Karanlığın bir yanında
Güneşin izi var
Geçmişin bir yanında
Geleceğin gölgesi var
Esen fırtınalara karşı
Beni koruyan bir güç var
Ve bu masalı yazan kalem
Seni sonsuza kadar silecek
Leoni Mishta
Gece KedisiKurtuldum. Artık özgürüm. Gerçekleşen patlama ile güçlerine kavuşan Leoni Mishta kendisine yardım eden insana baktı. Üzerine gelen cam kırıkları yüzünden derisinin bir kısmında kesikler bulunuyordu. Çarpmanın şiddeti yere savrulmuş bedeni ölüme yaklaşıyordu. Daha önce de kuzgunu ve büyücü salan insanların öldüğünü kendi gözleriyle görmüştü. Bu insanın da kaderi onlardan farklı olmayacaktı.
Leoni kendine baktı. Hâlâ kedi bedeninde görüyor dursa da iki ayağı üzerinde duruyordu. Ay ışığı yüzüne vurduğu an arkasında duran eski aynadan kendine baktı. Ay ışığı gücüne güç katıyor, insan üstü bir güzellik ile parlamasına neden oluyordu. Boynunda duran beş köşeli yıldız kolyesi titreşti. Patisi/eli ile kolyesine dokunan Leoni, büyücü kadının geldiğini anladı. Yerde yatmakta olan Felix yine dikkatini çekmişti.
Bu garip. Sen özel birisi olmalısın.
Diyerek Felix'in yaklaştı. Havadan süzülerek yanına gitti.
Parlak yeşil gözleri genci incelenmeye başladı.
Beş elementin seni bitirmesi gerekiyordu. Elementler sana zarar vermedi. Şu cam parçaları ise seni mahvetti
Zamanı azalıyor, büyücünün peşine düşeceği anı bekliyordu.
Gitmek için hareket ettiğinde, nefes sesi duydu.
Ölmek üzeresin ama mücadele ediyorsun dedi Leoni. Parlak yeşil gözleri kararsızlık gösterdiği için kısılmış bekliyordu.
Sen benim hayatımı kurtardın. Sıra bende diyerek boynunda duran beş köşeli yıldızı kullanarak insanı hayata bağladı. Kendi doğasına ters düşen Leoni bir insan kurtarıyordu.....
Felix uyandığında kendini otel odasında buldu. Dün gece neler yaşadığını hatırlayıp lavaboya koşarak yüzünü inceledi. Herhangi bir çizik, yara göremedi. Gece sergi alanına gittiğini hatırlayan Felix, orada olan patlama ile hazırlıkların yerle bir olduğunu düşünüp kendini olacaklara hazırladı.
Televizyon haberlerinde en ufak bir olay yoktu.
Loya kendisini ziyarete geldi. Panikle olanları anlatıp anlatmama arasında kalan Felix sessizliği tercih etti.
Loya, Felix'i sağlam gördüğü için sevindi.
"Felix dün kötü rüya gördüm. Senin iyi olduğuna emin olmak istedim" dedi. Gözleri bir cevap arıyor gibiydi. Felix yüzüne bakamadığı için, bir açık kitap gibiydi duyguları.
"Dün neler oldu?" diye tekrar soran Loya aradığı cevabı almak üzereydi. O an içeriye giren sarışın kız olmasaydı. Uzun boylu, yeşil gözleri ile delici bakışlar atan bir sarışın.
Loya O'nu görünce irkildi.
"Senden garip bir enerji alıyorum" dedi sarışın kız. Loya, titredi. Gülümseyerek oradan ayrıldı.
Sarışın kıza döndüm.
"Kimsin sen?" diye sordum.
"Seni kurtaran" diyerek cevapladı ve sakince gerindi. "Eskisi gibi uyumak güzelmiş. O kıza dikkat et enerjisini beğenmedim" diye ekledi sözlerini. Gözlerimi kocaman açarak yaptıklarını takip ettim. Kumandayla garip bakışlar attı. Televizyonu görünce elleri ile yüzünü sakladı. Kumandayla tuşa basarak televizyonu kapattım.
"Teşekkürler" dedi. Şaşırdım.
"Tekrar soruyorum kimsin sen?" diye sordum. Gözlerini gözlerime diktiği an cevabı anladım. Yeşilin en açık tonuna bürünen yılan gözler...
Boynundaki beş köşeli yıldız kolyesi...
Bilincimi kaybederek bayıldımValeria
Telefonuma gelen mesaj ile olayların başka bir yöne gittiğini anladım. Okula geri dönüp, ç/aldığım dosyaları yerine koymak istedim. Müdürün odasına gizlice girdim. Çekmeceye dosyaları yerleştirirken biri kolumu yakaladı.
Bu Bayan Hailey'den başkası değildi. Gözlerim kocaman olmuş yakalanmanın vermiş olduğu kaygı vardı üzerimde....
Okula yakın bir kafeye öğle tatili için Bayan Hailey ile gelmiştik. Ben soruların cevaplarını bekliyordum. O da sipariş verdiği içeceği.
"Bana açıklama yapmanız gerekiyor Bayan Hailey. Felix tehlikede mi?" Vereceği cevabı bekledim. Bayan Hailey anlatmaya başladı.
"Sergi için bende gidecektim. Profesör Rochester işleri olduğu için katılmak istemedi. İşin gerçeği o tablo bizi ürküttü. Başka bir ülkede gerçekleşen sergiye o uğursuz tablo getirildi. Proseför'ün katılımcı olduğu o gezide bende vardım" diyerek durakladı. İçeceğini yudumlamak için bekledi. Dinlemeye devam ettim.
"O gece dolunay gecesi çok garip şeyler oldu. Proseför'ün hatası tabloda birseyleri harekete geçirdi. O olaydan sonra ben buraya geldim. O tabloya ne oldu hiç bilmiyorum. Benim buraya geldiğim hafta o tablonun sebeb oldukları ile ilgili haberler okudum. Delinin biri saçmalıyor dedim" sustu ve tekrar devam etti. "Müzelerde kaybolan değerli eşyaları duydum. Havada süzülen kitaplardan bahseden müze görevlileri bu açıklamaları için işlerinden kovulduğu zamanlardı. O tablonun olduğu her sergide her müzede olaylar yaşanıyor. Buraya geldiğim zaman bir kuzgun tarafından takip edildim" dedi. Söylediklerinin içinden sadece kuzgun kelimesini duyunca ayağa fırlayarak tepki gösterdim.
"K..kuzgun mu? Felix bir kuzgundan bahsetti... Yeşil gözlü bir kadından söz etti" dedim. Bayan Hailey gözlerime baktı.
"Felix'i uyar. O siyahlı kadın bir tehlikenin işareti. Kuzgun onunla hareket ediyor" dedi. Hesabı ödeyerek kafeden ayrıldı...Felix
"Anlamama izin ver. Şimdi sen ... O tablo içindeki siyah kedisin öyle mi?" diye sordum. İnanması çok güç bir durumda olunca defalarca aynı soruyu sorduğum olmuştur. Uzun sarı saçlarını savurarak kaşıdı.
"Bir daha soracak olursan pençeleri çıkarıp yüzünü dağıtacağım" dedi. Bu tehdide karşılık, yerime sindim.
Felix artık başın belada.
Komodin üzerinde duran telefonum çalmaya başladığında, Leoni sesin nereden geldiğini anlamadığı için ürküp elinde tuttuğu kumandayı duvara fırlattı.
Ah harika!Telefonu gösterdim.
"Ses bundan geliyor Leoni. Anladın mı? Bir daha elinde ne varsa duvara fırlatma" dedim. Kaşlarını çattı. Ellerini yalamaya başladı. İnsan gibi görünüyor, kedi gibi davranıyordu.
Ah! Çünkü o bir kedi
Valeria arıyordu.
"Efendim Val" dedim. Valeria anlatmaya başladığı sırada, kapı büyük bir gürültü ile açıldı.
Siyahlı kıyafetleri üzerinde duran yılan gözlü kadın karşımda duruyordu."Dinle Felix. Siyahlı kadına dikkat et. O her kimse sana zarar verebilir" dediği an siyahlı kadın ile göz göze gelmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Gece
FantasyO bir geceydi. Herkesin göremediği bir güzelliği, kimsenin duymadığı güzel bir sesi ve üzerine işlenmiş bir laneti vardı. O bir kül idi.Herkesin görebildiği kadar yakışıklı, herkesin duyabileceği gür sesi ve üzerine işlenmiş bir gecesi vardı. ...