Ben de büyüyünce şekerci olacağım!

4.1K 98 18
                                    

TÜRKİYE/İSTANBUL

13 Ekim 2004

Al yanaklı minik bir kız var karşımızda. Adı Rüya Ekin. Annesini o doğduğunda ölmüştü. Babası kim bilir neredeydi. Karanlık hayatındaki renkli olan tek şey şekerlerdi.

---

"Ne yapıyorsun sen orada?" dedi pembe elbiseli Rüya.

"Şeker alıyorum." diye karşılık verdi küçük sarışın çocuk.

Şeffaf poşete,rengarenk şekerleri doldurdu ve kasaya geçti küçük sarışın. Tezgaha boyu yetmiyordu. Kasadaki kadını görebilmek için parmak uçlarında duruyordu.

Rüya,bu dükkanı çok severdi. Burası sıradan bir kafeydi aslında. Ama şeker de satılırdı. Rüya'ya göre burası bir kafe değil,şekerci dükkanıydı. Her okul çıkışı teyzesinin dükkanı olan buraya gelir,ödevlerini buradar tamamlar ve teyzesi ona ödül olarak şeker verirdi. Rüya için buraya gelmek alışkanlık olmuştu artık. Bu küçük ama tatlı olan dükkan onun hayatı olmuştu. Ve onun tek hayali büyüyünce şekerci olmaktı.

"Sen de mi seversin şekerleri?" diye sordu Rüya sarışın çocuğa.

"Evet." diye kısa bir cevap verdi sarışın.

"O kadar şekeri ne yapacaksın ki sen?" diye alt dudağını sarkıttı minik Rüya.

"Annemle yiyeceğim." dediğinde Rüya ağlamamak için kendini zor tuttu. O da annesiyle şeker yemek isterdi elbet.

Rüya omuzlarını silkti. Daha fazla konuşmak istemiyordu. Arkasını dönmüş giderken küçük sarışının sözüyle durdu ve geri döndü.

"Adın ne,fırfırlı?" diyerek güldü çocuk.

Rüya kaşlarını çattı.

"Ne fırfırı be? Adım Rüya benim." dediğinde pembe fırfırlı elbisine şöyle bir baktı. Bu sırada teyzesi gülerek onları izliyordu.

"Benimki de Deniz." dedi çocuk. Rüya bir şey demedi,sağında duran şeker kavanozlarından birini açıp pembe şekeri aldı ama ağzına atmadan konuştu sarışın Deniz.

"Neden buradasın?" diye laf attı.

"Seviyorum burayı,neden sordun?" dedi Rüya.

"Çünkü hep buradasın."

"Evet çünkü ben de büyüyünce şekerci olacağım!" dediğinde Deniz Rüya'ya yaklaştı.

"Ben o şekerden görememiştim. Bir tane verir misin?" dediğinde Rüya omuzlarını silkti ve kaşlarını çattı. Kafasını olumsuz anlamda salladığında Deniz'de kaşlarını çattı. Pembe şekeri elinden kapıp kaçtı...

TÜRKİYE/İSTANBUL

3 Ağustos 2014

"Aylin,şu masaya iki kahve götürür müsün?" dedim kasaya geldiğimde. Aylin başıyla onaylayıp yanımdan ayrıldı. Bu kafede birçok anım geçmişti. Teyzemden bana kalan bir yer burası. Bu yüzden gözüm gibi bakıyorum buraya. Aylin benden iki yaş büyüktü. Liseyi bitirmişti. Ben okuldayken buraya o göz kulak oluyordu.

İçeri bir müşteri girdiğinde bir gülümseme takındım. Genç çocuk kasaya geldiğinde cebinden bir şeker çıkardı. Pembe rengi solmuştu.

"Merhaba." dediğinde şekeri tezgaha koydu.

"Buyrun." dediğimde çocuk şekeri eline alıp incelemeye başladı.

"Bu şeker," dedi ve bana baktı. "Bundan satılıyor mu?" dediğinde kaşlarımı sorarcasına yukarı kaldırdım. Bu şeker... Bu şeker yıllar önce burada satılıyordu. Evet,hatırlıyordum. En sevdiğim şekerdi bu benim. Dışı pembe içi kahverengi olan şekerdi bu!

"Bunu nereden buldunuz?" dediğimde çocuk gülümsedi.

"Eskiden,Rüya diye bir kızdan kapmıştım bunu." deyip kahkaha attığında kaşlarımı çattım. "Çok güzel görünüyordu,yemeye kıyamadım." dediğinde bir kahkaha daha attı.

"Sen.." dedim çocuğa bakarak.

"O'sun."

Şekerci DükkanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin