Bu hikaye Unbreakable Red Riot'a aittir. Ben çevirisini yapıyorum. İyi okumalar.
Her şey acıtıyordu. Göğsü ağrıyor, başı acıyor, nabız gibi atıyor, düşünmek bile acı veriyordu ama en önemlisi yorgundu.
Yavaş yavaş kendisine gelmeye başlayınca sesler duyduğunu fark etti. Uzaktan geliyordu, sanki su altındaymış gibiydi; kelimeleri net duyamıyordu ve duyduklarını da anlamıyordu. Yine de seslerin tonu ciddi gibiydi, odaklanmaya çalıştıkça sesler de yaklaştı ve anlaşılır hale gelmeye başladı, tekrar gerçek hayata dönüyordu.
"...durumunun farkındayım tabii ve yan etkiler konusunda bilgilendirilmiş olsaydım derse katılmasına en baştan izin vermezdim."
Ses alçaktı, yumuşaktı ve yabancı gibiydi ama All Might'ın sesi olduğu belliydi.
Başka birisi iç çekti. "Sorun yok, bilmiyordun." Bu ses tanıdık birinin sesiydi. Bir kadın sesi.
"Çok özür dilerim Recovery Girl. Senden de Aizawa."
"Özür dilemen gereken kişi ben değilim," üçüncü ses mırıldandı, yorgun ve bıkkın bir sesti. "Bak, sonunda kendine geliyor."
Motor becerilerine sonunda kavuşunca Katsuki istemsizce inledi. Gözlerini açtı ve parlak ışıktan dolayı kırpıştırdı. Hemşirenin odasında yatıyordu, etraf saf bir beyazdı ve dışarda turuncu güneş ışığı gözüküyordu. Üç çift göz ona dönüktü ama Katsuki onlara geri bakamıyordu. Gözlerindeki acıma dolu bakışlara dayanamazdı.
Üç yetişkin içinde konuşan ilk kiçi Recovery Girl oldu. "Genç adam, neden burada olduğunu söyleyebilir misin?"
"Ben..." Katsuki duraksayıp yutkundu ve cevabı bulabilmek için düşündü. Hisler ve görüntüler zihninde canlandı ve olanları hatırladı. Çarpma. Eh, bu kötü baş ağrısının sebebini açıklıyordu. Gözlerini kapatıp yüzünü ekşitti. "Düştüm."
"Güzel. Adın, yaşın, gittiğin okul?"
"Bakugou Katsuki. On beş. UA."
"Şimdi kollarını kaldır lütfen."
Kaldırdı.
"Şimdi indir ve birkaç defa göz kırp."
Kırptı.
"Güzel." Recovery Girl bilgisayarına döndü ve birşeyler yazdı. "Kafanı çok sert vurdun. Burnun kırıldı, omzun çıktı ve dirseklerinden biri parçalandı. Kaburgalarında da morluklar ve kırıklar var." Başını hafifçe salladı. "All Might'ın düşüşünü anlatışına bakılırsa... Çok daha kötülerini de gördüm ama düşer düşmez bayıldığın için şanslısın. En kötü acıları hissetmemişsin."
"Hım." Katsuki gözlerini kırpıştırdı, kelimeler kafasında uçuşuyordu. Sonunda ne dediklerini anlayınca omzuna baktı. Biraz kıpırdattı. İyiydi. Burnu, dirseği ve gövdesi de iyiydi. Her yeri sızlıyordu ve bitkindi ama en azından hareket edebiliyordu.
"Herhangi bir kafa travması geçirdiysen de iyileşmişsindir," devam etti. "Ama eğer hafızanda normalden farklı bir sıkıntı olduğunu fark edersen bana uğra, seni iyileştiririm. Onun dışında tamamen iyisin."
"Peki çiçekler?" Ne dediğinin farkına varmadan sordu.
Recovery Girl başını yana eğdi. "Ne olmuş onlara?"
"Çiçekleri de iyileştirdin mi? Gittiler mi?"
Kadın arkasına yaslanıp ellerini kucağına koydu, merakla bakıyordu. Sesi biraz kısıktı. "Hanahaki sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojiktir. Benim quirkim sadece fiziksel yaraları iyileştirir, mesela çok kontrolden çıktıklarında oluşan iç kanamalar gibi ama ben seni iyileştiremem." Recovery Girl başını salladı. "Endişelenme! Çiçekler kontrol altında gibi, ilaç işe arıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roses Are Red
FanfictionBu hikaye tamamen Unbreakable Red Riot'a aittir, ben Türkçe'ye çeviriyorum. Hikayenin orjinalini onun hesabından bulabilirsiniz. Kapak tasarımı Majorashby'e aittir. Instagram hesabından çeşitli çalışmalara bakabilirsiniz. Katsuki yaprakların tadında...