Başbaşa

227 16 2
                                    

Dışarı çıktım ve heyecanımı belli etmemeye çalışarak arabaya bindim. Yol boyunca ikimizde hiç konuşmadık. Heyecanım yüzüme vuruyor muydu bilmiyorum ama zaten yanında  kendimi kessem farkedeceğini zannetmiyordum.  Çantanın içinden telefonumu  çıkardım ve Carry'den gelen yirmi iki mesajı gördüm.  Telefonuma cevap vermemesinin cezası buydu işte. Oh olsun! Gülümsediğimi farkeden Patch:

-Bu kadar iyimser olman sinirimi bozuyor.

-Senin de bu kadar kötümser olman. Çünkü normal insanlar, ne olursa olsun hayata gülümsemeye çalışırlar.

-Mutlu gözükmek insanın zayıf noktasını ortaya çıkarır.

-Kaybedecek bir şeyim olmadığından önemi yok.

Biraz şaşkın gözlerle baktı bana. Soru sormak istemediğini anlamıştım. Ben de anlatmak istemiyordum zaten.

Sonunda devasa büyüklükte, yamaçtaki evine vardık. Evi ıssız bir yerde fakat hoş bir evdi. Meraklı gözlerle arabadan indim. Göz bebeklerimin büyüdüğünü hissedebiliyordum ama bu ev ancak hayallerimde olabilecek  bir evdi. Evet ailemden miras kaldığını söylemiştim

ama bu çok farklıydı. Hangi insan daha bu yaşta böyle bir eve sahip olabilirdi ki? Yüzümdeki soru ifadesini gizleyip onu takip ettim. İçerisi dışarıdan daha güzeldi ama incelemeyi bıraktım çünkü o sırada bana bakıyordu. Bakışını farketmemden rahatsız olmuş bir şekilde ayağı kalktı ve ne içersin diye sordu. Su istedim. Sonunda oturmuş birbirimize bakıyorduk. İkimizde nereden başlayacağımızı bilmiyorduk.

-Haydi başla dedi.

-Bu ödev benim değil ikimizin. O yüzden sen de boş boş etrafa bakınacağına araştır.

-Ben emir almam, veririm dedi pis pis sırıtarak.

-Senin o emirlerin bana işlemez dedim.

( Bu kadar güzel gülümsemesi sinirimi bozuyordu.)

Sonunda bir şeyler yapmaya başlamıştık. O eline bilgisayarı almıştı. Ben ise kitaplara bakıyordum. Yaklaşık iki kitaba baktıktan sonra onu yine bana bakarken yakaladım. Üçüncü kitabı çıkartmak için çantamı karıştırdım.  Hala bana bakıyordu. Rahatsız olduğum kadar hoşuma da gitmişti.

-OLAMAZ YA OF! diye isyan ettim.

-Ne oldu?

-Senin yüzünden acele ettim! Yanlış kitabı almışım!

Gülümsedi.

-Hey sana diyorum!

-Kendi sersemliğini neden üstüme atıyorsun acaba? dedi.

Sinirden yumruklarımı sıktım.

-Hangi kitabı getirmişsin bakayım.

Anne Rice'ın "Vampirle Görüşme"romanını uzattım.

Kitabı eline aldığı anda gerildi. Kitabı sertçe sehpanın üzerine bırakıp mutfağa gitti. Niye bu kadar gerildiğini anlamadım. Alt tarafı bir kitaptı.  Yanlış kitabı getirdiğim için mi bu kadar sinirlenmişti? Ben de peşinden mutfağa gittim.

-Eğer yanlış kitabı getirdim diye bu kadar kızdıys...

-Hayır sadece o kitap bana birini hatırlattı. Senle ilgili değil.

-Anladım.

Patch başını ellerinin arasına alıp öyle derin bir düşünceye daldı ki beklemekten başka çarem kalmadı.

"Bana birini mi hatırlatmıştı? Daha saçma bir sebep bulamaz mıydım acaba?

Kitabı elime aldığım anda aklıma gelen ilk şey başıma gelen lanet oldu. Kim tarafından bu şeye dönüştürüldüğümü bilmiyordum ama hayatımı mahveden kişi oydu. Ben  "vampire" dönüşeli oniki yıl olmuştu. Onsekizinci yaşımı kutlamak için bir parti vermiştik. Parti sonunda herkes evine dağıldı. Ben dahil. Biraz içkili olduğum için yürümeyi tercih etmiştim. Hem ev de yakındı. Bir ses duyduğumu farkettim. Durdum.  O, o akşam benden insanlığımı almıştı. Mutluluğumu almıştı. En önemlisi de ailemi almıştı. Bir canavara dönüşmüştüm. Ailemi daha fazla riske atamazdım.  Onlara haber vermeden yaşadığım yerden çok  uzak bir eyalete taşındım.  Oniki  sene içerisinde üç yer değiştirdim şimdi ise buradaydım. San Francisco'da...

Bir vampir olarak kanla beslendiğim doğruydu. İlk başlarda zor olsa da şimdi kendimi kontrol edebiliyordum. Evimin yamaçta olmasının sebebi de hayvanlardan beslenmemdi. Şimdiyse bu güzellik karşımda duruyordu. Dönüştüğümden beri kimseye gerçek bir şeyler hissetmemiştim ama bu kızda tam olarak gerçek duyguları hissediyordum. Öfkeyi, mutluluğu, tutkuyu... Tek korkum ona zarar vermekti. Gülümsemesi beni diri tutan tek şeydi."

Birden daldığı düşüncelerden çıktı. Mutfağa baktı.

-Acıktın mı?

-Evet biraz dedim.

YENİ BÖLÜMLERİ 2 GÜNDE BİR YAZABİLİRİM.  ÇÜNKÜ YAZACAK VAKİT BULAMIYORUM. YİNE DE GÜNLÜK YAYINLAMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM.
İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Kötü başlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin