O gün parkta annem telefonuma
37 cevapsız çağrı bırakana kadar oturuyoruz
Dünyanın en saçma sohbetlerini yapıyoruz
Mesela sen
"Benim için kahvene magnum atsam içer miydin?"
Diye sordun
bu sorulur mu?
"Magnum beş lira Yoongi Beş!
Yani istersen donuna sok ordan alır yine yerim"
dediğimde yüzünü buruşturup
İğrenç olduğumu söyledin
"Salak midemi bulandırıyorsun ögh ögh"
ve kusuyormuş gibi hareketler yapmaya başladın.
"Gören de seni titiz bir şey sanır.
Küçükken ayak parmağını annenin memesi gibi emiyordun be sen.
Unuttun mu o günleri?"
Bu söylediğim üzerine kahkaha atmaya başladın
işte amacıma ulaşmıştım
Benim için senin bir gülümsemen
şu anda her şeyi unutmam için yeterliydi bile.
Ama bir anda yüzün düştü ve iki büklüm oldun
endişelendim Yoongi
"Yoongi-ah
İyi misin? karnın mı ağırıyor?
sıcak su getirmemi ister misin?"
Kafanı evet anlamında salladın ve ben seni orada bırakıp koşmaya başladım
dondurmacıdaki insanları döver gibi aşarken
onaylamaz bakışlarını çoktan üzerime dikmiştiler
En sonunda suyu alıp koşarak yanına gelirken duraksamama sebep olacak bir şey oldu
burnundan gelen kanla ve yerde gördüğüm
kusmukla beraber
sen senden beklediğimin gibi bankta iki büklüm oturmuyordun
top oynarken yere düşen ve bağırarak ağlayan bir kızı kucağına oturtmuş sakinleştirmeye
çalışıyordun
bir yandan burnundaki kanı silmeye çalışırken
küçük kızın saçlarını okşayıp sana sarılmasına izin veriyordun
İşte bu yüzden hep diyordum
Min Yoongi kendi canı acısa bile asla başkalarına kıyamazdı
İşte bu yüzden bu genç adam benim uğruna ölebilirim diyebileceğim arkadaşımdı
Koşarak yanınıza geldim ve burnunu silmene yardımcı oldum ama
Sen elimdeki suyu kapıp
küçük kızın bacağın azar azar dökmeye başladın
"Şşştt tamam geçti
bak benim de burnum kanıyor
ama ağlamıyorum"
O an anladım Yoongi
sen asla kendini düşünmemiştin
işte bu yüzden dedim
bu yüzden kendi hayatımı yok sayıp senin için yaşayabilirdim
Bu yüzden senin için her gece dua edebilirdim
yan komşumuz üzülmemem için ne kadar dil dökse de
senin için sonsuza dek üzülebilirdim
Çünkü sen bu duruma asla isteyerek düşmemiştin
ve sen asla kendini düşünmemiştin
"Nora yardım eder misin?"
Küçük kızı kucağıma aldım ve onu eğlendirecek şebeklikler yapmaya başladım
Sen elini yüzünü yıkarken yine o titremelerden vücuduna girdiğini görebildim
Ama kendini o kadar güzel gizliyordun ki
hiç açık kapı bırakıp sana yardım etmeme izin vermiyordun
Titreyen çenenle yanıma gelip üşüdünü söyledin
Eve gitmek üzereyken son kez konuştun
"Peki ya
sana bir sürü magnum alsam
hep benim yanımda kalabilir misin?"
