1 • ikimizin arasındaki şeyler

15.6K 674 310
                                    

entertainer • yoonmin

birinci bölüm; ikimizin arasındaki şeyler

• zayn/entertainer

Bir ilişkinin ilk adımı, ilk görüş ve ilk yargıdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir ilişkinin ilk adımı, ilk görüş ve ilk yargıdır. Uzaktan bakıldığında tüm olumsuz düşünceler bir araya gelmiştir ne kadar olumlu yönleri de olsa, olumsuzluk baskındır.

Park Jimin'i ilk gördüğümde renkli saçları vardı, sürekli gülerdi, abartılı yüzükleri, bileğinde bir dövmesi ve sallandıkça sinir bozan bir küpesi vardı. Herkese samimiyetle yaklaşırdı, popülerdi, onu sevmeyen kimse yoktu.

O kişilere istisnaydım. Boyanmış saçlardan nefret ederdim, yersiz durumlarda birileriyle sohbet etmeyi sevmezdim hatta sohbet edeceğim kişileri özenle seçerdim. Vücuduma değecek olan hiçbir iğneyi kabullenmez, küpelerden ve dövmelerden ciddi anlamda hoşlanmazdım. İlgi odağı olmak bana gereksiz gelirdi, öne atılmadığım sürece gözlerin bende olmasına yüz buruşturur ve somurturdum. Konuştuğum arkadaşlarım bir elin sayısısını geçmezdi ve düşüncelerimiz ters tepmediği sürece idareli bir ilişkiler kurardım.

Bir ilişkinin ikinci adımı ise hayatın ya kader ya da tesadüf diye adlandırdığı klişelerdir. Yaşanacağını asla tahmin etmediğiniz, etrafınızda gördükçe imrendiğiniz ama burun kıvırdığınız küçük ama sanki etrafında binlerce kelebeğin uçtuğunu bir siz görüyormuşsunuz gibi hissettiğiniz o andır.

Park Jimin'i üniversitenin ilk haftasından beridir tanıyor olmama tam tanımak diyemezdim çünkü her şey bakışmalardan ibaretti. Arkadaşlarına seslenirken beni işaret ettiğini defalarca yakalamıştım ve onun hakkındaki tüm olumsuzluklar suyun üzerindeki yağ gibi aniden belirmesi beni oldukça sinir etmişti. Sürekli koridorlarda, ortak derslerde, yemekhanede hatta evime giden yolun üzerindeki markette bile karşılaşıyorduk. Kısa bir an gözleri titreşiyor ve dudakları aralanıyordu ama o iki dudağının arasından tek bir kelime çıkmıyordu.

Ta ki boş bir amfide çizmekte zorlandığım portreye kaş çatmış, biraz dudak büzmüş ve tamamen odaklı bir şekilde kendimin bir inek gibi göründüğü o an içeri girişine kadar. Kapı sertçe açılmıştı, sessizliğe bir şimşek gürültüsü düşmüş kadar korkutucu bir çarpma sesiydi bu yüzden hafif irkilmiş ve anlamsızca ona dönmüştüm.

Tam karşıma oturmuş resim çizişimi izlemişti, izlemesine izin vermiştim. Hep o karşılaşmalarda olduğu gibi aynı yüz ifadesine sahipti, sessizdik, sessizliğimiz konuşuyordu. O adım atmak için can atıyordu, ben onu itmek için hâlihazırda beklediğimi haykırıyordum. Sessizdik, beni izliyordu, ondan tarafa bakmıyordum.

Biraz zaman sonra ders saati geldiğini amfinin kalabalıklaşmasından anlamıştım, parmaklarım kurşun kalemin izleriyle doluydu, beyaz tenim biraz kızarıktı, tırnaklarımın kenarındaki etler yolunmuştu. Çizimim bittikten sonra ilk Jimin'e bakmak isterdim ama aptal arkadaş grubundan birisi ona seslenmişti ve beraber başımızı aynı kişiye doğru kaldırdığımızda, Park Jimin'in yüzünde yine o ifade vardı.

entertainer • yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin