İZMİR'İN YENİ BELASI

53 2 0
                                    

Saat 08:00 İzmir Emniyet Müdürlüğü
Sabah erkenden Kenan müdür bizi odasına çağırdı.
-Buyurun müdürüm.
-Çocuklar Abbas Ünsal Alsancak'ta öldürülmüş.
İkimizde afallamıştık.
-Ne bunu kim yapmış olabilir?
-Bilmiyorum Bartu, Selim Gördesli öldüğünden beri Abbas Ünsal rakipsiz bunu yapabilecek biri gelmiyor aklıma.
Yolda giderken Kenan müdüre sorduğum soru hâlâ kafamı kurcalıyordu.
Olay yerine geldiğimizde Abbas Ünsal'ın cesedi arabasının arka koltuğunda oturuyordu.
Abbas'ın ölü yüzüne baktım.
-Hey gidi Deli Abbas senin de ölümün böyle olacaktı ha.
Adnan yanıma geldi.
-Çapraz ateşe tutmuşlar Komiserim, fazla şansı olmamış.
-Arka sokaktaki metruk binada çatışma olmuş, orada da bir ceset var.
-Oraya da olay yeri inceleme ekibi gitsin.
Olay yeri inceleme ekibi kan lekesinde ayak izi buldu. Duvarlarda mermi izi vardı.
Bir adam sandalyeye bağlanmış dövülmüştü. Etrafta mermi izleri vardı
-Bina iki bin ikiden beri boşmuş Komiserim. Cesedin üzerinden kimlik çıkmadı.
Cesede baktım.
-Etrafta çok sayıda mermi kovanı bulduk. Ayrıca bir de silah var.
- Balistik raporunu istiyorum.
-İnfaz edilmiş, konuşturmaya çalışmışlar.
-Atış mesafesi hakkında ne söylersin Adnan?
-Orta mesafe gibi duruyor ama kesin sonuç Balistik raporunda çıkar.
Saat 09:30 İzmir Emniyet Müdürlüğü (Cinayetten bir saat otuz dakika sonra)
Kriminal laboratuvarda Leyla delilleri inceliyordu. İlk defa hiç bir şey bulamamıştı. Gittiğimizde üzüntüyle "Hiç bir şey yok Komiserim üzgünüm"dedi.
-Hadi ya.
Çaresizce oradan ayrıldık,
-Ne yapacağız Komiserim?
-Bilmiyorum Aslı bölgedeki hastaneleri araştıralım, belki yaralı kurtulan birileri vardır.
Saat 12:30 İzmir Emniyet Müdürlüğü (Cinayetten dört saat otuz dakika sonra)
Doktorun yanına gittim Yekta otopsiyi tamamlamıştı. Beni görünce sormadan konuşmaya başladı.
- Abbas'ı öldüren çapraz ateş olmuş, yanındaki ise önce dövülmüş ama asıl ölüm sebebi kalbine sıkılan kurşun.
Bu arada Aslı Leyla ile konuşuyordu.
- Ne buldun Leyla?
- Olay yerinde bulduğunuz kan örnekleri maktüllere ait bunun dışında olay yerinde bulunan iki farklı ayak izi biri bir erkeğe diğeri bir kadına ait.
Aslı döner dönmez beni buldu.
- Komiserim.
-Sonra söylersin Aslı Kenan müdür çağırıyor, Savcı gelmiş.
Kenan müdürün yanına gittik.
-Müdürüm Savcım.
-Gel Bartu ne buldunuz? Benden önce Aslı Konuştu
-Abbas Ünsal'la Aydın Ertürk'ün cesedini bulduk, ikisi de infaz edilmiş. Aydın Ertürk kırk iki yaşında Abbas Ünsal'ın köpek gibi sadıkadamı onun pek çok pis işini üstlenmiş, bunu biliyoruz ama kanıtlayamıyoruz.
Yadigar Çelik düşünceli bir şekilde sordu.
-Abbas Ünsal'ın hâlâ hapiste olan adamı var mı acaba varsa oradan ilerleriz, ben adalet için burdayım.
Bir süre sonra Yadigar Çelik telefon etti.
-Alo Bartu Komiser Abbas Ünsal dosyasına baktım. Abbas'la bağlantılı olarak hapis yatan tek kişi Adem Yetim otuz dokuz yaşında Buca cezaevinde bu adamla konuşun
-Emredersiniz Savcım.
-Aslı Abbas'ın Adem Yetim adındaki adamı Buca cezaevindeymiş bu adamla konuş belki Abbas'ın bizim bilmediğimiz bir düşmanı vardır.
-Emredersiniz Savcım.
- Aslı Kenan müdürü bilgilendirelim, Abbas'ın hapiste adamı varmış, sonra onunla konuşmaya git.
-Emredersiniz Komiserim.
-Patronun Abbas öldürüldü, kimliği belirsiz bir ceset daha var, patronun muhtemelen bu adamı kurtarmaya çalışıyordu, böyle bir dostu var mı patronunun?
- Ketum adamdı Abbas baba ama ara sıra kardeşim diye bahsettiği biri vardı adı Aydın evet Aydın.
-Kardeşi var mı Abbas'ın?
-Gerçek kardeşi değil ama kardeşi gibi severdi.
Saat 14:00 İzmir Emniyet Müdürlüğü (Cinayetten altı saat sonra)
-Komiserim Adem,Aydın diye birinden bahsetti Abbas kardeşi gibi severmiş bu adamı. Kimliği belirsiz ceset Aydın olabilir mi?
-İnsan kardeşi gibi sevdiği insanı neden öldürsün Aslı?
O sırada içeri Osman girdi.
-Komiserim balistik raporu geldi. Abbas'ın silahı ateşlenmiş.
-Abbas kendini savunmaya çalışmış olmalı.
Leyla bir saat izin alıp dışarı çıktı.
Alsancak'ta gözlemciye gitti. Gözlemeciye girer girmez yüzü aydınlandı Yüzüne tatlı bir gülümseme yayıldı. Murat'ın esmer yakışıklı yüzü de gülüyordu.
-Hoşgeldin prenses Nasıl geçti bugün.
-Abbas Ünsal cinayetini araştırıyoruz.
- Çok güzelsin canım, ne yemek istersin.
Gözleme söyleyip yediler. Avukat Murat hayran hayran yüzüne bakıyordu.
-Gerçekten çok güzelsin, çok seviyorum seni.
-Teşekkür ederim canım.
Murat yemek boyunca Leyla'nın ela gözlerine iltifat etti.
Saat 15:30 Kriminal laboratuvar (Cinayetten yedi saat otuz dakika sonra)
Leyla olay yerinde bulunan lastik izlerini inceliyordu.
Sonucu bulunca yanımıza geldi.
-Komiserim olay yerindeki lastik izleri Abbas Ünsal'ın arabasına ait.
-Hayda.
-Serdar şu Abbas'ın şoförünü araştır.
-Emredersiniz Komiserim.
Serdar bilgisayarın başına geçti.
-Komiserim buldum. Melih Berber yirmi beş yaşında Abbas'ın şoförü şu adamı gözaltına alalım.
Yirmi dakika sonra Abbas'ın gece kulübüne gittik.
Melih içeride biriyle tartışıyordu ama içeri girince kimseyi görmedik.
- E Melih ne işin vardı olay yerinde?
Adam cevap vermeden kaçtı. Aslı ile birlikte kovalamaya başladık. Arka sokakta havaya ateş açarak adamı durdurmaya çalışıyorduk, Osman sıkı bir hareketle Melih' in üzerine atlayıp yakalamaya çalıştı ama yediği yumrukla yere düştü o anda ateş edip Melih'i bacağından vurup yakaladım.
Bu arada olay yeri inceleme ekipleri Abbas'ın arabasını incelemeye aldı. Arabada kan ve parmak izleri bulundu.
Saat 16:50 İzmir Emniyet Müdürlüğü (Cinayetten sekiz saat elli dakika sonra)
Melih'in sorgusuna Aslı girdi.
-Söyle bakalım neden öldürdün patronunu?
-Abbas beyi ben öldürmedim, ben kimseyi öldürmedim.
Olay yeri inceleme ekipleri arabada bulduklarını kriminal laboratuvara getirdi. Leyla hemen incelemeye aldı. İncelemesi bitince yanımıza geldi.
-Ne buldun Leyla?
-Arabanın direksiyonunda Melih'in parmak izleri var.
-Normal.
-Evet Aslı normal. Arabanın diğer yerlerinde Abbas'ın parmak izleri var.
-Buda normal.
- Ama arabanın bagajındaki kan Abbas'ın barında bulunan kimliği belirsiz cesede ait. Melih bu kanları temizlemeye çalışmış.
İşte bu normal değil.
-Hem de hiç normal değil, Kenan Müdürü bilgilendirelim.
-Müdürüm.
-Gel Bartu.
-Abbas Ünsal'ın arabasında kimliği belirsiz diğer cesedin kanını bulduk. Abbas Ünsal'ın şoförü Melih Berber gözaltında sorguyu izlemek ister misiniz?
-İsterim hatta Savcı da ister, siz gidin ben Savcıya haber verip geliyorum.
Yadigar Çelik geldiğinde "Bu sefer yavaş ilerliyorsunuz Bartu Komiser" dedi.
-Bu sefer böyle Savcım ama Abbas'ın şoförü elimizde, arabayı yıkayarak delilleri karartmaya çalışmış, sorgu için sizi bekledik.
Aslı ile birlikte sorguya girdik.
-Söyle bakalım neden öldürdün patronunu?
-Yok Komiserim ben kimseyi öldürmedim. Abbas bey iş var dedi gittim, Abbas bey Aydın'ı dövüyordu. Ne olduğunu anlamadım, Abbas baba kardeşi gibi severdi Aydın'ı, öz be öz teyze oğlu sonuçta. Abbas bey adamlarla Aydın'ı yolladı, biz başka yere gittik. Dönüşte de ne olduğunu biliyorsunuz.
-Barda bulduğumuz adam Aydın mı?
-Evet.
Yadigar Çelik elini çenesine koymuş düşünüyordu.
-Ne düşünüyorsunuz Savcım?
-Gönderin Savcılığa bir bakalım.
Yadigar Savcı Melih'i adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Toplantı odasına geçtik.
-En azından kimliği belirsiz cesedin kimliğini tespit ettik.
-Evet ama Savcı Melih'i serbest bırakmış.
-O ifadeyle hiçbir Savcı Melih'i tutuklatmazdı zaten.
-Melih yalan söylüyor olamaz mı Komiserim?
-Hayır anlattıkları olay yeri bulgularıyla tutuyor.
-Osman.
-Buyurun Komiserim.
-Melih'i fiziki takibe alıyoruz, bu görev senin.
-Aslı bizde seninle olay yerine tekrar gidelim.
Toprak alana bir şey gömüldüğü belliydi.
-Aslı olay yeri inceleme çağır.
Olay yeri inceleme ekipleri bir erkek cesedi daha buldu.
Aslı iğrenerek cesede baktı.
-Komiserim bu ne?
-Adli Entomolog çağıralım Aslı.
Adli Entomolog Doğan Ceyhan olay yerine geldi.

KANLI VAKALAR KOLEKSİYONU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin