21.05.2015
Ölmek için güzel bir gün...
Tanrı önce insanı yarattı. İnsana bir beden verdi. Sonra bir suret verdi. Güzel,çirkin kavramını yarattı. Ahlak kavramını yarattı. Güzellik,belli standartlar altına alındı. Çirkin insanlar dışlandı. Sonra savaşlar başladı. Tanrı,savaşları engellemedi. Çünkü,dünya her zaman güzel olamazdı. Her şey giderken,sonra Tanrı,insan kalbine sevgiyi yerleştirdi. Tohum gibi bir sevgi. Zaman zaman büyüyen,sulamadıkça büyümeyen bir tohum.
Ben,sevgimi her zaman suladım Ceyda. Senin gülüşünle suladım. Sesinle suladım. İlk,karşına mağazada rastladım. Gülüyordun,benim sevgimi suluyordun. Gülüşün,Tanrıçaları kıskandırıyordu benim gözümde. Karşına geçme cesareti,Zeus'un babasına karşı gelme cesaretinden daha fazlaydı. Karşına geldiğimde benden özür dilemiştin. Bekliyordum,şövalyene sarılmanı bekliyordum. Ama unutmuştun. Hatırlayamazdın da. Çünkü senin kalbine yerleşmemişti o yüce tohum. Tanrı,herkese tohum yerleştiremezdi. Herkes sevemezdi Ceyda. Herkes sevseydi,dünya,dünya olmazdı. Bir ütopya olurdu. Açık konuşacağım. Kırılmıştım. Fakat bu bir şeyi değiştirmezdi. Kırılabilirdim. Üzülebilirdim. Bunlar sevgime zarar verecek şeylerdi. Ama sen,şuan karşımda sevgimi sularken,hiç biri önemli değil Ceyda. Sen gülmeyi kestiğinde,benim de sevgim yavaş yavaş bitecek.
Unutma beni Ceyda,beni güzel hatırla...