KANLI VAKALAR KOLEKSİYONU

NİFAK

Saat 08:30 Balçova Kent Ormanı
Sabahın köründe gelen ihbarla Balçova Kent Ormanına gittik. Daha iki hafta önce bu ormanda ceset bulmuşuk.
Olay yeri inceleme memuru Nazmi beni karşıladı.
- Hoş geldiniz Komiserim.
-Hoş bulduk olay nedir?
-Seksen seksen beş yaşlarında kadın cesedi.
-Kimlik çıktı mı?
-Hayır Komiserim.
Arkamdan Savcı'nın sesi geldi.
-Kimliği belirsiz bir ceset daha iki hafta önce de burada yine ceset bulunmamış mıydı?
- Evet Savcım.
-Cesedi kim bulmuş?
"Sabah devriye ekipleri tarafından bulunmuş. Öldürüldükten sonra buraya atıldığını düşünüyoruz çünkü etrafta çok kan izi yok. Elinde alyans izi var ama yüzük yok" dedi Adnan

Aslı söze girdi.

- O halde hırsızlık olabilir.

Bu sırada benim dikkatimi maktulün diğer elindeki yüzük çekti.

- Diğer elindeki yüzüğü almamışlar.

Saat 10:30 Adli Tıp Kurumu (Cinayetten iki saat sonra)
Aslı ile birlikte Adli tıpa gittik. Adli tıp kurumu çok kalabalıktı.
Aslı merakla
- Burası ne kadar kalabalık böyle?
- Kimliği meçhul cesetlerde böyle olur, bunların hepsi yakınlarını bulmak için burada daha doğrusu bulmamak için.
Doktor Yekta otopsiye devam ediyordu.
- Otopsiyi henüz tamamlamadım Bartu ama şunu söyleyebilirim. Başına darbe almış darbe çekiç benzeri bir aletle ama asıl ölüm nedeni göğsüne aldığı bıçak darbesi birde kadın mide ameliyatı geçirmiş Bartu. Kadının diğer parmağındaki yüzüğü Kriminale gönderdim.

- Ölüm saati hakkında ne söyleye bilirsin?

- Yaklaşık iki üç gün önce
Bu sözden sonra Kriminale gittik. Leyla bizi karşıladı.
- Maktulün yüzüğünü göndermiş, inceledin mi?
-İnceledim Komiserim yüzükte Belgrad hatırası Kenan yazıyor.
- Kenan kocası olmalı ama Belgrad ne acaba?
Aslı söze girdi.
-Belki kadın Sırptır veya Balkan göçmenidir.
- Kadının kimliğini tespit etmek için Interpol'e başvursak.
- Aylar sürer ama başka çaremiz yok.
- Kenan müdüre haber verelim. Serdar Interpol'le bağlantıya geç. Kadının Sırp olduğunu tahmin ediyoruz.
- Aylar sürer Komiserim ama ben galiba daha kısa sürede bu bilgiye ulaşabilirim.
-Nasıl?
- Ben yeni mezunken bizi eğitim için Ankara'ya göndermişlerdi. Oradayken Sırbistan Büyükelçiliğinde koruma olan bir Sırp polisle tanışmıştım sonrada irtibatımız devam etti. Hâlâ yazışıyoruz. İsmi Mijalko... Mijalko Gavriloviç.
-Tamam Kenan müdüre haber verelim.
- Müdürüm maktülün kimliğini tespit etmek için bir yol bulduk.
- Ne o Bartu?
- Maktülün bir ara Sırbistan'a gittiğini tahmin ediyoruz. Serdar'ın Sırp polis bir arkadaşı varmış, ondan kimlik tespiti için yardım istedik.
Kenan müdür kaşlarını kaldırdı.
-Güzel başka?
O anda aklıma başka bir şey geldi.
- Müdürüm benimde aklıma bir şey geldi.
-Tamam bir an önce yol alın artık.
- Esrayı hatırlıyor musunuz müdürüm? Komiser yardımcısı Esra Uysal hani stajını ve ilk görevini bizim büroda yapmıştı sonra Hatay Pasaport şubeye tayin oldu. Zehir gibi kızdır ondan yardım isteyeceğim.

Kenan müdürün yanında Esra'ya telefon ettim.

- Alo Esra.

- Ooo Bartu Komiserim nasılsınız?

- İyiyim Esra burada sana ihtiyacımız var sen en kısa zamanda buraya gel formaliteleri biz hallederiz.

- Tabi Komiserim ne demek.

Tam çıkıyorduk ki Serdar geldi.

- Komiserim müdürüm Mijalko'dan haber geldi maktulün kimliğini bulduk, Sacide Kerimoğlu seksen dört yaşında bundan yedi ay önce Sırbistan'a kocası Özer'in sağlık sorunları nedeniyle gelmiş kocası hala Belgrad'da bir hastanede tedavi görüyor ama kayıtlara göre Özer beyin ablası