Ezgi aradığında ona her şeyi anlattım. Ezgi, beni yalnız bırakmak istemedi. Yanıma gelmek istedi fakat ben ona yatıp uyumak istediğimi söyledim, Ezgi'de anlayışla karşıladı. Ben de ona teşekkür edip telefonu kapattım.
**********
Sabah yine çalar saatimin çalmasıyla uyandım. Yataktan kalkıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra kurulandım. Dolabıma yöneldim ve giyeceğim kıyafetlerimi çıkardım. Giyindikten sonra telefonumu da alıp aşağı indim. Mutfağa girdim ve karşımda onu gördüm. Evet onu, yani Deniz'i. Esin abla ve oğlu Deniz sabah kahvaltıya gelmişler yine. Ama Kemal abi ve Duru gitmişler erkenden. Deniz beni görünce yine baştan aşağı süzdü beni. Ben de onu görmemezlikten gelip zorlu bir gülümsemeyle "günaydın" dedim onlara. Onlar da cevap verince oturdum masaya ve kahvaltımı yapmaya başladım. Sonra annem bana bakıp "kızım sen iyisin dimiii??" diye sordu annem. Ben de onun bu sorusuna anlamamış gibi bakarak anneme döndüm ve "evet anneciğim, iyiyim. Nolduu? neden kiii??" dedim.
"Kızım sabah uyanman için sana ben seslendim ve sonra da aşağı indim. Artık uyanırsın diye. Ama sen yine baba, baba, diye sayıklıyordun. Onun için de sana seslendim. Uyan diye"
"Haaaa. Evet annee, ben yine gece aynı rüyayı gördüm de. Ondan." ben anneme öyle diyince, Esin abla da bana "aaaaa. Noldu kızım. Ne rüyası bu, merak ettim doğrusu." dedi meraklı gözlerle. Ben de Esin ablaya gördüğüm rüyayı anlattım. Ben anlatınca da Deniz birden kalkıp gitti. Biz ne olduğunu anlamadık bile.
Deniz'in ağzından
Kumsal bize gördüğü rüyayı anlatınca, ben daha fazla duramadım orda. Ve hemen dışarı çıktım. Kumsal babasını trafik kazasında öldü diye biliyormuş. Ama rüyasında trafik kazasında değil de, babasını bir çocuğun öldürdüğünü görmüş. Ama bu nasıl olabilir kiii. Yoksa bu Kumsal'a verilen bir işaret miii. Anlamadım. Sonra biraz da olsa kendimi toparlayabildim diye tekrar mutfağa geri döndüm.
Kumsal'dan devam
Bir kaç dakika sonra Deniz geri gelince annem ve Esin abla ona bakıyorlardı. En sonunda Esin abla "noldu oğlum. Neden bir an dışarı çıktın??" diye Deniz'e sordu. Deniz de;
"Hiiiiiç, öylesine. Yok bir şey."
***************
Şirkete girdiğimizde Deniz de bizimle geldi. Annesi Esin abladan alması gereken bir dosya varmış. Annemin odasına girdik ve Deniz'e telefon gelince dışarı çıktı telefonda ki kişiyle konuşmak için. O dışarı çıkınca Esin abla da konuştu;
"Deniz'in şirketinde de bir kız varmış. Deniz'in asistanıymış. Ama kız, kız değil. Yani o derece orospuymuş. Şirkette o kız hakkında çok kötü şeyler söyleniyormuş. Artık yaptığı pislikler ortaya çıktı mı bilinmiyor." diyince Esin abla. Ben de öylece kalakaldım. Ne yani Deniz doğru mu söylüyordu?? O haklı mıydı?? Deniz'in hiç bir suçu yok muydu?? Aman Tanrım... Ben ne yaptım. Deniz'i bir kere olsun dinlemedim. Esin abla öyle diyince ben de hemen Deniz'in yanına gitmek için odadan çıktım ve yanına gittiğimde, bir de onun telefon da söylediklerini duydum. Deniz telefon da ki kişiye;
"Bak! O kızı şirketim de görmek istemiyorum anladın mı beni. Bugünden itibaren o kızı orada görmeyecem. Onun yüzünden şu an en değer verdiğim kız yüzüme bile bakmıyor. Benim talimatımla kovun o kızı!!. Şirkete geldiğimde onu görmeyecem."
Diyince, ben yine bir şok daha yaşadım. Deniz haklıydı. Onun hiç bir suçu yoktu. Ve ben onu bir kere olsun dinlemedim. Bütün suç o kızdaymış. Aman Allah'ım ben ne yaptım böyle. Asıl ben şimdi nasıl affettirecem kendimi. Nasıl??????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikamın Güzel Yüzü ♥️
Mystery / ThrillerAlımlı ve hoş bir kız olan Kumsal, annesiyle yaşamaktadır. Babası ölmüştür. İlk başta babasının bir trafik kazasında öldüğünü bilen güzel kız sonradan babasının trafik kazasında değil de, bilerek öldürüldüğünü öğrenir. Bu güzel kız babasını öldüren...