Medya;Finn
{ Çünkü üşümesine dayanamam....}*Noah*
Aradan saatler geçti Finn ve Millie ortalıkta yoktu.Caleb,Jack,Gaten ve Jaeden eve geri dönmüşlerdi.Finn'i arıyorduk ama açmıyordu.Millie de aynı şekilde.Birlikte olduklarını biliyorduk ama haber vermeleri gerekiyordu.Böyle yapmaları çok saçma!
*Finn*
Dışarısı soğuktu, Millie üşüyordu.Millie'nin yalnız kalması gerekiyordu o yüzden eve götürmedim.Millie'nin üşümesini fark ediyordum.Üşümesi normaldi. Üstünde sadece elbise vardı. Ceketimi ona verdim ama bu pek işe yaramıyordu.Gözleri hala kızarıktı. Dokunsan ağlayacak derler ya. Aynı onu yaşıyor şuan.
Bir insan PARDON İNSAN DEDİM nasıl bir kıza zarar verebilir?İnanamıyorum.Millie fazla üşüdüğü için eve gitmemiz gerekiyordu. Ama o eve gidecek durumda değildi. İstemiyordu da. Sonuç olarak taksi çağırdık ve eve gittik. Çünkü üşümesine dayanamam.
Yolda Jack'e mesaj atmak için telefonu açtım. Bir sürü cevapsız çağrı vardı. Ayrıca mesaj. Okumadan Jack'e mesaj attım.
Eve geldiğimizde kızlar Millie'ye sarıldı.
Sadie:Millie iyi misin?
Maddie:Millie...
Lilia:Millie bir şey söyle lütfen..Millie cevap vermiyordu. Ağlamaya başladı.Bu benim kalbimi ağrıtıyordu.
Finn:Millie gelir misin?Millet gelicem bekleyin ve susun!
Millie'yi odaya çıkardım ve üzerine giyebileceği bir şeyler verdim. Elleri donmuştu.Giyinmesi için odadan çıktım. Aşağı indim. Herkes tek bir şeyin cevabını istiyordu.
Finn: Millie'nin yalnız kalmaya ihtiyacı vardı o yüzden biraz yürüdük oldu mu?!
Wyatt:Haber verebilirdin!
Noah:Telefon açmamak ne demek ya?!
Jack:Hoş değil Finn!
Finn:Ya susun! Sinirlendirmeyin beni amk. Ciddiyim şuan konumuz bu mu?!
Sadie:Tabii ki evet!Söylemedin ama söylemen gerekirdi. Bir şey oldu sandık. Meraklandık. Millie'ye ne oldu ben bilmiyorum. Niye kimse söylemiyor? Tahmin ettiğim şey kesin lanet olsun!
Finn:Sadie yeter sus lütfen!
Caleb:Hey!Finn kabalığını kenara at!
Finn: Abi soru sormayın, üstümüze gelmeyin dedikçe tersini yapıyorsunuz ben sizi anlamıyorum!
Dedim ve Millie'nin yanına yukarı çıktım. Kapıyı tıklatıyordum ki birden ses geldi. Kapıyı hızla açtım. Millie banyoda olmalıydı. Kapıyı açmamla Millie'yi yerde kırıkların içinde ağlayarak görmem bir oldu.Aynayı kırmıştı.
Millie:Finn çık lütfen..
Finn:Millie saçmalama!
Millie:Finn! Lütfen..
Finn:Millie bacağın kanıyor!
Millie:Umrumda değil Finn!Umrumda değil! Onun bana yaptıklarından sonra bacağımın kanaması sence umrumda olabilir mi?!
Finn:Millie deme şunu lü-
Millie:Finn neyi demeyim ha?!
Haksız mıyım?! Ölsem daha az acı çekiceğim! Belkide ölmeliyim.. Finn dayanamıyorum!Finn:Millie lütfen saçmalama! Sen ölürsen yaşayamam ki ben. Dayanamıyorsun biliyorum ama geçicek inan bana..
Millie:N-nasıl ya?Nasıl geçebilir o yaşadıkça vücuduma darbe almaya devam edeceğim!
Finn:O olmayacak! Düşünme!Biraz daha dayan. Halledicem ben...
Millie:Öldürmeyi mi planlıyorsun?Hapise girmek mi istiyorsun?!
Finn:Hayır Millie! Ya sen bunu düşünme şuan, düşünmeni istemiyorum.
Ona sarıldım. Ağlaması kesilmiyordu.
Kanayan bacağını hallettikten sonra uyuması için yatağı hazırladım. Tam çıkıyordum ki Millie bana seslendi.Millie:Finn.. ben korkuyorum yanımda yatar mısın?
.........
{Bununla idare edin yarın gene yb atarım snznznxn}
{Finn sizce Jacob işini nasıl halledebilir? Acaba? Kskskzmz}
{ En sonu tebessüm için yaptım ehehehe}
{Instagram: @stcapstr }
{~Sümiş💦}