Akşam annemle beraber eve geldik. Yemeğimizi yedik. Yemekten sonra dişlerimi fırçaladım ve hemen yatağıma yattım. Uyudum. Sabah ilk defa annem beni uyandırmaya geldi. Banyo yaptıktan sonra üstümü giydim ve aşağıya indim kahvaltı yapmak için. Annemle kahvaltı yaptıktan sonra beraber şirkete geçtik. Annem odasına ben odama doğru yürüdüm. Resmen kendime ait bi odam vardı, işte buna çok mutlu olmuştum.
Hemen odama gider gitmez aldım elime kalem kağıt ve hemen karalamaya başladım. Yanlış anlamayın haaa, yani çizim yapmaya başladım. 3 tane çizim yaptıktan sonra anneme gidip gösterdim çizdiklerimi. Annem onları görür görmez çok beğendi, hatta hemen terziye verdi çizdiklerimi diktirmek için.
İş çıkışında Ezgi'yle buluştuk bizim evde, ve tabi Tuna da vardı. Hiç o olmadan olur muu, olmazz. 3'ümüz vakit geçirdik. Televizyon falan izledik, sonra ilk staj günümüzü konuştuk. Tuna'nın çok yorucu geçmiş günü, Ezgi'nin de öyle. Ama benim o kadar yorucu değildi açıkçası. Gün boyu masa başındaydım zaten. Ezgi "artık biz gidelim, hava daha da kararmadan" diyince, Tuna da "ben seni götürürüm, ben varken sana dokunanı sikerim" falan dedi, sonuçta Tuna bir erkek ve bizi korumak için herşeyi yapıyor. Ezgi de;
" Tabi beni sen götüreceksin, beni bu saatte kız başıma sokakta yalnız bırakmayı düşünmedin dimi" diyince ben de sadece kıkırdamakla yetindim. Ezgi ve Tuna da çıktılar bizden. Onlar gittikten 10 dakika sonra da annem geldi zaten. Sanırım işi anca bitmiş olmalı.
"Anne hoşgeldin, işin geç mi bitmişti??"
" Evet kızım anca bitirebildim işimi, ben odama gidiyorum çok yorgunum biraz dinlenmek istiyorum" dedi.Ben de artık odama girdim, pijamalarımı giydim ve dişlerimi fırçaladım. Ve hemen yatağa girdim.
************
Sabah uyandığımda başımın dibinde bir adet Ezgi'yi görmemle kalkmam bir oldu. Ezgi beni sarsarak uyandırmayı çok sever de. " Kızım napıyo sun yaaa, bir kere de beni güzelce uyandırsan şu dişimi kıracam" dedim hemen dişimi göstererek. "Napıyım anca böyle uyanıyon, hadi üstünü giy de seni işe bırakayım, Melek teyze çoktan işe gitti bile" demesiyle hemen ayağa kalktım. Ezgi aşağıda beni beklediğini söyleyince, gardırobuma yöneldim ve ordan kalın askılı lacivert uzun günlük bir elbise alıp giydim üstüme. Ezgi'yi beklettiğim aklıma gelince, hemen aşağıya indim. Beraber dışarı çıktık. Ezgi arabasıyla beni şirkete bıraktı. Babası Ezgi'ye bi araba almış. Eğer benim de babam hayatta olsaydı kesin o da bana araba alırdı. Ama keşke o trafik kazası olmasaydı, keşke.********
Sonra Ezgi'ye teşekkür edip yanağından öptükten sonra, kemerimi de çıkartıp arabadan indim. Şirkete girdiğimde, bütün gözler benim üzerimdeydi. Elbisemden dolayı mı yoksa başka bir şeyden dolayı mı anlamadım ama kesin elbisemden dolayıdır. Neyse diyip, anneme de selam verdikten sonra odama girdim. Masama koyulmuş dosyalara da göz attıktan sonra, dosya üzerinde gerekeni de yapıp anneme göstermeye gittim. Annem de "aferin kızım sen bu işi gerçekten de çok iyi yapıyorsun, sanki yıllardır bu işi yapıyormuşsun gibi" dedikten sonra ben sadece gülümsedim."Kızım öğle yemeği saati geliyor, seninle yemek yemeye gidelim mi" diye sorunca, ben de hemen kabul ettim. Şirketin yakınında bi restoranta girdik, yemeğimizi de yedikten sonra tekrar sirkete geri döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Güzel Yüzü ♥️
Mystery / ThrillerAlımlı ve hoş bir kız olan Kumsal, annesiyle yaşamaktadır. Babası ölmüştür. İlk başta babasının bir trafik kazasında öldüğünü bilen güzel kız sonradan babasının trafik kazasında değil de, bilerek öldürüldüğünü öğrenir. Bu güzel kız babasını öldüren...