KANLI VAKALAR KOLEKSİYONU

ZEHİR ADRES SORMAZ

Saat 08:00 İzmir Emniyet Müdürlüğü
O sabah Aslı ile satranç oynuyorduk. Ben kazanıyordum çünkü sevgili yardımcımın kafası başka yerdeydi. Aslı'nın kalesini yerken sordum.
-Bak gitti kale, aklın nerede Aslı?
-Sormayın Komiserim benim kabuslar yine başladı.
-Yapma be bir Psikolog'a git istersen.
O sırada telsiz cızırdadı Merkez altmış iki otuz merkez altmış iki otuz Alsancak'ta bir barda şüpheli ölüm vakası.
-Anlaşıldı intikal ediyoruz.
Yirmi dakika sonra olay yerindeydik.
-Evet Nazmi?
-Komiserim İlker Öztaş otuz üç yaşında barmen bu barın sahibi görünüşe göre kalp krizi geçirmiş doğal bir ölüm ama ailesi otopsi istiyor.
Aslı söze girdi.
-Bu yaşta insanın kalp krizi geçirdiğine inanmıyorlar tabi.
İlker'in annesi Rengin ve babası Kenan güçlükle konuştu.
-Bizim oğlumuz kendi halinde bir adamdı. Hayatında bir biz birde sevgilisi Emel vardı.
-Soyadı ne bu Emel'in?
-Turan, Emel Turan.
-Telefon numarası var mı sizde bu Emel'in?
"Var Komiserim"dedi Rengin.
Emel'e telefon ettim.
-Hanımefendi ben Komiser Bartu.
Kadın telefonu suratıma kapattı.
Hemen Serdar'a telefon ettim.
-Alo Serdar hemen yer tespiti ve hakkında herşeyi istiyorum.
-İsim neydi Komiserim?
-Emel Turan maktülün sevgilisi.
-Hemen hallediyorum Komiserim.
Serdar bilgisayarının başına geçti.
-Emel Turan otuz bir yaşında sabıkası yok garsonluk yapıyor. O sırada annesi kendi kendine mırıldandı."Bu mekanda bir şey var eski sahibi de öldürüldü aşırı doz deyip kapattılar ama Abbas Ünsal yaptı biliyorum"
-Eski sahibi mi, Abbas Ünsal mı?
-Evet buraların haracı Abbas Ünsal'a çalışır eskiden burayı Hüseyin Uluay diye bir genç işletirdi altı ay önce öldü.
- Aslı etrafa bir sor Hüseyin Uluay hakkında ne diyecekler.
Aslı çevreden Hüseyin Uluay hakkında bilgi topladı. Herkes aynı şeyi söylüyordu "Hüseyin uyuşturucu kullanırdı o yüzden öldü"

O sırada Aslı barda garsonluk yapan Azize Sarıbaş şunları anlattı.

-İçkileri doldururken yüzü ekşiyordu, yorulduğu için sandık, dilim uyuşuyor dedi sonra bayılınca ambulans çağırdık ama hemen öldü.

- Başka bir şey var mı?

-Aslında var,dün akşamüstü Emel geldi tartıştılar biraz.

Saat 09:30 İzmir Emniyet Müdürlüğü(Cinayetten bir saat otuz dakika sonra)

-Aslı Narkotik şubeye git, şu Hüseyin'i bir sor bakalım belki orada kaydı vardır.

-Emredersiniz Komiserim.

Aslı Narkotik şubede Komiser muavini Meral Çetiner'i buldu Meral
Aslı'ya Hüseyin Uluay hakkında bilgi verdi.
Aslı öğrendiklerini anlatınca Osman'a Hüseyin'in evini izlemeye almasını söyledim.
Bu arada Yekta otopsi yapmaya başladı. İlker'in kıyafetlerini çıkarıp savcılığa teslim etti. Sonra rutin madde taraması yaptı.
O sabah Savcı Yadigar Çelik için sıradan bir gündü. Odasına gidene kadar bir sürü emir yağdırdı etrafa
Koridorları temizleyin, dosyaları tasnif edin çay getirin...
Masanın üzerinde cinayet dosyasını görünce gözlüğünü takıp dosyayı incelemeye başladı. Şimdilik hiç bir şey yoktu kalp krizi geçirmiş bir barmenden başka ama otuz üç yaşında birinin kalp krizi geçirmesi titiz savcının burnuna kötü kokular gelmesi için yeterliydi.
Narkotik şubeden Meral aceleyle aşağı inip Aslı'yı buldu.
-Aslı Hüseyin'in dosyasını arşivden çıkarıp tekrar inceledim Hüseyin'in Tuncel isminde bir kardeşi var Hüseyinle aynı davada yargılanmış.
Adli tıp'a gittim. Yekta'nın ilk lafı
"Adam kalp krizi geçirmiş Bartu" oldu.

- Peki bu yaşta birinin kalp krizi geçirmesi normal mi?

-Nadiren de olsa olabilir Bartu.

-Adam midesinin bulandığını söylemiş.

- Bu durumda zehirlenmiş olabilir. Gerisini Kriminal laboratuvardan öğrenebilirsin.

Adli tıp'tan çıkınca merkeze döndüm. Osman Emel'i yakalayıp getirmişti.
-Maktülün sevgilisini yakaladım Komiserim.
-Tamam Osman hadi sorguya girelim Aslı.
-Tamam ama önemli bir bilgi edindim. Hüseyin'in Tuncel isminde bir ağabeyi varmış, otuz altı yaşında Hüseyin'le birlikte aynı davadan yargılanmış.
Sonra sorguya girdik. Söze Aslı başladı.
-Polisin suratına telefon kapatmak da ne oluyor Emel hanım bu şekilde polisten kaçabileceğinizi mi sandınız?
-Yo ben gerçek polis olduğunuzu anlamadım, kapattım çünkü daha önce bu şekilde dolandırılmıştım.
-İlker bey öldü ve siz "Seni öldüreceğim" diye mesaj atmışsınız?
- O öylesine bir şeydi.
Sorgudan çıkınca kafama takılan şeyi sordum.
- Abbas Ünsal nerede Aslı?
-İstihbarat şubeye göre Güney Kore'deymiş.
-İyi de neden ne işi var orada?