Selaam selaam ^^ Sizi çok beklettim ama kurgu toparlamaya çalışıyordum o yüzden beni affedin bitanelerim. Çok konuşmayayım ben,hemen okuyun siz ^^ Voteları ve yorumları yüksek tutarsak ve de Hatred In His Eyes'a da aynı şekilde yaparsak çok mutlu olurum.Yeni kapak için de yorumlarınızı bekliyorum. Sizleri çok seviyorum..
Bölüm Müziği : James Arthur - Recovery
Multimedyaya bakmayı unutmayın!
"J-justin..." Dehşete düşmüştüm.
"Meleğim? Ne oldu? " Arkasına hızlıca döndü ve derin derin nefesler almaya başladı.
Bunu dile getirmek zordu.
Yanıyordu,hem de cayır cayır.
Justin'in evi ve bizi şehirden bu kadar uzak bir yere getiren ve ondan başka burdan gitme şansımız olmayan arabamız da birazdan küle dönüşecekti.
"Burdan gitmemiz gerek Justin, burda kısılıp kalamayız"Dedim çaresizce.Tepeden inmekten başka şansımız yoktu.
Araba yandığından patlama olasılığı vardı ama bizi burda cayır cayır yakarak öldürmek isteyen biri de vardı.Çünkü hiçbir şey bu kadar kendiliğinden yanamazdı.
Her şey için çok geç olmadan bu tepeden inip yolun karşısına geçmek zorundaydık.Her ne kadar şu anda güvende olsak da yangın buraya yayıldığında kaçış şansımız kalmayacaktı.
Justin tek kelime etmeden bana bakıyordu. Kafası karışmış görünüyordu ve bu beni fazlasıyla rahatsız hissettiriyordu.
Derin bir nefes alıp tepenin aşağısındaki her an büyüyüp evin tamamını sarabilecek alevlere tekrardan baktım . Bir an önce ana yola çıkıp yardım çağırmamız gerekiyordu ve ikimiz de olduğumuz yerde öylece durmak dışında hiçbir şey yapmıyorduk .
Cesaretimi toplayıp Justin'in elini sıkıca tuttum ve onu geldiğimiz yola doğru çekiştirmeye başladım.
"Yapma" Dedi ve duruşunu daha da sağlamlaştırdı ve hareket etmeyi kesti.Ona kızgın bakışlarımla baktım.Tamam, bir şeyler düşünmeye çalışıyordu ama burda öylece durmamız bize bir şey kazandırmıyordu.
"Bunu her kim yapıyorsa bizi öldürmekten de hiç çekinmeyecektir" Dedi boğuk ve erkeksi sesiyle.Temkinli hareket etmeye çalışıyordu. Her halinden belliydi.
Bunu tabiki biliyordum ama burda kalamazdık.Bu birebir intihardı.Alevler her geçen dakika büyürken umutsuzluğum daha da artıyordu.
"Burda kalamayız" Dedim elimde olmadan fısıltıya dönüşen sesimle.Keşke birilerini arama şansımız olsaydı ama bu lanet yerde telefon çekmediğinden kıpırdayamıyorduk bile.
Justin'in sinirimi hoplatan sessizliği üzerine sinirlerime hakim olamayıp bağırmaya başladım . " Ne yapmamı bekliyorsun ? Burada öylece durup alevlerin bizi sarıp canlı canlı yakmasını mı beklememi mi ?!"
"Şu anda beni germekten başka bir şey yapmıyorsun Camella"
Benim aksime sesini sakin çıkarmıştı ama belirginleşmiş boyun damarlarından kendini çok fazla sıktığını anlayabiliyorum ve ne kadar gerildiğini de.
"Durumun ne kadar ciddi olduğunu görmüyor musun!" Sakin kalamazdım.Bunu, bu durumdayken beceremezdim.
"Yeter" Sert bir sesle beni uyardığında daha da çok sinirlenmiştim.Ona arkamı döndüm ve buraya çıktığımız yoldan inmek için adımlarımı o yöne çevirdim. O bir şey yapmazsa ben yapardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fallen Angel (Justin Bieber FanFiction)
Fanfiction"Bana bağlılık duygusunu tüm çıplaklığıyla öğreten adam,hep söylediğin gibi, belki de mükemmel değildin ama bu sana ait olduğum gerçeğini hiçbir zaman değiştirmedi." {Justin Bieber Fanfiction}