti. "Kesinlikle denemelisin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roses Are Red
FanfictionBu hikaye tamamen Unbreakable Red Riot'a aittir, ben Türkçe'ye çeviriyorum. Hikayenin orjinalini onun hesabından bulabilirsiniz. Kapak tasarımı Majorashby'e aittir. Instagram hesabından çeşitli çalışmalara bakabilirsiniz. Katsuki yaprakların tadında...