10. Bölüm / 1. Kısım - Uchiha Sasuke - Veda Edeceğim

703 30 26
                                    

10. Bölüm – Uchiha Sasuke

Bahsetmek istemediğim için üzgünüm. Ama aklımı kurcalayan şeyler var.

Hyuuga ailesinin büyük konağının her bir köşesi Japon Lambalarının soluk ışığı ile aydınlatılırken, en son Meiji döneminde şekillenen gelenekleriyle restore edilmiş büyük ve daimi ıssız evleri bu gece Festivalin canlı renkleriyle süslenmişti.

Meiji dönemini ve Modern zamanı birleştiren Hyuuga’nın bu günü, sadece uzun yıllarda bir gerçekleşen bir olaydı. Mükemmel olması için aylar öncesinden çalışılmaya başlanırdı. Hatta bir daha ki sefere Hyuuga tahtına geçecek olan kişi, 13 yaşından itibaren bunun için eğitilir ve 16 yaşında Liderliği resmileşirdi.

Ama bu dönem farklıydı. Son döneme, yani bu ayın başına kadar sıradaki Lider belirlenememişti. Bu yüzden Neji, bize hiçbir şey söylemediğini açıklamıştı.

Lanet okumadan edemezdim bu duruma.

Bu gece son kez onu arkadaşım olarak göreceğim gündü, artık ortağımda değildi. Ve tek ortak noktamız, ayda yılda bir uğradığımız Konaha Koleji’ndeki sınıfımız olacaktı.

Sebebi ise çok açık değil mi? Bana ihanet etti. Arkadaşım olduğunu söylediği o üç – beş yıl boyunca, onu surekli  reddetmiştim. Ama sonunda ben kabullenmeye başlamışken, bir ay içinde ikinci kez bana ihanet ediyordu.

Neji, Naruto gibi bana ihanet etmesini istemediğim ikinci kişiydi. Zaten sahip olduğum tek arkadaştı.

Bu gece nişanlanacağı için değil, sadece “böyle bir ihtimal olabilir” bile demediği için. Sonuçta sonsuza kadar onunla çalışamayacağımı ve yakında ikimizinde kendimize bir yol belirmemiz gerektiğini biliyordum. Ama insan ne olursa olsun bir açıklama bekliyor.

Annemlerin yanından Mia ile ayrıldığımdan beri boş boş gezindiğimin farkına varmam ancak Naruto’nun önümden turuncu bir parıltı gibi koşarak geçmesi sayesindeydi. Geçti gitti derken duraksadı ve geri döndü.

“Bizim tayfadan tek takım elbise giyen sesin. Hyuuga’dan bir kimono alsana” surat astım, ona neydi ki şimdi??

“Seni ilgilendirmiyor” omuz silkti.

“Peki, Mia’yı gördün mü?” birkaç Takoyaki’ye beni satan kuzenimi mi soruyordu. Kafamı çevirdim, cevap vermek istemiyordum ama kabullenmek zorundaydım.

“Takoyaki standının oraya bak.”

“Hmm,” o tuhaf sesi çıkardığında suratına baktım sonunda, sanki soluk ışıkta bile belli olacak şekilde suratı şişmişti. Ağlamış olma ihtimalini düşünürken genişçe sırıttı

“Ramen yiyelim mi? En sevdiğim markanın standı varmış.” Resmen hayal kırıklığı. Birkaç kız keselim mi deseydi anlardımda, Ramen için bu kadar şevke gelmek, sanırım bunu sadece, doğduğum günden beri tandığımı sandığım bu ahmak yapabilirdi.

“Tabii başka planların yoksa,” kıkırdadı “birkaç kızda buluruz, Sakura-chan’larda buradalarmış, onlarla takılırsak gecenin sonunda belki kız arkadaş-” devamını getirmeden ona arkamı dönüp yürümeye başladım…

Bu sefer Mia kırmızı kimonosu içinde elinde büyük bir lambayla önündeki birkaç çocuğu kovalıyordu. Çocukların önündede tekir bir kedi vardı. Yavaş yavaş kalabalıklaşmaya ve soylu insanlarla dolmaya başlayan bahçedeki çoğu kişi onların şen kahkahalarıyla dolu koşuşturmasını izliyordu.

Naruto no Ai!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin