DOKTOR (TAMAMLANDI)

Baba

T: NE İŞİN VAR SENİN BURDA !

H: Oğlum.

T: Bana oğlum deme !

H: Tahir lütfen konuşalım. Beni bi dinle.

T: Neyini dinlicem ben senin !

H: Bahçeye çıkıp yalnız konuşalım mı ? 1 kez beni dinle.

T: İlk ve son kez !

Tahir elimden tutup götürüyorken babası durdurdu.

H: İkimiz konuşalım.

T: Nefes benim karım. Gizlim saklım yok. O da gelicek.

H: Tamam sen nasıl istersen.

N: Tahir siz yalnız konuşun.

T: Hayır sende geliyorsun.

Kafamı salladım. Bahçeye çıktık.

H: Oğlum niye böyle yapıyorsun ?

T: Bana oğlum deme.

H: Tahir ben gitmek zorundaydım.

T: 4 çocuğunu bir kadınla bırakıp gitmenin geçerli bir sebebi olduğunu düşünmüyorum.

H: Yapma böyle nolur.

T: Neyi yapmıyım ya ?

H: Ben sizi çok özledim. Biraz geç oldu ama çok pişmanım.

T: Pişmansın ?

H: Evet hem de çok. Hem söylesene Tahir , beni bir kere olsun beklemedinmi ?

T: Bekledim , her doğum günümde mumları üflerken seni diledim ben , senin gelmeni. Ama büyüdükçe ne dedim kendime biliyor musun ?

"Ne ?" der gibi kafasını iki yana salladı babası.

T: En kötü gecemde yanımdaymıydın ? Sana ihtiyacım olduğunu bile bile sırt çevirmedin mi bana ? Bana bunları yaşatan birini beklemek aptallıktır.

H: Oğlum , lütfen eskisi gibi olalım. Bak bu hayatta ölüm dışında her şeyin telafisi var.

T: Eskisi gibi ? Hangi eskiden bahsediysın sen ? Hepimizi bırakıp  gittin. Güzel bir anı olarak kalmayı dahi beceremedin.

H: Tahir , sürekli dikine dikine gidiyorsun , beni affetmek için çabalamıyorsun bile !

T: Affedilecek bir tarafın yok ki senin. Merak ettiğim şey şu. Hiç mi demedin içinden , onlara da yazık diye ?

H: Benim yüzümden zor bir zaman geçirdin. Şimdi de geldim huzurunu bozdum. Biliyorum. Şu an da seni anlıyorum.

T: Anlıyor musun ? Ben sana içinde bulunduğum durumu bi özetliyim mi ?

Duraksadı.

T: Babam çekip gidiyor. Yıllar sonra hayatıma yeniden giriyor.

Yutkunup devam etti.

T: Senin yüzünden çocukluğumu bile yaşayamadım ben. Sürekli imrenirdim etrafımdaki çocuklara. Babasıyla balık tutmaya giderlerdi. Maç izlemeye , dondurma almaya... Bazen sorarlardı bana. Senin baban nerede diye. Ben de derdim ki Trabzon ne zaman şampiyon olursa o zaman gelicek. Çocukluk işte. Ama sonra noldu biliyor musun ? Trabzon bile şampiyon oldu , ama sen gelmedin. Ben senin bir gün geleceğine inanmıştım. Ama gelmedin. Umarım seninde inandığın her şeyini elinden alırlar. Peki bir şey sorucam , sana inanmışlığım seni de utandırıyor mu ?

İkisininde gözleri dolmuştu. Benimde tabi.

H: Nolursa olsun ben yinede senin beni affetmeni bekliyor olucam.

T: Artık umrumda bile değilsin. Ve daha iyi olan ne biliyor musun ? Umrumda olmaman da umrumda değil.

H: Tahir bak ben bunca yıl naptığımın hepsini anlatabilirim.

T: Merak etmiyorum.

Yutkundu.

T: Her şeyi boşver de gözyaşlarımın hakkını nasıl ödeyeceksin ?

Elimden tutup götürdü. Arabaya doğru ilerlerken arkadan Mustafa abinin seslendiğini duyuyorduk. Ama dinlemiyorduk.

Çivra'ya geldiğimizde Tahir en uçtaki kayalığa oturdu her zaman ki gibi. Bende yanına.

T: İsyan ettiğim yok ama , yoruldum.

Sessizce dinledim.

T: Yıllar sonra nasıl cesaret bulup karşıma çıkabiliyor ?

N: Şaşırdım. Hiç beklemiyordum bende. Bir şey sorucam.

T: Sor.

N: Sen onu nasıl tanıdın ?

T: Bilmiyorum. Ama yüzü hiç değişmemiş. Kokusu , o zaten hep aynı.

N: Çok pişman olmuş.

T: Son pişmanlık fayda etmez.

N: Affetmek çok zor dimi ?

T: Evet , bazen dünyanın en zor şeyi.

N: Sen merhametli birisin. Zaman neyi göstericek bakalım ?

T: Ben gözlerinde pişmanlığı gördüğüm kimseye kin tutmadım. İnsanız , hata da yaparız diyip geçtim. Benim affedemeyişlerim pişkince davrananlara. Sanki hiçbirşey olmamış gibi çıkmış gelmiş. Peki abimlere ne demeli ? Hiçbir tepki vermediler , girdiğimizde oturup sohbet ediyorlardı. Anam nasıl affeder aklım almıyor ya !

N: Ben ne desem bilmiyorum.

Derin bir nefes aldı ve beni kolunun altına aldı.

T: Sen bana böyle sarıl , başka birşey istemem.

Bir süre denize baktık. Sonra karnımın gurultusu bütün romantizmi bozdu.

T: Acıktın dimi ? Benim yüzümden kahvaltı da yapamadın.

N: Ne alakası var bitanem ?

T: Bu dalgaların sesinin arasında bile gurultuyu duyabildiğimize göre.

N: Birazcık acıkmış olabilirim.

T: Hayde o zaman. Önce seni doyuralım. Mağlum artık 3 canlısın.

🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊🌊
Okuyan herkese teşekkürler...

Hepinizi çok seviyorum.