1.Bölüm æ

346 4 0
                                    

"Engin bu soruyu sen çözmek ister misin?" diye yumuşak sesiyle soran biyoloji öğretmenizim elinde ki tebeşiri Engin'e uzatmıştı. "Hocam bu soruyu çözmek istemiyorum" diyerek kibarca geri çevirdiğinde dirseğimi masaya dayamış ve çenemi avucumun içine yaslamıştım.Engin çok kibar bir çocuktu.Ailesiyle bizimkiler görüşüyorlardı.Savaş ile iyi anlaştıkları söylenemezdi ama Engin hep alttan alan olmuştu. "Pekala Engin...bir süredir böylesin.Ailenle en kısa zamanda görüşeceğim bilmiş ol!" diye kesin bir dille konuşunca yerinde daha fazla yayılıp kafasını pencerenin olduğu yöne çevirdi.Sinem Hoca bir süre Engini seyrettikten sonra soruyu başka birinin çözmesi için sınıfta gözlerini gezdirdi.

"ıhmm...Aslı sen çözmek ister misin?"

"memnuniyetle öğretmenim" diyerek ayağa kaktı ve öğretmenin elinden tebeşiri kibarca çekti.Aslı benim en yakın arkadaşımdı.Ama bugün okula geç kalmıştı.Eğer Savaş biraz daha uyusaydı bizde geç kalacaktık.Zilin çalmasıyla sınıfın ayaklanması bir olmuştu.Sanki geri sayım yapıyorlardı.Sınıfın yarısından çoğu boşaldığında gözlerimi Engin'e çevirdim. "Aslı sen bu teneffüs Işıl ile takılır mısın?"

"Tamam"

Sınıfta en fazla beş kişi vardı.Sıramdan kalkıp eteğimi düzelttim ve Engin'in yanına ilerledim. "Konuşmak ister misin?" 

"Bilmem fena olmaz" dedi ve biraz kenara kaydı. 

"Bir sorun var gibi?"

"Evet var aslında.Sabah babamla takıştık" dediğinde sırtımı dikleştirdim ve "Her ne olduysa üzgünüm.Ailevi bir konu oluğu için sormayacağım ama anlatmak istersen her zaman dinlerim.Biliyorsun Savaş'la kavga ettiğimizde hep yanımdaydın"

"Teşekkür ederim Pamira"

"PAMİRA!Babam gelmiş müdür odasında bizi çağırıyorlar"

"Tamam geliyorum" dedikten sonra bakışlarımı Savaş'tan ayırıp Engin'e çevirdim.

"Akşama bize gelirsen konuşabilirz istersen"

"Olur" 

"PAMİRA!Ömür boyu seni mi bekleyeeğim ben"

"Ben senin ayakların mıyım Savaş.Bensiz adım atamıyor musun? " dediğimde içini çekti ve nefesini sesli bir şekil de dışarı bıraktı.O önden ilerlerken bende onu arkasından takip ediyordum.Sonunda Müdürün odasına ulaşıtğımızda Kapıyı çalmadan içeri girdi.Gözlerimi devirerek bende arkasından girdiğimde Kemal babam ve okul Müdürü,Şevket bey içerdeydi. 

"Merhaba çocuklar.Babanız yeni ek dersleriniz için geldi.Etüt almak istediğiniz dersleri bu kağıtlara yazın.Ders almak istediğiniz öğretmeninizin ismini de yazın. dediğinde Savaş masada duran kağıdı ve kalemi sertçe çekip aldı.Bende melih bir gülümsemeyle kağıdı ve kalemi aldım.Odada ki toplantı masasının başına geçip bir şeyler karaladıktan sonra ayağa kaktı.Ben daha bir ders yazmıştım ve o bitirmiş miydi?Bu Savaş canılısının dünyalı olduğundan şüpheleniyordum.Müdür Savaş'ın elinden kağıdı ve kalemi Savaş'ın suratına bakarak aldı.

"sen...sadece resim dersi mi almak istiyorsun?"

"okuma yazmanız ilerlemiş Şevket Hocam" dediğinde alt dudağımı dişledim. "Yani hocam Savaş resim çizmeyi çok sever.O yüzden onu yazmıştır"diye durumu kurtarmaya çabaladığımda 

"Savaş saçmalama.Sadece resim dersi olmaz.Hatta resim dersi olamaz.Saçmalamayı bırakta doğru düzgün bir ders yaz" 

"Baba.Ders almaya ihtiyacım yok"

"Şey baba ben onun yerine yazabilirm" diye bir teklif bulunduğumda odadaki tüm gözler beni buldu.

"Hah bak işte Pamira yazsın.Ben gidiyorum"

"Bu konu burada bitmedi Savaş" diyen okul müdürümüz fazlasıyla sinirli gözüküyordu.Savaş sakince "tamam" deyip odadan çıkmıştı.Ben de istetiğim dersleri yazıp odayı terk ettim.

Herkes derse girmişti.Savaş hazretleri haricinde tabi.O basketbol oynamakla meşguldü. "Ne işin var burada?" diye ona patronluk taslarken

"ne zamandır bana hesap soruyorsun küçük hanım?"

"Biliyor musun bilmem ama ben senin için bu aileye girdim.Senin kalıcı bir arkadaşlığa ihtiyacın olduğu için"

"Evet ve birbirimizi ilk gördüğümüzde erkekliğime tekme attın.Daha sayayım mı?"

"Sen sanki hiç bir şey yapmadın"

"Senin cadılıklarının yanında benimkinler hiç bir şey"

"Sen öyle san dehşete düşüren korku filmisin mübarek" dediğimde  gülmeye başladı.Basket topu filenin içinden 'jup' diye geçtikten sonra yerde sekmeye başlamıştı.Koskocaman okul bahçesinde topun sekmesinden başka en ufak bir gürültü yoktu.Bana baktığını anlayabiliyordum.Ben ise sadece seken topa bakıyordum. 

"Teşekkür ederim" dedi.Yanımdan geçerken gözlerimi kapattım ve sertçe yutkundum.

"önemli değil"

_________________________________________________________________________________

HIÇKIRIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin