Deniz bana napıyor bu mal der gibi bakarken Tahir kıkırdıyordu.
Den: Uçak mı ?
N: Evet annecim uçak.
Den: Hep uçak yerim ben zaten. O olmadan karnım doymaz çünkü. Uçağa bayılırım ben. Her sabah uçak yerim.
Yıkılmış gözlerle çatalı tabağa geri bıraktım. Ufacık çocuk laf sokmuştu. Babası kılıklı nolucak !
Den: Anne uçak geliyor diye kandırmana gerek yok. Peynir de ye oğlum desen yerdim zaten.
T: Çocuk doğru söylüyor.
N: Sen karışmasana ya.
Ağzına fermuar çekip tabağına döndü.
N: Ne bileyim oğlum , ben oyun olsun diye söylemiştim.
Den: Oyun mu ? Çocuk muyuz anne biz ? Daha yaratıcı şeylerle gel lütfen.
Lan bu çocuğa bu lafları kim öğretiyor ?
T: Deniz 2 - Nefes 0 !
Gözlerimi devirip Deniz'e döndüm.
N: Çocuk değil misiniz annecim ?
Den: Değiliz tabi. 4 yaşında çocuk mu olur ? Sen de hiçbir şey bilmiyorsun anne.
T: 😂😂😂
N: Tahir gülme.
T: Gülmüyorum.
Bende dayanamayıp tebessüm ettim. Masaya kafamı çevirdiğimde Derin'in yemek yemediğini , sadece çatalı tabağında gezdiriyordu.
N: Kızım , sen neden yemiyorsun ?
Der: Canım pek istemiyor anne.
N: Niye ki ?
Der: Bilmiyorum , keyfim yok. Ben biraz yatmak istiyorum.
N: Tamam annecim yat. Ama önce gel bi ateşine bakayım.
Derin yavaşça yanıma yaklaştı. Yavaşça alnını öptüm. Sonra ellerimle baktım.
T: Var mı ateşi ?
N: Hayır , yok.
T: Allah Allah. Neyin var prensesim ?
Der: Bilmiyorum baba. Yatmak istiyorum.
T: Yat biraz o zaman.
Derin yukarı çıktı.
N: Offf. Nesi var acaba ?
T: Hasta olucak heralde.
N: Olabilir. Ama inşallah olmaz.
Kahvaltımıza devam ettik.
~ Sabah gözlerini ilk açan Murat olmuştu. Yanında uyuyan kadına baktı. Saçlarını okşadı. Dudaklarına minik bir buse kondurdu. Sonra yataktan kalktı ve duş almak için banyoya gitti.
Murat banyodan çıkınca Nazar'da yeni yeni gözlerini açıyordu.
M: Günaydın.
N: Günaydın. Sıhhatler olsun.
M: Saatler olsun değil mi o ya ?
N: Hayır , sıhhatler olsun.
M: Tamam. Sen nasıl diyorsan öyle olsun. 😉
N: İnsan erkenden kalkar , kahvaltıyı hazırlar.
Murat yavaş adımlarla yatağa doğru yaklaşıyordu.
M: Kahvaltı ?
N: Evet. Şöyle yumurta falan.
M: Gece yorulduk Nazar hanım kusura bakmayın. Hem benim başka planlarım var.
N: Neymiş o planlar ?
M: Kahvaltı yapmicam. Seni yemeyi tercih ediyorum.
N: Demek öy-
Lafını bitiremeden Murat Nazar'ı öpmeye başlamıştı.
~ Kahvaltımızı bitirince sofrayı topladım. Deniz arabalarıyla oynuyor , Tahir televizyon izliyordu. Sofrayı topladıktan sonra Derin'e bakmak için yukarı çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanaklarından öpüp çıktım.
Aşağı indiğimde Tahir bana döndü.
T: Napıyor ?
N: Uyuyor.
T: Gelsene sen bi yanıma.
Kolumdan tuttu.
T: Gel gel.
Yanına doğru çektiğinde boynuma yöneldi. Ellerini tişörtümün içinden soktu.
Sonra ona döndüm.
N: Bi dakika ya. Ben sana tripliyim.
T: O niye ya ?
N: Öğrenmem gereken şeyler var ya hani. Onları öğrenene kadar dokunma bana Kaleli. Hem çocuklar var.
T: Yukarı çıktı Deniz. Hem ben sana şaka yaptım.
N: Hı hı. Hep sen şaka yap zaten.
Kalkmak için hareketlendiğimde kolumdan tutup oturttuğunda dudaklarıma yapıştı. Afalladım ve öylece kalakaldım.
Alt dudağımı ısırdığında bende karşılık vermeye başladım. Yavaş yavaş öpüyordu. Nefessiz kaldığımda dudaklarımı araladım. O sırada Tahir dilini devreye soktu. Öpüşmemiz daha da alevlenmişti. Beni alıp kucağına oturttu. Belimi okşuyordu. Bende onun ensesini okşuyordum. Ellerimle sakallarını okşamaya başlamıştım. O da tişörtümden içeri girdi.
Tam o sırada bir silah sesi duyuldu. Birbirimizden ayrıldık. Beni kucağından yavaşça indirip yanına oturttu.
N: Yine silah sesi.
T: Bekle. Dışarı çıkma.
Kafamı salladım. O sırada Tahir çekmeceden silah aldı ve dışarı çıktı.
Ben koltukta oturmuş tırnaklarımı yiyordum. Bi yandan da dizimi sallıyordum.
Sonra tekrar silah sesi duyuldu. Yerimden sıçradım. O silah sesi kime aitti ?
