Kumsal kutunun içinde gördüklerine şok oldu. Kutunun içinden, Deniz'in evinde gördüğüm fotoğraflar çıtı. Yani Deniz'in babasının fotoğrafı. Ben bu fotoğrafı onun evinde de görmüştüm. Hatta Deniz'e sorduğumda onun babası olduğunu söylemişti. Ve kutunun içinden bir de bir çocuk fotoğrafı çıktı. Ben o fotoğrafı da Deniz'in evinde görmüştüm. Deniz bana onun evinde o gördüğüm fotoğrafın onun küçüklüğü olduğunu ve o fotoğrafta daha 18 yaşında olduğunu söylemişti. Evet... Deniz'in evinde gördüğüm fotoğraflarla o kutunun içinden çıkan fotoğraflar aynı. Birebir benziyor birbirlerine. Sonra birden aklıma Deniz'in dün benim odamda ki babamın fotoğrafını sorduğu geldi. Deniz o zaman babamın fotoğrafını görünce tanımıştı. Ben Deniz'e o fotoğraftakinin babam olduğunu söyleyince çok kötü olmuştu. Yüz ifadesi bunu gösteriyordu. Ama bu nasıl olabilir. Ne yanii benim babamı Deniz mi öldürdü. Hem de babamın hiç suçu yokken. Deniz benim babamı tanıdı o fotoğrafı gördüğünde. Ama bana hiç bir şey söylemedi. Doğru yaaa ne diyecekti. Öyle pat diye ben senin babanı öldürdüm mü diyecekti. Sonra da hemen anneme döndüm ve "anne. Anne sen bunu bana nasıl yapar sın. Nasıl bana yalan söylersin. Yaa üstelik kaç senedir bu yalanla devam ettin yaa. Bana gerçekleri söylemeyi ne zaman düşünüyordun. Haaa. Yaa ben sana sordum yaa. Daha 2 gün önce sordum sana. Sen kaç sabahtır benim babamı sayıklarken uyandığımı gördüğün halde bana yinede bunu söylemedin. Ben sana işte o zaman sormuştum. Benim babam gerçekten trafik kazasında öldü dimi diye. Ama sen bana yine söylememeyi tercih ettin. İnanmıyorum sana yaaa." dedim sinirle. Ve ordan kalkıp direct evden çıktım. Hem de yanıma hiç bir şey almadan. Annem de arkamdan koşarak seslenip durdu;
"Dur! Kızım nereye gidiyor sun? Beklee." diye. Ama ben hiç annemi kaale almayıp yoluma devam ettim.
Ezgi'nin evine vardığımda, kapı ziline bastım. Bir kaç dakika sonra kapı açıldığında Ezgi karşıma dikildi ve bana "Kumsaaal!!! Noldu sanaa?? Ne bu halin?? Gel, içeri gel." dedi. Ben de
"Ezgiii, ben çok kötüyüm. Hem de çoook." dedim ve hemen Ezgi'ye sarıldım. O da bana sarıldı ve "eveet, o belli oluyor. Ama nolduuu?? Gel odamda konuşalım" diyince, ben de hemen kafamla onayladım Ezgi'yi. Ve birlikte Ezgi'nin odasına doğru gittik. Sonra da Ezgi hemen Tuna'yı aradı ve ona benim durumumdan bahsedince Tuna da hemen geldi Ezgi'nin evine. Tuna da gelince ben ikisine her şeyi anlattım. Onlara;
"Benim.benim babam aslında trafik kazasında ölmemiş." diyince onlar da çok şaşırdı. Ve devamını sordular. Ben de devam ettim anlatmaya.
"Evet. Annem bana kaç senedir yalan söylüyormuş. Bugün Kemal abiyle konuşurlarken duydum. Benim babamı birisi, bir çocuk öldürmüş." dedim ve onların şaşkınlıkları 2 katına çıktı. Ben de devam ettim anlatmaya.
"Siz şimdi çok şaşırdınız ama asıl şaşırmaya şimdi hazır mısınızzz?? Benim babamı öldüren kişiyi de biliyorum." der demez, ikisinin de ağzından hemen "kiiiiimm??" diye bir soru çıktı. Ben de onlara;
"Deniiz." dedim ve ikisi de çok şaşırdılar. Hemen "nasıl? Sen nereden öğrendin?? Ve Deniz olduğunu nerden biliyor sun??" diye sorunca ben de annem bana ne anlattıysa, onlara baştan sona kadar her şeyi anlattım. Onlar yine şaşırmayı ihmal etmediler. Sonra Ezgi bana "eeeee şimdi ne yapacak sın pekii??" diye sordu. Ben de
"Ondan alacam intikamımı. Anladım kiii o beni hiç sevmemiş. Benim onun öldürdüğü adamın kızı olduğumu biliyordu ama söylemedi. Zaten böyle bir şey nasıl söylenirse. O sadece vicdanını rahatlatabilmek için ve onun babamı öldürdüğünün farkına varmıyım diye bana yaklaşmış. Ama artık intikam almak sırası ben de. Ondan intikamımı alacam. O görecek." diyince, Ezgi'de hemen bana "peki, boynundaki kolyeler." diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Güzel Yüzü ♥️
Mystery / ThrillerAlımlı ve hoş bir kız olan Kumsal, annesiyle yaşamaktadır. Babası ölmüştür. İlk başta babasının bir trafik kazasında öldüğünü bilen güzel kız sonradan babasının trafik kazasında değil de, bilerek öldürüldüğünü öğrenir. Bu güzel kız babasını öldüren...