Bölüm 19

766 46 0
                                    

Deniz'in odasına girdiğimde, içeride Deniz vardı ve onun kucağında da bir kız vardı. Sarı saçlı, mavi gözlü güzel bir kız. Deniz'in kucağında ki o kız Deniz'in dudaklarına yapışmış bir şekilde gördüm onları. Evet ikisi öpüşüyorlardı.

Ben şok...
Ben vefat...

Ben odaya girdiğimde Deniz beni görür görmez hemen kızı Kucağından itti ve bana doğru baktı. Ben de gözlerim dolmuş ve sinirli bir şekilde yanlarına yaklaştım ve Deniz'e "ş.şe.şeyyy, Esin ablanın toplan.toplantısı olduğu için gelemedi dee. Dosyayı sana benim götürmem için çok ısrar etti, onun için de ben getirdim. B.be.ben çok özür dilerim sizi rahatsız ettim" dedim ve elimde ki dosyayı masaya hızlı bir şekilde koyup kendimde hızlıca odadan çıktım ağlayarak. Olamaz Deniz bunu bana nasıl yapar. Ben ona güvenmiştim. Hani beni tanıdığı günden beri böyle ikisiler yaşamıyordu. Demek ki hepsi de yalanmış. Ona güvenmekte hata yapmışım. 😢😭

Ben Deniz'in odasından çıkar çıkmaz, Deniz de arkamdan koşarak geliyordu. Bana sürekli "Kumsal durr, lütfen bekle... Bi konuşalım. Yanlış anladın. Herşeyi yanlış anladın" falan diyip duruyordu. Ama ben bunun nesini yanlış anlayabilirim kiii. Her şey ortada işte. Onları gördüm. Bunun nasıl bir açıklaması olabilir. Bunun nesini konuşabiliriz yaaa. Ben de hiç Deniz'i duymamazlıktan geldim ve asansöre doğru ilerledim. Asansörün çağır düğmesine bastım fakat asansörün gelmesini hiç bekleyemezdim. Eğer beklersem Deniz beni yakalardı. Ve ben ona tekrar inanmaktan korkuyorum. Onun için de başladım merdivenlerden inmeye. Arada bir arkama baktığımda Deniz'in hâlâ peşimde olduğunu gördüm. Ama onu beklemeden tekrar önüme döndüm ve koşmaya başladım.

Şirketin önüne indiğimde, şansıma bir taksi vardı orda. Ben de hemen taksiye bindim. Ama Deniz de kendi arabasıyla arkadan geliyordu. Tam taksinin yanına geldiğinde sürekli kornaya bastı taksi dursun diye. Sonra korna yüzünden taksi şoförü ağzından küfürler falan yağdırdı. Ve "yaaa bu herif ne istiyo yaaa" dedi çok sinirli bir şekilde. Taksi şoförü öyle diyince ben de "abii sakın durayım deme nolur durma" dedim. Şoför de hiç durmadı hatta iyi ki de daha da hızlanmaya başladı. Evet ben öyle diyince şoför daha fazla hızlanmaya başladı.

Ben taksiyle eve geldim ve şoföre parayı uzatıp hemen arabadan indim ve eve girdim. Ev de hiç kimse yoktu. Annem zaten şirkette, Kemal abi ve Duru da şirketteler. Hatice abla ve Şengül abla da dün izin almışlardı zaten. Yani şu an ev de sadece ben varım. Neyse, hemen anahtarımla kapıyı açıp içeri girdim. Ama Deniz de geldi arkamdan ve zile basıp durdu. Ama ben açmadım tabiki de. Direct odama gittim ve ağladım durdum. Artık kapı zili de çalmıyınca gittiğini düşündüm. Aman iyi ki de gitti. 2 dakika sonra Deniz odama girdi. Ben Deniz'i görünce şaşırdım. Kapıyı nasıl açmış olabilir kiii. Demin dediğim gibi de ev de benden başka kimse yok. E ben de açmadığıma göre.

"Sen.senin ne işin var burda?? içeri nasıl girdin??" dedim sinirli bir şekilde.

"Bahçe kapısından girdim" dedi.

"İyi, şimdi git. Seni görmek dahi istemiyorum."

"Bak güzelim. Nolur bir dinle. Durum senin sandığın gibi değil."

"Yaaa, demek öyle, eeeee. Ya ben gözlerime mi inanayım, senin söylediklerine mi?"

"Bak, bana inanmak zorundasın."

"Nedenmiş o. Ben herşeyi gördüm. Bunun nasıl bir açıklaması olabilir ha söyler misin. Hem ben sana inandım bee. Bana o yaptıklarına, bana o söylediklerine, hepsine inandım. Ama sen ne yaptın benim sana olan inancımı elimden aldın. Sana olan güvenimi de. Ben sana güvenmiştim. Sana güvenmekte büyük bir hata yapmışım. Sana güvenmemeliydim. Şimdi git. O kızın yanına git. Seni görmek istemiyorum."

"Yaaa lütfen. Beni dinle. Tamam bunun açıklaması olamayabilir ama sana öyle geliyor. Aslında bir açıklama var. Hiç bir şey görüldüğü gibi değildir. Bi izin ver. Bi açıklayım."

"Ama bu duştan nasıl görünüyorsa öyledir. Bu yani böyle bir şey tam da görüldüğü gibidir. Yaa ben seni sevdim bee. Ben sana aşık oldum. Evet ben seni seviyorum yaaa. Ama sen ne yaptın. Seni sevmekte çok hata yapmışım, çook. Seni sevmemeliydim. Sen sevgiye hiç değmiyorsun, hem de hiç. Sen sevilmeyi hak etmiyorsun." dedim, ağlamaklı ve bir o kadar da sinirli bir ses tonuyla. Sonra Deniz de bana;

"Yaa, bir açıklamama izin ver. Herşeyi çok yanlış anladın."

"Hayır, ben hiç bir şeyi yanlış falan anlamadım, her şey olduğu gibi. Yaa sana tek bir soru soracam: ben bunları hak edecek ne yaptım, söyler misin yaaa?"

"Ya yeter artık beni dinleyeceksin."

"Hayır seni dinlemeyecem. Hatta sen şu kolyelerini de all." diyince, iki kolyeyi de çıkarmaya çalışırken, hemen Deniz beni durdurmaya çalışıp, bana;

"Hayır, sakın yapma, lütfen. Bak onları taktığın itibariyle, bir daha çıkarmayacam diye söz vermiştin. Sen sözünde duran bir kızsın sanıyordum." diyince ben de söz verdiğimi hatırladım ve çıkarmaktan vazgeçtim. Sonra da Deniz'e dönüp, "git Deniz, git. Seni görmek istemiyorum "

"Ama Kumsal"

"Sana git dedim, git, git. Yalnız kalmak istiyorum. Git."

"Tamam güzelim. Şimdilik çıkıyorum. Her şeyi öğrendiğin zaman çok pişman olacaksın ama.  Bu konu burda bitmedi. Bunu uutma. Eninde sonunda beni dinleyeceksin." dedikten sonra, kapıya doğru ilerlerken, gözüne çalışma masamda ki fotoğraf takıldı. Ve bana "Kumsaaal" diyince, ben de sinirli bir şekilde ona "neeeeeee" dedim. Deniz'de "bu fotoğrafta ki kim? senin neyin oluyor??" diye sordu.

"Babam oluyor. Babam o benim." dedim ben de. Sonra da odamdan dışarı çıktı.

Deniz'den devam

Kumsal odama girdiğinde her şeyi yanlış anladı. O kız benim asistanımdı ve onun hakkında çok yanlış şeyler söyleniyordu. Ben de bu söylenilenler doğru mu diye test etmek istedim onu. Ama bu kadar ileri gidebileceğini düşünmedim. Söylenilenlerden daha fazlası hatta. Deniz odadan çıkar çıkmaz ben de arkasından Kumsal'ın evine kadar geldim. Konuşmak için. ama çok sinirliydi. Hem de çok. Çokta üzülmüştü. Bana beni sevdiğini söyledi. Bana aşık olduğunu. Onunla konuşmaya çalıştım fakat beni dinlemek istemedi. Bana git dedi. Yalnız kalmak istiyorum dedi. Ben de öyle diyince o anlık tamam dedim. Gidiyorum. Ama tam kapıya doğru ilerlerken gözüme Kumsal'ın çalışma masasında ki fotoğrafa takıldı. O fotoğrafta bir aile fotoğrafıydı. Fotoğrafta Melek abla, Kumsal ve bir adam gördüm. Sonra o adamı sordum Kumsal'a, ama o babası olduğunu söyledi. Ama bu nasıl olur. Aman tanrım!!! Bunun olması imkansız. Bu kadar da tesadüf olabilir mi yaaa. Ben o adamı hemen görür görmez tanıdım. Fakat umarım Melek abla ya da Kumsal beni tanımazlar. Umarım...

İntikamın Güzel Yüzü ♥️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin