10. Bölüm (M)

14.6K 758 229
                                    

Not: Flashback uyarısı yapmayı sevmiyorum, bu yüzden ficlerimde eğik yazı gördüğünüzde bilin ki o flashbacktir ^^ 

“J-Jongin ne yapıyorsun?” Jongin Kyungsoo’yu yatağa yatırarak üstüne konumlandı.

“Sence ne yapıyormuş gibiyim? Bana doğum günü hediyemi vermeyecek misin?”

“A-ama ben h-hazır değilim. Ben...” Kyungsoo boynunu emen dudaklarla susmak zorunda kalmıştı.

“Seni hazırlamamı mı istiyorsun? Çok tatlısın Kyungie” Jongin beyaz boyundaki dudaklarını sevimli burna götürüp küçük bir öpücük bıraktı. “Ama şimdi kötü bir çocuk olma ve hediyemi ver.” Jongin’in sesi birden ciddileşerek Kyungsoo ile aralarındaki az olan mesafeyi de tamamen kapattı.

“K-korkuyorum.” Kulağını ele geçiren dişler Kyungsoo’nun konuşmasına, hatta sağlıklı düşünmesine tamamen engeldi.

“Sevgilin değil miyim? Güven bana.” Konuşurken kulağına değen nefes altta olanın tüylerini ürpertti.

“Ama daha çok yeni. Bugün sadece 3. günümüz.”

“3. günümüzü bu şekilde kutlamak istemez misin?”

“İ-isterim.”

“O zaman hadi birbirimize ödüllerimizi verelim.” Jongin yaramazca sırıtarak Kyungsoo’nun düğmelerini çözemeye başladı. Açıkta kalan her yere kendinden izler bıraktığına emin olarak en alta kadar ilerledi. Son düğmeyi çözdüğünde onu karşılayan sevimli karna küçük dokunuşlar bıraktı. Sevimli dokunuşları kasıklarına doğru kayıp yaramazlaşırken Kyungsoo yatakta kıvranıyordu. Jongin okullarına geldiğinden beri Kyungsoo’nun rüyalarını süslüyordu. Arka sırasında oturup soru sormak amacıyla sürekli ona yaklaştığından beri Kyungsoo ondan etkileniyordu. Şimdi ise bacak arasında dolaşan elin onu nasıl etkilediğini anlatacak herhangi bir kelime bulamıyordu. Mükemmel çocuk Jongin, okulun inek öğrencisine çıkma teklifi etmişti. Diğer okullardaki kızları bile kendine hayran bırakan yakışıklı transfer öğrenci şu an Kyungsoo’ya dokunuyordu.

“Çı...çıkarabilir miyim?” Kyungsoo büyük gözlerindeki utangaçlıkla Jongin’in bluzunun eteklerinden tuttu.

“İstediğini yap, seninim.” Jongin’in fısıltıyla çıkan sesinden cesaret alarak bir çırpıda esmer olanın üzerindeki fazlalıktan kurtuldu. Önünde çıplak kalan harika bedene bakarken yutkunmadan edememişti. Bu harika vücut onun muydu şimdi? Daha fazlasını görebilir miydi? Gözleri kararsızlıkla Jongin’in kemerine bakıyordu. “Tamamen mi soyunayım istiyorsun?” Tabii Jongin büyük gözlerdeki bakışları görmemezlik etmemişti. Kyungsoo başını sadece bir defa salladığında bu Jongin için yeterli olmuş ve bir kaç saniye içinde üzerindeki her şeyden kurtulmuştu. Kyungsoo boxerıyla bile vedalaşan Jongin yüzünden kalbinin durduğunu hissetti. Onu içine alacaktı. Vücuduna kusursuz bir şekilde uyan penisi içine alacaktı. “Ama bunun karşılığında senin de soyunman lazım.” Jongin küçük kalçaları kavrayan pantolona asıldı ve kısa süre içinde onu tamamen çıplak bıraktı.

“Imm...” vücuduna değen soğuklukla mırıldandı küçük olan.

“Sevimli olan sadece yüzün değilmiş.” İşaret parmağını sevimli bulduğu penisin üzerinde gezdirdi Jongin. Kıvrılan bacaklar onu gülümsetirken Kyungsoo derin bir nefes aldı. “Şşş sakin ol.” Jongin ince uzun parmağını dudaklarına götürerek Kyungsoo’ya susmasını söyledi. Parmağını dudaklarından ayırıp açıkta kalan göğüsteki kahverengi noktaya bastırdı. “Burası da en az penisin kadar sevimli.” Küçük şişkinliği parmağının altında yuvarladığında Kyungsoo boğazından çıka hırıltıya engel olamadı.

Moonlight ChannelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin