E.2

1.2K 67 13
                                    

İkinci gün yoongi

Uyuyuşunun ve yatağının içinden çıkmayışının ikinci günü

Susuşunun ve asla konuşmayışının
ikinci günü

Ne yaparsam yapayım beni bile istemeyişinin de ikinci günü

Ve bana sormadan asla boyatmadığın saçlarını tedaviden çıkar çıkmaz
Siyaha boyatışının ikinci günüydü...

Seni zorla bizim eve gelmeye ikna etmiştim

yan komşumuz saçlarını siyaha boyattığını görünce her zamanki gibi kendini tutamadı
Sana doğru yanaştı ve ellerini saçlarında dokundurup konuştu

"yavrum bu halin ne?
zayıflığın yetmiyormuş gibi
saçlarını da simsiyah yapmışsın 
ay cadı gibi olmuşsun hahaha"

Kadının sözleri biter bitmez senin gözlerinin dolduğunu gördüm.
ve nazikçe cevap vermeye çalıştın
"e-evet haklısınız."

Sessizce arkama geçmeye çalıştın ama
bayan jung seni bırakmaya hiç niyetli değildi.

"ay oğlum bak ben senin iyiliğin için diyorum
Biraz kilo al kendine gel
böyle kefen giymiş gibi duruyorsun hahah."

yüzün kıpkırmızı olmuştu.
utancından ölüyordun ama bu kadına lafını veremeyecek kadar saygılıydın.
bu yüzden araya girmek zorunda kaldım.

"O kefen giymeyecek teyzeciğim
ama sanırım yakın zamanda senin giymen gerekiyor ölmeyi unutmuş gibi etrafta dolaşıyorsun
Matematik öğretmeni falan mısın sen ya"

kadın bir anda sessizleşti ve söylenerek evine çıktı.
Ona kızmakla meşgül olduğum için senin ne halde olduğunu unutmuşum.

Kafamı çevirdiğimde tıpkı küçük bir çocuk gibi tişörtümün ucunu çekiştirdiğini ve gitmemiz için söylendiğini duydum.

Etrafıma bakındığımda üç-beş kişi bizi izliyordu.
Hissettim. Utanmıştın.

Bu yüzden seni hızlıca oradan uzaklaştırdım.

Çünkü benim aksime sen insanların düşüncelerine her şeyden daha fazla önem  verirdin.

ve sonunda bir banka oturduğumuzda
konuşmaya başladın

"Ölmek istiyorum Nora
daha iki gün oldu öğreneli ama
bir yıl gibi acı çekmeme sebep oluyorlar"

"Şştt öyle deme
sen ölürsen ben burada tek başıma ne yapacağım?"

"Alışırsın Nora
ben olmadan daha güzel bir hayat geçireceğine eminim"

yere dönük olan çeneni bana doğru çevirdim
bankta bağdaş kurdum
ve seni önemli birisi olduğuna ikna etmeye çalıştım

"Bak Yoongi
hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
O teyze senin yaşadıklarının birazı kendi oğluna olsa onun için her şeyi yapardı
ama o çoğu yaşlı gibi bencil ve huysuz biri
çünkü senin de birinin oğlu olduğunu anlayamıyor"

Biraz duraksadım ve hafif nemlenen gözlerini
güzelce sildim

"Şuan sana atılan bakışlar
'zayıflığa düşkün annesini bile umursamıyor
ne var yani zayıflamasa!'
şeklinde olabilir
ama suçsuz yere hapiste yatan biri için de hayat bundan farklı değildir.
Onu suçlarlar ama kimse savunmasını
dinlemez Yoongi
Bu bizim için de geçerli.
buna aldırma tamam mı?
Çünkü senin ve o hapiste yatan kişinin de suçsuz olduğuna inanan kişiler vardır
sırf bu yüzden o suçsuz adam ayakta durabilir.
Sen de dur Yoongi
Çünkü ben sana sonsuza dek inanacağım
Sen sonsuz olsan bile senin suçsuz olduğuna ve bilerek bu hale düşmediğine inanacağım-
Sen ve o hapisteki adamın ayakta durma sebebi olacağıma söz veriyorum. "

Sözlerimi bitirdiğimde gözlerinden akan inci tanelerini narince sildim tekrardan.
ve sen hafif hıçkırıklarınla konuşmaya başladın

"Nora-
Senin hapisteki adamın olacağıma söz veriyorum
Anoreksiyanın beni değiştirmesine izin vermiyeceğime söz veriyorum"

Bana o an kocaman sarıldın Yoongi.
yalan söylediğini biliyordum
Asla sonunun güzel biteceğine inanmıyordun
Ama ben sana inanmak istedim

Anoreksiyanın bizi ayıracağını tahmin edemedim
ve sen son kez konuştun

"Hapisteki adam suçsuzsa bile
onu elbet bir gün deli olduğuna inandırırlar Nora
Çünkü o bir başkasını öldürmüştür
en çokta kendini..."

duymadığımı düşündün
ama duydum.

anorexia, yoongi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin