KANLI VAKALAR KOLEKSİYONU

KARMAŞIK İLİŞKİLER

Saat 08:00 İzmir Emniyet MÜDÜRLÜĞÜ

Kenan Müdürün bizi sabahın köründe odasına çağırması genelde hayra alamet değildir. Bu sabah yine çağırmıştı.Aslı ile birlikte gittik.  odada yalnız değildik, ölüm iki hafta önce yeğenini kaybeden Savcı Yadigar Çelik ( izni bittiğinden zoraki gelmiş gibi görünüyordu) birde orta boylu uzun kumral saçlı ela gözlü bir kadın  duruyordu. Yadigar Savcı söze girdi.

- Gel Bartu Komiser Kayıp bürodan Komiser Cahide Eren. Ellerinde bir dosya var bu dosyada yardımınızı istiyor, Gerisini Cahide Komiser anlatsın.

Neler olduğunu anlatması için Cahide Komisere döndüm. Cahide Komiser slayt makinesinin başına geçip perdeye bir kadının görüntüsünü yansıttı.

- Pınar Çalışkan otuz sekiz yaşında İşadamı Fatih Çalışkanın karısı üç gün önce evden çıktı bir daha dönmedi.

Cahide Komiser slayta bu sefer bir erkek görüntüsü yansıttı.

- Fatih Çalışkan kırk iki yaşında üç gün önce karısının kaybolduğu ihbarını ihbarını yaptı.

- Kadının öldürülmüş olduğunu mu düşünüyorsunuz?

- Amirimin düşüncesi öyle.

Aslı söze girdi.

- Fidye meselesi mi?

- Bilmiyorum fidye için aramamışlar, Çalışkan Malikanesinde herkes ayrı bir telden çalıyor. Biz kayıp büro olarak aramalarımızı sürdüreceğiz ama artık dosya sizin bu arada işe malikaneden başlamanızı öneririm.

 O sırada Kayıp büro amiri Başkomiser Gürhan Bediroğlu  ve Kenan Karatay basın açıklaması yapıyordu.

Toplantıdan sonra Çalışkan malikanesine doğru yola çıktık.

- Sizce Kadın öldürüldü mü Komiserim?

- Bilmiyorum Aslı umarım öldürülmemiştir.

Yolda giderken Aslı dosyayı inceliyordu.

- Komiserim Kayıp büro iki kişinin daha ifadesini almış.  Tahir Koralp Pınar Çalışkanın babası ve Azize Çalışkan Fatih Çalışkanın annesi şu kadarını söyleyebilirim Tahir bey damadını pek sevmiyor. Damadının kızını dövdüğünü söylemiş.

Yarım saat sonra Çalışkan Malikanesindeydik.

-Ne yapıyoruz Komiserim?

- Bir süre evi izleyeceğiz.

Bir buçuk saat evi izledik, evde her yere giden hiç yerinde durmayan bir uşak vardı.

- Önce uşakla konuşacağız Aslı bir evin uşağı her zaman o evin sırlarını bilir.

Müştemilata gittik otuz beş kırk yaşlarında uzun boylu kahverengi saçlı kahverengi gözlü uzun yüzlü bir adam olan uşak kapıyı açtı. Kimliğimi gösterdim.
-Komiser Bartu buda Komiser yardımcısı Aslı Evin hanımını bulmaya çalışıyoruz. İsminiz neydi?
-İsmim Seyfullah Yeşilkaya yirmi yıldır burada çalışıyorum. Size memnuniyetle yardımcı olurum ama sizde beni memnun edeceksiniz.
-Nasıl yani?
-Ben anladım Komiserim bu çakal bizden para istiyor.
-Bakın Seyfullah bey siz farkında değilsiniz ama bu bir soruşturma bize bilgi vermek sizin yasal zorunluluğunuz şimdi bizi evin beyiyle görüştürün.
Seyfullah dediğimi yaptı.
- Merhaba Fatih bey kimliğimi gösterdim, ben Komiser Bartu eşinizin kaybolmasıyla ilgili buradayız, eşinizi en son ne zaman gördünüz?
-Üç gün önce alışverişe gittiğini söyledi sonra görmedim.
-Peki eşinizin veya sizin bir düşmanı var mıydı? Ona bunu yapabilecek biri.
Fatih biraz düşündükten sonra cevap verdi.
-Aslında var Derin Turanlı eski karım şöyle açıklayayım biz Pınarla tanıştığımızda ben Derin'le evliydim sonra boşanıp Pınarla evlendiğimden Pınar'a düşman ama o zaman bizim evliliğimiz zaten bitmişti. Ama ben o gün buralarda birini gördüm. Kırk beş elli yaşlarındaydı. Kadını çok net görmedim ama kadının kesin Derinle bağlantısı var.