Bir Mafya Hikayesi

4. BÖLÜM Aşk Değil de Ne

Açılay in ağzından

Erken kalkmıştım. Saat daha 6 ydi ve zerre uykum yoktu. Spor yapmak gelmişti içimden. Mor eşofmanlarımı giydim kulaklığımı taktim ve rastgele bir müzik açtım eypio sen ( medyada var) dinlemeye başladım Bu şarkıları hep hüma yüklemişti ben daha çok rap dinlerdim. Sagopa sancak taladro miraç gibi ama hüma kendi zevkine göre indirmişti. Neyse diyip dinlemeye başladım. Sevmistim şarkıyı. Sözlerine odaklandım ve daha hızlı koşmaya başladım ormanlık alana girdim. Falezlere doğru yürüdüm ve taşın  üstüne oturup  düşündüm ellerimi arkaya yasladım ve saçlarımın rüzgarla dalgalanmasını ve kıyıya duran denizin sesini dinledim rahatlamak istiyordum. Çünkü huzur sadece huzur istiyordum. Ama olmuyordu. Telefonum çalmaya başladı içimden küfür sayıyordum.

Tabiki hümaydi.
- Ne oldu dedim
- hadi nerdesin kahvaltı hazır dedi ofladim.
- tamam geliyorum saate baktigim da 9 olmuştu 3 saattir burdamiydim şaka gibiydi. Eve doğru yürüdüm.

Eve geldiğimde kahvaltı kokusu evi sarmıştı. Gidip ellerimi yıkadım. Aşağı indim ve masaya oturdum boğaç bana bakıyordu.
Kaslarımı kaldırdım.
- Ne oluyor boğaç yüzümde birşey mi var dedim agrasif bir şekilde

Güldü. Iyice sinirleniyordum.
- Açılay neden böyle yapıyorsun dedi
- Ne gibi dedim
- ilaçları neden kullanmıyorsun
- anlayamadınız degilmi dedim başlarını salladılar.
- o zaman boşverin içimden de uyuşturucu gibiler onları içince uyumak istiyorum sürekli ama olmuyor uyumak istemiyorum ben dedim ama onlara söylemedim. İkiside sesini çıkarmadı. Kahvaltımda tabagimla oynadım 2 salatalık yiyip kalktım.

Hüma sinirliydi
Kolumdan tuttu
- otur şuraya sinirimi zıplatma doğru düzgün yap kahvaltını dedi. Şaşırmıştım ilk defa bu kadar üstüme düşüyordu.

Oflayarak tekrar oturdum sandalyeme ve 2 parca peynir 7 tane zeytin 2 dilim ekmek yedim ve kalktım

- motorda bekliyorum dedi hüma
Kafamı salladım.

Yukarı çıktım lavaboya girdiğimde hasta olduğumu anladım. Ve işlerimi halledip arabama yürüdüm. Ama bugün bende motor sürecektim canım öyle istedi. Motorlara bindik okula gittik. Okulun içine girince ( motorlu araclari okulun içine park ediyoruz.)
Motorları park ettik. Herkes bize dönüp baktı. Kafamı çevirdiğimde okul girişinde 1.90 boylarında esmer ama mavi gözlü bir çocuktu o kadar tanıdıktı ki sanki kalbim ona koşmak istiyordu. Ona bakarken oda bana bakıyordu. Ama sanki beni tanıyordu. Gözlerini gözlerime kitledi. O sırada baran geldi ve yanağımı öptü karnına dirsek attım bilerek ama bilmemezlikten geldim.

Baran
- ahhh. AÇILAY sen beni birgün öldüreceksin dedi
-ya napabilirim baran sana kaç kere bana görünmeden birşey yapma demedim mi başkası sandım dedim
- kim öpecek lan seni benden başka dedi sinirlenmişti ama hala karnını tutuyordu.
- o kadar çok erkek varki beni öpecek ama işte başım bağlı dedim sahte bir gülümsemeyle.

- sikerim lan hepsini sana dokunan ellerini kırarım dedi cok-da tin diyesim geldi ama demedim gözlerimi devirip kapıya baktım çocuk hala bana bakıyordu ama o kadar sinirliydi ki ellerini yumruk yapmıştı bana bakarak okuldan cikti arabaya atlayıp gitti. Neyse diyip sınıfa gittik ders biyoloji son sınıfta biyoloji oda güzel dedim sonra kafamı gömüp uyudum...

Tuğra nin ağzından

Gece hiç uyumadım sabah olsun diye saatler saydım. Aklımdan çıkmıyordu. Bir türlü sabah ta olmuyordu ne yani kendi kendime söylenerek bu saat mi durmuş diye saate vurmaya başladım ama yok saat sağlamdı çünkü telefonumda da hiç zaman ilerlemiyordu. Kendimi yormak için havuza gittim 2 saat hiç ara vermeden yüzdüm ve çok yorulmuştum. Uykum geldi ve yattım. Uykuya dalarken onu düşündüm ve kokusunu hatırladım. Koku hatırlanırmi diye sormayın eğer seviyorsanız dudaklarını bile hissedebilirsiniz dokunuşu kokusu sesi hiç birseyi unutmazsınız. Çünkü bende hiçbirini unutmamıştım.

Sabah alarm çalmıştı ve yataktan çita hızıyla kalkıp özel okul olsada forması vardı ve formayı alıp giydim. Lacivert pantolon beyaz gömlek birde amblemi vardı. Saçımıda yaptım ve hızla arabaya yürüdüm ama yürümekle koşmak arasında yaptığım birşeydi.

Okula geldiğimde oda motoruyla geldi. Bu kız dehşetti dedim kendi kendime. Kapıda onun inmesini izlerken bir çocuk geldi ve yanağını öptü içimde bir fırtına koptu yanardağ patladı ve sis bulutları çökmüştü. Kalbim sis bulutunda kaybolurken yanardağdan çıkan lavlar eritip fırtınayla parçalanmıştı. Her bir parçası kayboldu. Acayip sinirliydim. Ellerimi yumruk yaptım. Kıza baktigim da dirseğini çocuğun karnına geçirdi iyi oldu daha beterini yap desem de tabiki sesli demedim. Sonra konuşmaya devam ettiler çocuk bağırdı.

-sikerim lan hepsini sana dokunan ellerini kırarım diye demekki sevgililerdi. Sonra kendime kızdım ne o zaten benimi bekleyecekti. Yüzümü bile hatırlamıyordur. Ya salak ben bide heyecanlandım onu göreceğim diye ne bekliyordum ki. Allah kahretsin diyip okuldan çıktım ve arabaya binip basıp gittim nereye gideceğim derken konyaaltina sahile indim denize karşı oturdum ve sessizliği dinledim ama gözümün önünde hala çocuğun öpüşü geliyordu ah çıldırmak üzereyim diye deli gibi taşlara vuruyordum ne olurdu olmasaydı ne olurdu yani ilk öpücüğü benimde ilki olsaydım ne olurdu diyip ağlamaya başladım.  Yanıma bir teyze yaklaştı ve elindeki taşları bir torbaya koydu.

Teyze
- Ne oldu oğlum çok kötü gözüküyorsun. Dedi
- ah be teyze sevdim ama kız bilmiyor 3 yıldır onu arıyorum ve daha yeni buldum sabah onu başka bir erkekle gördüm. Yıkıldım be teyze dedim
Teyze basını salladı
- git konuş oğlum kızla eğer konuşmazsan vicdanın susmaz. Vaktin varsa sana bir anımı  anlatmak isterim.
- tabi teyze dinlemeyi çok isterim.
Teyze başladı anlatmaya
- Ben daha 16 yaşındaydım bizim zamanımızda kız çocukları 14 den başlar evlenmeye ama benim ailem çok otoriterdi. O zaman  bile bizde evlenmek 18 di ama ben bir çocuk seviyordum. Hemde ağa çocuğuydu. Birgun köyde gidiyorum çocuğu başka kızla gördüm ve ağlamaya başladım içimden hiç çıkmadı. Üstünden aylar geçti ama o günü unutamıyordum kalbim gitti gibi hissettim. Sonra bizim oralarda suyu oluktan getirirdik o zaman da elimde ibrik su doldurmaya gidiyorum çocuğu tekrar gördüm o güne rağmen hala oğlanı seviyordum ve kalbim çok hızlı çarpmaya başladı. Oluğa gittiğimde oda beni izliyordu. O zaman kimse bir erkekle gidip konuşamazdı adı çıkardı ama dayanamayıp ibriği bırakıp yürüdüm yanına kaşlarını çattı o kadar uzundu ki ben 1.60 tim oda 1.80 vardı. Cesaretimi topladım ve gittim konuştum.
- merhaba
- buyur dedi
- birşey soracaktim dedim Kafasını salladı
- Seni o gün bir kızla gördüm sakıncası yoksa kimdi diye sordum.
- çokmu merak ettin dedi
- evet dedim
- babamın zoruyla evlenmeye çalışıyorum ve o kızı istiyor  ama ben başkasını seviyorum dedi hayal kırıklığına uğramıştım birini seviyordu ama o kızı sevmiyordu sevinmiştim. Duygularım birbirine girmişti. Ne yapacagimi bilemedim. Sonra tamam diyip ibrigide alıp eve gittim.
Sonra noldu biliyormusun. 1 hafta sonra beni istemeye geldiler. Bil bakalım kim geldi

Tuğra
- o mu yoksa teyze
- evet oğlum beni seviyormuş 2 yıldır o yüzden o kızla evlenmek istememiş anneme yalvardım ben evlenmek istiyorum diye annem şaşırmıştı kızım saçmalama daha küçüksün ama anne seviyorum 3 yıldır dedim annemi ikna etmiştim oda babamı ikna etti ve biz 3 ay içinde evlendik. Biliyormusun dünyalar benim oldu 2 yıl geçti çocuğumuz oldu ama şimdi 70 yaşındayım ve eşim geçen yıl vefat etti bende çocuklarıma geldim. Dedi
Biraz umut doğmuştu içime teyzeye teşekkür edip arabama yürüdüm ve okula gittim.

Açılay in ağzından

Derse girdik ve ben uyudum tenefüs olduğunda diğer telefonum çaldı arayan behlül dü.

- efendim behlül ne oldu behlül çok ağlıyordu
- abla abla dedi
- Ne oldu behlül söyle dedim
- abla zeynel zeynel dedi
- Ne oldu zeynele söyle behlül diye bağırdım....

Belki birgün sende beni seversin he sevgili.
Severim severim ama sen o zamana kadar beni sevecekmisin?
Ben seni kalbim durana kadar seveceğim sevgilim çünkü insan kalbi durunca ölür ve sen benim kalbimsin...

Zeynel e ne olmuştu?

Sizce Tuğra AÇILAY la konuşacak mi?