17.BÖLÜM

208 4 0
                                        

♣Selam yeni bir bölüm ile karşınızdayım :) Geciktirdim ama artık ince ince heyecan verici detaylar koyucam hikayeye :) Sizleri seviyorum. İyi okumalar :)

Telefon birden kapandı.Daha ilk günden Louis'i ve Jack'i çok özledim.Kahrolası Harry'nin lanet telefonun şarjı bitmişti.Bu yüzdende telefon kapanmıştı.Kapının arkasında otururken kapının zorlandığını hissetttim.Harry kızgın bir şekilde kapının arkasından bağırıyordu.

-Emy!Aç şu lanet olası kapıyı!Daha da zorlaştırma!. dedi.

Sesi oldukça kızmış gibi geliyordu.Ses çıkarmayıp yatağın kenarına kıvrılıp ağlamaya başladım.Harry kapıyı tüm gücüyle zorluyordu.Her an kapıyı kırabilirdi.Bende kapıya her tekme atışında daha da fazla korkuyordum.Birden kapı açıldı ve Harry içeriye girdi.Kapıyı hızlıca kapattı.O kadar korkuyordum ki kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.Ellerimle bacaklarımdan tutup;

-Harry ne olur dokunma bana.! Lütfen bak çok korkuyorum bunları neden yapıyorsun ben sana ne yaptım kİ! dedim.

Kaşlarını çatıp eğildi.Diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra kolumdan tutup yatağa yatırdı.Yalvarışlarım daha da artıyordu.

-Harry ne olur!Lütfen dokun-

-Eee kes be! Senin dırdırını mı dinleyeceğim şimdi! Rahat dur burada yoksa o güzel bacaklarını kırarım senin! dedi.

İşaret parmağını bana doğrultmuş sanki çocuk azarlar gibi bana bağırıyordu.Biliyorum dediğini yapardı ama şimdi nereye gidiyor olabilirdi ki.Bileklerimden sıkıca tutup bağladı.Direniyordum ama gücüm yetmiyordu.ileklerimi o kadar çok sıkmıştı ki sanki kopacaklarmış gibi hissediyordum.Arkasına bile bakmadan kapıyı hızlıca vurup gitti. Arkasından avazım çıktı kadar bağırdım ama tınlamıyordu bile!

Seni pislik!Ne istiyorsun benden anlamıyorum ki! Niyetin ne! Karnım açlıktan sırtıma yapışmış olmalıydı.Ağlarken biraz uyumanın iyi olacağını düşünerek uykuya daldım.Uyandığımda Harry gelmiş viski içiyordu ve vicudumu inceliyordu.Gözlerim kısık,rumelim akmış bir şekilde Harry'e kızgın kızgın baktım.Oda bana bakıyordu.Yatakta çırpınmaktan nefesim artmıştı ve ter içinde kalmıştım.Hala da çırpınıyordum kurtulmak için.Ama bir yandan da bunun imkansız olduğunuda biliyordum.Harry'de kahkaha atarak;

-Benden kurtulamazsın.Biliyorsun ve hala çırpınıyorsun.

-Ne istiyorsun benden he! Ne! Yetti artık!

Hızlıca ayağa kalktı ve üzerime çıktı.Ellerimi çözüyordu.Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum.Bana bakıp sinsi sinsi gülüyordu üstelik.Ellerimi çözdüğünde doğrulup Harry'e tokat attım.Sinirden dişlerimi sıkıyordum.Ne istiyordu ki benden! Elini yanağına koyup kollarımı tuttu ve yataktdan aşağıya itti.Yere çok sert düşmüş olmalıydım ki başım oldukça dönüyordu ve heryeri bulanık görüyordum.Harry'nin yürüdüğünü gördüm.Sonra yüzümde soğuk bir su hissetttim.Hızlıca doğrulup öksürüğe boğuldum.Harry kolumdan tutup kaldırdı.Boğazımdan tutup sıkmaya başladı.Kolundan tutp sıkıyordum ama nafile.

Nefesim gittikçe daralıyordu.Bir an öleceğimi sanmıştım ama Harry sert bir tokat attı.Tokatın etkisiyle arkamı döndüm.Ellerimi yüzüme kapatıp ağlamaya başladım.Elimde ıslaklıp hissetmiştim.Bu...bu kandı.Burnum kanıyordu.Elimdeki kan beni iyice korkutuyordu.Tek hamleyle kapıya doğru koşmaya başladım.Kapıyı açmaya çalıştım ama Harry belimden tutup beni döndürdü ve kapıya yaslandım.Harry'nin aletine hızlı bir tekme atıp hatağın yanına kaçtım.Harry hem kıvranıyor hemde küfür ediyordu.

-Seni sürtük! Bak şimdi ben sana neler yapacağım.

Üzerime doğru geliyordu.Saçımdan tuttuğu anda çığlık attım.Saçımdan beni yere eğiyordu.Ellerimi yere koyup Harry'e yalvarmaya başladım.Saçımı bıraktığında ikna olduğunu sanıyordum ama karın boşluğuma çok hızlı tekme attı.Sanki kaburgalarımın hepsi kırılmıştı.Acıdan sanki canım çıkacak gibi oluyordu.Nefes almam çok zorlaşmıştı.Yetmemişti bu ona tekrar tekrar iki üç defa tekme attı.Ayağa kalkmaya çalıştım ama ayağa kalkmaya çalıştığımda daha da sert tekme atıyordu.Galiba bayılmış olmalıydım ki gözlerimi zor açtım.Konuşmaya çalışıyordum ama sanki ben konuşmaya çalıştıkça kaburgalarım kalbime batıyordu.

-Ahh!Harry çok canım acıyo! Lütfen bırak gideyim! Ah!

-Daha bu hiçbişey sen dur bakalım ben daha sana neler yapacağım! Sürtük!

-Ben sana ne yaptımda bana bunları yapıyosun!

-Sen daha doğmamış bebeğimi öldürdün lan! Neden ittin kızı merdivenlerden! 

Sandalyeden kalkıp başıma dikilmişti.Ağzım burnum heryerim yara bere içindeydi.Marry'i ben itmemiştim ki merdivenlerden kendi düşmüştü!Hiç kimseyi buna inandırmamıştım!

-Harry ben itmedim merdivenlerden kendisi düştü bana ina-

-Yalan söyleme lan!

Ben itmedim dediğim her an yüzüme yumruk atıyordu. İlk defa bu kadar çok acı çekmiştim.Çok canım yanıyordu.Hiç acımıyordu sürekli tekme,yumruk atıyordu.Ayağa kalkamayacak hale gelmiştim.Öksürmekten nefes bile alamıyordum.Bağırmaktan ses tellerim patlayacaktı.Kolumu bile kaldıramıyordum.Heryerim kan olmuştu.Hiç bir yerimi hissetmiyordum.Sanki bütün organlarım yok olmuş gibiydi.

-Fotoğrafını çekip Louis'e yolladım.Bkalım o şerefsiz sevgilin senin için neler yapıcak! Hı bu arada bugün eve gidiyorum Louis'e öldüğünü söliyeceğim.

İçimden kalkıp ''Seni şerefsiz.''diye haykırmak geliyordu ama..Eğer Louis'e öldüğümü söylerse biterim ben..Oğlumu birdaha görememek beni deli ediyor.Gözlerim kararıyordu.Galiba bayılıyorum.Tek hatırladığım Harry'nin kapıdan çıkışı.Gerisi karanlık.

♦♣♦

-EV-

-Harry sen ne dediğinin farkında mısın ? Nasıl Barbara'nın öldüğünü söylersin!

-Louis çok üzgünüm ama Polisler bana ölü bulunduğunu söyledi.İnan bende böyle olsun istemezdim.

-Hayır!İnanmıyorum sana! 

LOUİS'İN AĞZINDAN

Polislere gidip Barbara'nın cesedini görmek istediğimi söyleyeceğim.Bakalım yalan mı.Doğru mu! 

-Louis bey.Barbara hanımın cesedini size gösteremeyiz.Çünkü zaten Barbara hanımın hala yaşadığını düşünüyoruz.

-Bakın sizi anlıyorum.Ama bana Barbara'nın berbat bir şekilde hırpalanmış fotoğrafı mesaj olarak geldi.İşinize yarayabileceğinizi düşünüyorum.

-Size bu mesajın nereden gönderildiğini bulabiliriz.

Biliyorum Barbara.Yaşıyorsun.Sen beni Jack'i bırakıp gitmezsin! Seni çok seviyorum! Seni en kısa zamanda bulacağım.

Eve gelince ilk işim Harry'e neden böyle birşey söylediğini sormak oldu.

-Harry sen neden böyle oldun! Neden sen karının öldüğünü söyledin! Barbara'nın hepimizden çok senin bulunmasını istediğini sanıyorduk.

-Ya ben öldüğü haberini almıştım yalan falan yok ortada!

Harry'nin yüzündeki tırnak izi dikkatimden kaçmamıştı.

-Yüzüne ne oldu senin ? Hem o elindeki kanlar ne?

- Yüzüme nolmuş ? Hiç farketmedim.! Elimdeki kan değil şey..Hah evet boya.

Bu endişesi beni kuşkulandırmıştı.Sanki sorularıma cevap verirken kan ter içinde kalmıştı.Aceleyle kalkıp gitti.Arkasından çıkıp arabayla Harry'i takip ettim.Ormanlık bir alana gelmişti.Issız hiç kimsenin uğramadığı bir yer olduğu kesin.Arabadan inip ormanın içine girdi.Hızlıca arabadan aşağıya inip Harry'i takip etmeye başladım.Ormanın içinde bir kulubeye girdi. Harry kulübeye girdikten sonra biraz bekleyip kapıyı açtım.

Kapıyı açtığımda karşımda......

Biliyorum çok heyecanlı yerinde bıraktım :) Bakalım Louis kapının ardında neler gördü? :)) Bu arada medyada Barbara'nın kulübedeki fotoğrafı var. :))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 11, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin