♠
Yukarıdaki ıslık sesi katilin kurbanına dinlettiği son melodi... Tekrar tekrar dinlebilirsiniz anlamak için elbette ama düşündükçe psikolojik bir baskı yapabilir.
"Yaratmak uğruna kendimi yok ettim; kendi içimde o kadar dışıma attım ki kendimi, kendimin dışında varlık sürüyorum artık. Farklı oyuncuların farklı oyunlar oynadığı boş bir sahneyim ben."
Fernando Pesso
ŞEYTAN'IN ŞAHİT OLACAĞI BİR DAVA
"Beni kırmayacağınızı biliyordum." dedi gülümsemesi ne tamamen hâkimdi yüzüne, ne ciddi görünüyordu. Yaşlı kadın gülümsemek için zorladı kendini. Tuhaf bir şekilde bu adam onun içini ürpertiyordu. Hele yüzünde ki o gülümsemesi... Korkunçtu! Oysa gerçekten güzel bir yüze sahip bir model kadar alımlı bir fiziği vardı. Ne çok fazla iriydi ne de bir cılız.
Gerçekten yakışıklı bir adamdı ancak yüzündeki o ifade soluk teniyle birlikte iyice insanın içini karartıyordu. Oysa beyaz tenli bir adam değildi karşısında ona aşağıdan bakmak zorunda kaldığı bu adam. Çok esmer bir teni yoktu, soluk teni açık bir renge de sahip değildi. Muhtemelen bir melezdi. Otuzunun başlarında, azami 1.80 üzerinde bir uzunluğu olan bu adam genelde resmi giyinen oldukça kibar bir adamdı.
"Lütfen," diyerek ayakta soğuğa aldırmadan terasta o muhteşem manzaraya eşlik eden kadını masaya buyur etti. "Beklettim biraz, eminim acıkmışsınızdır." diyerek sandalyesini hafifçe çekti ve oturmasını bekledi. Kadın yüzündeki samimi olmayan gülümsemesiyle başını eğip ricasını yerine getirerek terasa kurulmuş iki kişilik o masaya oturdu.
Camdan kapının önünde duran ve dirseğinden kırdırıp önünde tuttuğu kolunun zerinde beyaz ince ve oldukça düzgün bir şekilde katlanmış olan bezi tutan adama doğru hafifçe kaldırdığı eliyle işaret verirken bakışlarını bir saniye olsun yaşlı kadının hafifçe kırışmış yüzünden kaldırmıyordu melez adam. Bu kadar dikkatli bakması zaten rahatsız olmuş olan Yıldız'ı iyice rahatsız etmeye başlamıştı.
Sadece birkaç dakika sonrasında önlerine az pişmiş bonfile koyan garson kadehlerine şarap doldurarak tekrar yerine geçti. Kadın önünde duran büyük beyaz tabaktaki etin üzerine serpiştirilen kekiğe bakarken yutkundu. Vejetaryen olan kadın bunun bilindiğini düşünüyordu. Ne yapacağını bilemez bir hâlde başını tabaktan kaldırdığında onun yanda duran peçeteyi açıp bacaklarının üzerine serişini izledi. Tekrar yutkundu. Geri çevirmek istese ayıp olur muydu?
Oldukça genç görünen yüzüne bakarken alabildiğine çekiniyordu yaşlı kadın, kendinden neredeyse on yaş küçük olan orta yaştaki bu adamın karşısında konuşamıyordu. Evet, mevki olarak kendinden çok yüksekte biriydi ve buna rağmen onunla yemek yemek istemesi de oldukça tuhaftı ama bu her şekilde zarif bir davranıştı. Daha önce kendisinden yüksek konumlarda olan birkaç kişi daha olmuş ancak hiçbiri ona bu şekilde davranmamıştı. Bu yüzdende onu geri çevirmeye çekiniyordu açıkçası.
Eline çatal ve bıçağını alan adam bakışlarını kaldırmadan kendisini bir süredir süzen kadına, "Neden başlamıyorsunuz?" diye sordu nahif bir ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D A V A
Bí ẩn / Giật gânYumurta çatladı; kabuğunu kırdı insanoğlu, bir memnuydu ruhu garipsedi ebeveyni, reddetti onu. Ruhu piç, bedeni öksüzdü oysa, evlat edindi şeytan; dünya diye bir yere terk edilen ruhunuzu. Bir cinayet işlendi dar bir sokakta: şeytandı tek tanığı, bi...