Bir anda gülümseyip mutfağa baktı.
-Acıktın mı?
-Evet biraz.
Ocağın hizasındaki alt dolaptan tencereyi çıkarttı.
-Sen mi yapacaksın? dedim şaşkın gözlerle.
-Evet niye şaşırıyorsun ki?
-Kesin aç kaldık.
Yemek yapabildiğine çok şaşırmıştım çünkü onun aksine ben yumurta bile kıramıyordum. Halimden mutlu bir şekilde oturmuş onu izliyordum. Makarna yapıyordu. O makarnanın sosunu hazırlarken onu baştan aşağı süzmüştüm. Kesinlikle kusursuzdu. Onu incelediğimi farkedince yanaklarımın kızardığını hissettim. Utanmıştım. Hoşuna gitmiş bir şekilde sırıttı.
-Bana bakacağına gel sosu karıştır dedi.
Yanına gittim ve sosu karıştırmaya başladım. Kafama bir şey takılmıştı. Yanlışlıkla getirdiğim kitap ona kimi hatırlatmıştı? Çok merak ediyordum ama ona bunu soramazdım. Hatırladığı kişi eski sevgilisi miydi yoksa? Garip bir şekilde kıskançlık hissettim. Patch'in sesiyle düşüncelerim dağıldı.
-Vur dedik öldürdün. Bırak ben yaparım.
-Ben hayatımda yemek yapmamış insanım.
-Sorun o değildi ki dalıp gitmiştin. Artık kimi düşünüyorsan bu kadar dedi.
Ondan başka kimi düşünebilirdim acaba?
Hava karardığında makarna hazırdı. Hızlı bir şekilde yedik ve biyoloji ödevine devam ettik. Bugün çok yorulmuştum. Bir yandan kitabı inceleyip bir yandan da koltuğa kıvrıldım.
PATCH'IN AĞZINDANBir yandan internette ödevle ilgili bişeyler ararken bir yandan onu izliyordum. Yorgun bir ifadesi vardı. Elinde biyoloji kitabıyla beraber koltuğun kenarına kıvrıldı. Bir süre sonra uyumuştu. Böyle olacağını biliyordum. Elindeki kitabı aldım ve üzerine bir örtü örttüm. Bir süre yanında oturup onu izledim. O kadar güzeldi ki. Kendime engel olamayarak yanağına bir öpücük kondurdum. Ondan gizlediğim şeylerin üstüne bir ilişki kurulabilir miydi bilmiyordum. Ben bir canavardım. Oysa o bir melekti. Koltuğunun diğer kenarına oturdum ve onu izledim.
JESSİCA'NIN AĞZINDANÖptü. ÖPTÜ. Gerçekten öpmüştü.
İnanamıyordum. Demek ona olan duygularım karşılıksız değildi. Bir süre sevinçten uyuyamasam da sonunda uykuya daldım. Sabah ondan erken uyanmıştım. Sanki baş ucumda uyuya kalmış gibi bir hali vardı. Kendime engel olamayıp bende onun yanağına bir öpücük kondurdum. Yanağı buz gibiydi. Onun bu kadar soğuk olması beni endişelendirdi. Elimi alnına koymamla uyandı.
-İyi misin?
-Evet.
-Ama çok soğuksun.
-Gece üşüdüm herhalde ondandır.
Hızlıca beni kenara çekip üstünü çıkardı. Döndü ve sırıttı.
-Ben duşa giriyorum.
-Ttamam. Onu öyle görünce kekeledim.
PATCH'IN AĞZINDAN
O da beni öpmüştü. Gerçekten. Uyuduğumu zannediyordu ama vampirler uyumazdı ki. Soğukluğumu farketmesi beni öptüğünü unutturmuştu. Yaklaşık iki gündür beslenmiyordum. Onu okula bıraktıktan sonra geri dönerim diye düşündüm. Sıcak bir duş iyi gelmişti. Üstüme dolaptan gelişi güzel lacivert bir tişört geçirdim. İçeri girdiğim de salonda yoktu. Dışarıda manzaraya bakıyordu.
JESSİCA'NIN AĞZINDANDışarı da manzaraya bakıyordum. Arkadan sessizce yaklaşıp beğendin mi diye kulağıma fısıldadı. Yavaşça ona doğru döndüm. Aramızda üç santim kalmıştı. Gülümseyen bakışları Bir anda ciddileşmişti. Arabaya binmek için yeltendim ama engel oldu.
-Beni öptüğünü biliyorum.
-Bende senin beni öptüğünü biliyorum dedim.
Şaşkın bakışlarla otuz saniyeye yakın baktı. Sonra yavaşça yaklaşıp öptü. Bende karşılık verdim. Gerçekten bu kadar mutlu olacağımı düşünmemiştim. Ayakların yerden kesilmesi bu olsa gerekti. Güldüm ve ona sarıldım. Arabaya bindik. Okula gelmiştik. Tam arabadan iniyordum ki:
-Jessica.
Ses arkamdan gelmişti. Arkamı dönmemle o gözleri tanımam bir oldu.
-Alexis...