DOKTOR (TAMAMLANDI)

❄ ÖZEL BÖLÜM ❄

  SERKAN'IN EVLENME TEKLİFİ

Derin'den

Balım, ben, Serkan ve Deniz cafede oturuyorduk. Deniz yaklaşık 2 gün önce sözlendiği için yüzüğüne bakıp mal mal sırıtıyordu. Ben pipetimle limonatamı karıştırıyordum. Mert babannesi rahatsızlandığı için şehir dışındaydı. Sevgilimi göremiyordum. Balım ve Serkan'da telefondan bir şeye bakıyorlardı.

Der: Off! Ne kadar sıkıcısınız ya.

B: Kızım sevgilin yok diye bize niye sıçrıyorsun ya?

Den: Biraz abine benze. İlayda yok. Ama varmış gibi hayal ediyorum.

Der: Pardon da, sen nereden abim oluyorsun?

Den: Ben senden büyüğüm kızım.

Der: Sadece 3 dakika.

Den: Neyse ne.

Sonra telefonum çalmaya başladı babam arıyordu.

Der: Efendim baba?............ Evet yanımda............. İyi misin?..........Tamam görüşürüz.

Telefonu kapatıp Deniz'e döndüm.

Der: Geçmiş olsun ikizim.

Den: Niye ki?

Der: Babam sana bi iş vermiş, buraya kaçmışsın.

Den: Hasss. Ben unuttum onu.

S: Ne işi verdi ki?

Den: Bahçedeki salıncağın ayağı kırılmıştı. Onu tamir ettirecektim ama unuttum.

Der: Babam tamir ettirdin sanmış oturunca düşmüş.

Den: İyi mi?

Der: İyiymiş.

Den: Ne dedi? Sinirli miydi? Ona göre ambulansla gidicem. Hemen müdahale etsinler bana.

Der: Sırtını yağlayıp gelsin dedi.

Den: O zaman ben gidiyorum gençler. Hakkınızı helal edin. Serkan sen Derin'i bırakırsın.

S: Tamam görüşürüz.

Deniz topuklarını götüne vura vura cafeden çıktı.

S: Balım bu akşam yemeğe gidelim mi?

B: Aşkım bana kalsa gelirimde, babam izin verir mi?

Der: Kuzen babannemin kardeşi geldi ya, herkes onunla ilgileniyor. Bence yengem izin verir.

B: Diyosun?

Der: Aynen. Ya da önce Murat amcama söyle Mustafa amcama söylesin.

B: Evet. Yangaz amcamlar hep bizim tarafımızı tutuyorlar biliyorsun.

Der: Hadi ara söyle.

Balım, amcamla konuştuktan sonra Mustafa amcamın izin verdiğini, gece geç gelmemesini söyledi.

Der: Bize gidelim hazırlarız seni.

S: Hadi o zaman ben sizi bırakayım.

Cafeden kalktık. Serkan bizim eve bıraktı. Bahçeye girdik. Babam elinde çekiçle Deniz'e talimatlar verip salıncağı tamir ettiriyordu.

T: Oğlum şu parçayı çıkarsana.

Den: Bunu mu?

T: Hayır, şu taraftakini.

Den: Bu?

T: Sen beni mi sınıyorsun? Şu gri olan işte.

Den: Öyle desene baba.