Bölüm 1

4.8K 105 59
                                    

                                  ◆ ◆ ◆

Dünya her zaman kötü ve acımasız bir yerdi zaten. Her türlü yasak ve günah ulu orta işlenirdi.Insanların canları yanar,ihanete uğrar,yapayalnız kalır ve ölürlerdi.

Katiller ellerini kollarını sallayarak gezerken kimse ses çıkarmazdı.

Eğer dünya hayatı böyle son bulacaksa neden yine güçsüzler geride kalıyor?

Boşluk içinde yaşayan bir avuç hipnotize edilmiş kuklalardık hepimiz. Hepimizin hayatı yalanlar üzerine kuruluydu. Koca bir ilizyondan ibaret olan dünya şimdi hepimizin mezarı olacak.Yani Geride Kalanların.

Güçlü olan güçsüzü son kez eziyor artık. Sonuncu kez güçsüzler geride bırakılıyor.

Evime ait olduğunu varsaydığım merdivenden geride kalanlara otururken küçük bir kız çocuğunun ağlayarak düştüğünü duyuyorum.Tabi ki bir daha ayağa kalkamıyor. Alt Geçit'in dünyaya yolladığı soğuk dalgası ilk önce geride kalan çocukları süpürüyor ihtiyar dünyadan.

Çocukların ve kadınların çığlıkları arasında bir uzay mekiğinin daha kalktığını duyuyorum.

Büyük bir gürültüyle , bilimadamlarının çok uzun yıllardır izlediği gezegene gitmek için havalanıyorlar. Ve yine bir gemi dolusu insan bizi geride bırakıp kurtuluşa kaçıyor. Belkide uzaydan bembeyaz bir kartopuna dönüşmüş dünyayı eğlenerek izliyorlar.

Parmak uçlarımla hissettiğim karı eşeliyorum.

Üzerimde yolun karşısında bulduğum donmuş bir battaniye var.

Adım Kristal. Bende her geride kalan gibi yapayalnız ve açım. Ölüyorum.

Albinoyum ama bunun artık pek bir önemi yok. Ama herkes eskiden bana kar kristali gibi şakalar falan yapardı. Komik bulmazdım ama şimdi  hepsini özlüyorum.

Yapayalnız ölümü bekliyorum.Eninde sonunda her şanslı Geride Kalan gibi bende öleceğim. Yavaş yavaş bizi içine çeken solucan deliğine giren ölü bedenlerimiz ve ölü dünyamız uzayın başka bir kahrolası yerinden fırlayacak. Kaçınılmaz son bu.Keşke ailem kadar şanslı olsaydım bende.

Alt Geçit ilk oluştuğunda yolladığı radyasyon dalgasıyla çekirdek dengesini yitirince oluşan depremlerde öldüklerini varsayıyorum.Onlara ne olduğunu bilmiyorum. Depremler hâlâ devam ediyor. Oksijenimiz bitiyor ve en kötüsü Alt Geçit'e artık çok yakınız.

Ailem hakkında hatırladığım son şey çığlıkları.

Onları benden alan ve hayatımı karanlıklara gömen o radyasyon görme duyumu da benden aldı. Uzun zamandır bununla başa çıkıyorum ve anladığım kadarıyla bu kadere mahkum edilip radyasyondan etkilenen bir ben varım.

Karanlık bir dünyaya hapsedilmediğim zamanları hatırlamaya çalışıyorum da. Gökyüzünün tonunu bile unutmaya başlamışım. İki hafta önce yamyam sürüsü olan Kaniballere yem olan Batuhan bana dünyanın artık eskisi olmadığını söylediğinde göremediğime şükretmiştim.

Onu özlediğimi inkar etmiyorum. Söylediğine göre cesetleri ve tüm bu vahşeti göremediğim için çok şanslıymışım.

Ama karanlık bir dünyada yaşamak nedir bilmiyordu ki beni anlasın. Ama son bir kaç günde soğuk üç dört katına çıktı. Belkide Alt Geçit çoktan güneşi yuttu . Belkide Geri Kalanlar benim görebildiğim kadar görüyorlar dünyayı.

Simsiyah.

Aylar önce oluşan ve insanlığın Alt Geçit dediği ve yavaş yavaş dünyayı içine çeken bu solucan değiliği hepimizin kıyameti olacak.

Hem o aptal deliğin yutmak için yavaş yavaş çektiği dünyayla hem açlıkla hem karanlıkla savaşıyorum ama en çok yalnızlık canıma okuyor.

Karda ayaklarını sürüyerek birinin yürüdüğünü duyunca kaskatı kesilmiş battaniyeyi son bir çabayla kafama çekip bedenimi saklıyorum.

Bir Kanibal olduğunu tahmin ettiğim kişi az önce ölen çocuğun olduğu yere gidip bir şeyleri sürüklüyor. Muthemelen o küçük kızı.

Uzayın bir köşesinde sonsuza dek savrulmaya razıyım ama sonumun şu manyakların midesinde olmasını istemiyorum.

Soğuk gittikçe artıyor. Sonumun yaklaştığını bilerek ölümü asilce kabulleniyorum.

Kulaklarım uğuldarken güçlü , ince ince buz parçacıkları taşıyan bir rüzgarla battaniye yere kayıyor.Dengemi yitirip merdivenden düşüyorum.Canım yansada çığlık atamayacak kadar bitkin durumdayım. Birden bir erkek sesi duyuyorum. Yakına doğru koşarken kurtarılması gereken bir kız daha var gibi bir şeyler söylüyor. Benden bahsediyor olamaz değil mi? Ben o kadar şanslı değilim ki. Hızlı adımlar bana yaklaşıyor ve adam bedenim yanımda diz çöküyor.

Buz tutmuş bir kemik çuvalını andıran bedenimi iki güçlü kol sarıp kaldırırken bunun bir Kanibal olamamasını umuyorum.Yoksa inanılması zor olsada hâlâ iyi insanlar var mı?

Bu bir Kanibal ise bir daha uyanamamayı dilerken bilincim kapanıyor.

Alt GeçitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin